yirmi iki

27.8K 2.1K 798
                                    

Bir önceki bölüm değişti, bir bakın derim...
_____

"Selam." dedim. İkisine oldukça ifadesiz bakmayı sürdürüyordum. Berra sonunda yapışmayı bıraktığında dudaklarımı sinirle yaladım.

"Ah, selam." diye mırıldandı Arda.

"Nasıl oldun?"

"İyi."

"Neden olmuş?" Onu köşeye sıkıştırıyordum. Doğru cevap vermeyeceğini biliyordum ama benim yüzümden bayıldığını duymak isterdim.

"Bayılasım gelmiş." Dediğinde bu konuyu şakaya vurması kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Berra arkada güldüğünde derin bir nefes alıp verdim.

"İyi bakalım." Arda'nın kaşları havaya kalktığında arkamı dönüp kampa doğru yürüdüm. Gerçekten deli oluyordum. Bu neydi şimdi? Gençlik dizisinde ki gibi iki arkadaş aynı çocuğa mı aşık olacaktık?

Ağaçlığa girdiğim sırada yere çöküp kollarımı bacaklarıma sardığım sırada arkamdan gelen kişiyi fark edebilmiştim. Şekerli parfüm kokusu ağzıma kadar girdiğinde öksürdüm.

"O tavırlar da neydi öyle?" diyen Berra yanımda ki kütüğün üzerine oturdu. Omuzlarımı silkip dudak bükmemek için kendimi zor tuttum. Kirpiklerim nemlendiğinde küfür ettim. Hala bu sinirimin ve üzüntümün nedenini anlayamıyordum.

"Ağlıyor musun sen?" diye dehşetle sordu Berra. Yanıma çömelip elini omzuma attığında hışımla omzumu geriye çektim. Ellerimle yüzümü silip, saçlarımı geriye attım ve ayağa kalktım.

"İnanamıyorum." dediğinde ona döndüm. Mavi gözleri büyümüştü ve sanki elektriği keşfetmiş gibi şaşırıyordu. Berra yutkunduğunda kaşlarımı çattım.

"Neye inanamıyorsun?"

"Ardaya aşıksın." Direkt söylemişti. Ne düşüneceğim veya hissedeceğimi umursamadan söylemişti. Daha benim için bile yeni olan duygular vücudumu sardığında yüzüm kızardı.

Berra bir şey demediğim için bunu onay olarak algılayacak ki şaşkınlıkla ayağı kalkıp yanıma geldi. Kolumu tutup vücudumu kendi vücuduna çevirdi.

"Evet, seviyorum." dedim. Tüm duygularımı gün yüzüne çıkarıp kahve gözlerimi ona çevirdim. Birçok şey kaybetmiştim. Hep fedakarlık yapmam istenmişti. Herkesin iyiliğini düşünüp kendimi paralamıştım ama bu sefer farklıydı.

Berra bir şey demeyip bana şaşkınlıkla baktığında kolumu ondan alıp arkamı dönüp gitmeye yeltendim. Sonra asıl korktuğum şeyi sormak için ona doğru döndüm. Nefesim boğazıma düğümlenmişti ama konuşmama engel değildi.

"Sen?" Sorduğum soruyla gözleri iyice belerdi. "Senin sevdiğin çocuk kimdi?" diye sordum aniden. Belki de cevapları beni çok sarsacaktı ama umurumda değildi.

"Benim sevdiğim kişi..." diye mırıldandığında gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Ellerimi kaldırıp sözünü kestim. "Boşver-"

"Sevdiğim kişi Çağan." dedi.

Nefesim kesildi. Hem üzüntü hemde küçük bir sevinç duygusu bedenimi ele geçirdi. Artık Berra'nın da gözleri dolmuştu ve dudaklarında ki alaycı sırıtış yerine oturmuştu.

"Bilmediğin o kadar çok şey var ki." dediğinde hiçbir şey söyleyemiyordum. "Şimdi sana bir sır vereceğim çünkü sen benim arkadaşımsın."diye mırıldandı. Kaşlarımı çatıp ne diyeceğini dinledim.

" Arda benim üvey kardeşim."

"Ne?"

"Annelerimiz aynı fakat babalarımız farklı." dediğinde ağzım açık kalmıştı. Berra yerdeki kütüğe geri oturup bana yanını işaret ettiğinde hiçbir şey demeden öylece yanına oturdum.

"Babası annesine şiddet uyguluyormuş. Sonrasında abisi babasını öldürmüş ve hapse girmiş. İki yıl sonra da hapisteyken abisini öldürmüşler." diye devam etti. Acı, kalbimi delik deşik ediyordu. Uzun bir sessizlik oldu.

"Demek abimi seviyorsun." diye son kelimeyi uzattığında kulaklarıma kadar kızarmıştım.

Sanki önceden dediklerini duymamış gibi "Demek Çağanı seviyorsun." dediğimde acıyla güldü. "O da seni seviyor." dedi Berra. Bunu nereden biliyordu? Dişlerimi sıkıp başımı yere eğdim. "Ben-"

"Senin bir suçun yok. Benim tek sorunum senin kadar kusursuz olamamaktı."diye mırıldandığında ikimizde sessiz sessiz ağlıyorduk. Kusursuz kelimesini önceden sevmezdim ama artık seviyordum. Bana öyle hitap ediyordu çünkü.

" Bence yakışıyorsunuz. " diye mırıldandığında gülümsemedim." Ve ayrıca bu bir sır. Kimse üvey kardeş olduğumuzu bilmiyor. Tahada. Çağanda. Sadece Fatih biliyor." dedi. Başımla onaylayıp elimle ağzımı kapatma hareketi yaptım. Berra gülüp başını omzuma koydu.

" Ee nasıl tanıştınız?" diye sordu.

Bende ona her şeyi anlattım.

Bugün iki şey öğrenmiştim.

Gerçekten sevdiğim çocuk hakkında hiçbir şey bilmiyordum.

Ve Berra iyi bir arkadaştı.
___

Ne çok şey öğrendik dimi yaa?

Yeni okuyucularım oldu yine mutlu bir yazar bırakalım buraya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni okuyucularım oldu yine mutlu bir yazar bırakalım buraya.

kusursuz | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin