Gece Mavisi🦋

Gökyüzünden Daha Çok

Selaaaams

Ben geldim geneeeee şcmsşdnwld

2gündür bölüm yazmadığım için elimdeki bölümlerim tükendi acil bölüm yazmam gerekiyor-_-

Votelerinizi bu güzel bölüme bırakır mısınız aşkolar❤️❤️❤️

Neysem ben kaçar;)

Balkona çıkıp kulaklıklarımı taktım. Ege'nin sesini tekrar başlatıp en az 100kere dinledim. Gözlerimi hafif bulutlu gökyüzüne çevirdim. Telefonumun ekranı yanınca elime alıp mesaja baktım.

E; Bu gece gökyüzüne bak ve beni düşünerek uyu olur mu?

E; Seni o gökyüzünden daha çok

E; Seviyorum

M; Hangi duamın kabulüsün sen be adam.

M; Seni seviyorum.

Bir dakika benim gökyüzüne baktığımı... yoksa... kulaklıklarımı kulağımdan çıkartıp masaya bıraktım. Balkondan etrafa bakındım. Sokağın bitişindeki sokak lambasına yaslanmış buraya bakıyordu. Masaya ulaşıp telefonumu aldım.

M; Hava soğuk üşüyeceksin.

E; Sence bu umrumda mı?

M; Ama benim umrumda beyefendi şimdi doğru eve.

E; Ama ben sana doyamadım daha...

Kafamı kaldırıp sinsice sırıtan Ege'ye baktım. Tekrar telefona dönüp mesaj yazdım.

M; Hadi Ege hasta olmanı istemiyorum.

E; Sen bakarsın bana.

M; Ege hadi sabah erkenden dershaneye gidicez zaten git yat.

E; :(

E; Niye öyle diyorsunuz hanımefendi Alındım, Gücendim...

M; Kdbslsbalndw Hadi Ege git artık.

E; Gidiyorum.

M; Git.

E; Gidiyorum bak.

M; Kararımı değiştirmeden gider misin Ege'cim.

E; Pöfff.

Ege telefonu cebine atıp bana el salladı. Bende ona el sallayıp içeriye girdim. Telefonumu şarja takıp yatağıma girdim.

....................................

-Miraaaaa!
-Mira kalk!
-Kız kalk artık.
-Geç kalıyorsun kız!
-Kime diyorum.
-Anne 5dakika daha.
-Kalk gelmeyeyim oraya
-Öffff.

Yatağımdan zar zor kalkıp banyoya girdim.

-Hayır yani bu eğitim sistemine ben varya bir öğrencinin hayatını mahvetmekten başka bir işe yaramıyor şuna bak pazar sabahı 10da kalkıyorum!
-Söylenme Mira!

Yüzümü yıkayıp odama geçtim. Dolaptan kot mom jeanımı ve Mert'in aldığı bordo sweati geçirdim üstüme. Saçlarımı tarayıp iki tutam önden bırakıp topuz yaptım. Göz altlarıma kapatıcı sürüp biraz canlı gözükmek için allık sürdüm. Maskaramı sürüp parfümümü sıktım. Siyah sