İmkansız

73 8 1
                                    

Selaaaaam:)

Ben geldiiiim gene

Aslında gene bölüm yazmadım elimde biriktirdiğim son bölümü atıyorum sizendşsbsşşsmsşansls

Yarın bölüm atmaya çalışacağım canolarım

Neyse gaçtım ben;)


-Heh geldiler!

Çalan kapıyla beraber tekrar kapıya koştum.

-Nerdesiniz lan siz!
-Hop hop yavaş yenge.
-Burak dizine noldu?
-Sorma yenge ya bu salak yüzünden direkten aşağıya düştüm.

Murat'la beraber kahkaha atarak içeri girdik. Murat olayı bizimkilere anlatırken Burak'ın kanayan dizine pansuman yapıyordum.

-Hahahaha çok komik!
-Oğlum bir gün bir yerini kıracaksın ama.
-Ya sen direğe niye tırmanıyon salak!
-Ya abi ne bileyim işte o dangalakta bişey demeyince aşağıda yazılı olduğunu bilmediğim için çıktım yukarı.

Hep beraber tekrar gülmeye başladık bende pansuman yapmayı bitirmiştim.

-Eeee markası ne?
-Dur fotoğrafını çektim.

Murat elindeki telefonla beraber yunusun yanına gitti. Mert'le Yunus iyice inceledikten sonra telefonu geri verdiler.

-Şimdi bu siteden izin istememiz gerekicek çünkü bu sitenin güvenlik duvarını kırmak çok zor. Ben halletmeye çalışacağım ama birkaç gün uğraştırabilir bizi.
-Tamam o zaman biz gidelim siz bi gelişme olursa haber verirsiniz.
-Tamamdır.
-Herşey için teşekür ederim Mert.
-Ne demek yenge görevimiz.

Hep beraber evden çıktık. Burak, Arya ve Murat bir arabaya binip gittiler. Geriye Liya, Ege, Batu ve ben kaldık aramızdaki sessizlik beni iyice geriyordu.

-Mira bize gelsenize takılırız biraz.
-Çok isterdim kanka ama annemlere yardıma gidicez.
-Tamam başka sefere o zaman.
-Görüşürüz o zaman.
-Görüşürüz.

Vedalaşırken Ege yüzüme bile bakmamıştı. Bunu fark eden Batu bana kolunu atıp arabaya doğru çekiştirdi. Ön koltuğa oturtup kapımı kapattı. Kendiside yanıma oturup arabayı çalıştırdı. hızlıca olduğumuz sokaktan çıkıp anayola girdi. O mesaj Batu'nun ısrarla çalan telefonu tekrar çaıyordu.

-Kim arıyor?
-Arkadaşım.
-Açsana önemlidir belki.
-Sonra ararım ben onu.
-Aç Batu!
-Trafikteyim güzelim.
-BUNU DİREKSİYONU BİRAKIP HALAY ÇEKEN BATU'MU SÖYLÜYOR! AY BEN ŞOK
-Of bi sus be kızım.
-İyi be açmazsan açma!

Eve geldiğimizde Ege'nin arabası yoktu daha gelmemişlerdi. Eve girince karşımızdaki kutuları görünce beraber kaçma planı yapmadım değil tam arkamı dönmüştüm ki

-Aaa sizmi geldiniz Çocuklar?
-Yok anne komşu çocukları geldi.
-Hadi gelinde yardım edin canımız çıktı.
-Geliyoruz Tülay sultan.

Batu ile beraber oturma odasına girip kolilerdeki eşyaları yavaş yavaş çıkarmaya başladık. Oturma odasındaki eşyalar bitince bahçe takımını yıkamak için bahçeye gönderildik. Bahçeye inince ayakkabılarımı çıkarıp pantolonumun paçasını kıvırdım. Batu'da benim yaptığım gibi yaptı. Kenardaki kovayı alıp içine biraz sabun döktüm Batu'da yanıma bahçe hortumunu alıp geldi. Kovanın içine su koyup fırçayla köpürttüm.

-Sen fırçala ben yıkıyayım.
-Allah allah niye ben sabunluyorum.
-Çünkü sen kaslısın olum kaslarını kullan.
-İyi bari.
-Güzel fırçala valla ıslatırım!
-Kızım şu terleri görüyor musun! alın teri bu.
-Başlatma alın terine salıncağı yıkayacağız.
-Al oldu mu?
-Olmuş olmuş git şimdi salıncağı fırçala!
-Baş üstüne komutanım.

Batu'nun fırçaladığı masayı ve sandalyeleri duruladıktan sonra Batu'nun yanına gittim.

-Olmuş mu komutanım?
-Aferin çaylak.

Salıncağıda yıkayınca çimlerin üzerine oturmuş Batu'yu gördüm. biraz yaramaz çocuk olsak bişey olmazdı heralde. Batu'ya doğru tuttuğum hortumla ayağa fırladı.

-Ay elim şey oldu.
-Lan salak halime bak!
-Bakayım. Baktım tam ıslatayım dur biraz daha ıslatayım.
-MİRAAAAAA!

Hortumla beraber kaçarken hortum daha fazla uzanmadığı için onu bırakıp kaçtım elinde hortumla beraber bana yaklaşan Batu'yu görünce;

-Batu acı bana!
-Niye?
-Bak zaten canım kalmamış üstümde bide sen şaapma yani.
-Beni ıslatırken baya mutluydun!
-Aaaa sen yanlış anlamışsın zaten dediğim gibi
elim kay ...
-BATU ALLAH BELANI VERSİN!
-Ay pardon canım ayağım kaydı.
-Ben şimdi göstercem sana ayağım kaydıyı!

Batu'nun peşinden koşup elindeki hortumu kaptım. İkimiz sucumuzda gibi olduğumuzda

-Mira yeter lan donuma kadar ıslandım.
-Beni ıslatırken hava hoştu!
-Selam.

Duyduğumuz sesle beraber bahçe kapısına doğru baktık.

-Ege? Liya?
-Batu? Mira?

Birbimize şaşkın şaşkın bakarken Ege arkasını dönüp yürümeye başladı.

-EGE! Dur.

Elimdeki hortumu fırlatıp Ege'nin gittiği yöne doğru koştum. Yanına vardığımda beni duymuyordu önüne geçip gitmesini engelledim. Nereye giderse önüne geçtim.

-Çekilir misin!
-Hayır!
-Mira çekil kalbini kırmak istemiyorum!
-Kır Ege! Kır paramparça et ama gitme.
-Mira çekil!
-Ege niye böyle yapıyorsun! Benimle konuşmuyorsun, yüzüme bile bakmıyorsun!
-Çünkü senden uzak durmaya çalışıyorum. Ne kadar zor biliyor musun sen dibimdeyken seninle konuşmamak sana sarılamamak o konunu içime çekememek. Anlıyormusun seni başkasıyla görünce deliriyorum ama gelip sana karışma hakkım yok nede olsa artık aramızdaki her neyse imkansız!

Ege'den;
Akan gözyaşımla beraber Mira'nın yanından geçip arabaya doğru ilerledim.

-Gitme Ege.

Hayır Ege hayır kafanı dağıtman lazım hem onun canı yanıcak hem senin sakın arkanı dönme sakın! Sakın Ege. Kendi kendime öğütler verirken arabaya binip hızlıca uzaklaştım. Geçen gün Mira ile karşılaştığımız sahile aynı taşa oturdum. Onu Batu ile görmek beni deli ediyordu. Ben ona dokunamazken başka birinin dokunması canımı acıtıyordu. Ben artık üzülmek istemiyordum. Artık mutlu olma zamanımız gelmemişmiydi? yada gerçekten bizim aşkımız imkansızmıydı?

-Ege?
-Onur.
-Hayırdır kardeşim sen buraya çok gelmezsin.
-Gelmem gerekmiş demek ki.
-Mira'mı?

Cebimden sigara paketini çıkardım iki tane içinden alıp birini Onur'a uzattım.

-Olmuyo abi yani kızda haklı artık imkansız gibi gelmeye başladı.
-Ümidini kaybedersen aranızdaki her neyse biter. Mira'nın açısından bakmak lazım ama kız şuan o kadar acıya rağmen ayakta dimdik duruyor. Babasının izini sürüyor kafası çok karışık Ege onuda biraz anla yani evet senin için belki daha zor ama dayanmalısınız.
-Olmuyo Onur yapamıyorum yani ben ona bu kadar uzak davranmak zorundayken başkalarının ona dokunması beni deli ediyor.
-Biraz uzaklaşmaya ne dersin?
-Nasıl yani.
-Ne biliyim yani biraz doğal ortama falan girebileceğin bir yere git hem zaten yarın okullar kapanıyor okul çıkışı al eşyalarını biraz uzaklaş ortamdan.
-Ama Mir...
-Bırak onunda biraz sağlıklı düşünmeye ihtiyacı var.
-İnşallah dediğin gibi olur.
-Sen güven kardeşine hadi ben kaçtım.
-Görüşürüz.

Bu bölümde bitti:(

Bölüm nasıldııııı?

Ege ile Mira biraz ayrı kalsınlar bakalım. Ama Ege gidebilirse tabi;)

Bir sonraki bölümde görüşürük;)

Gece Mavisi🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin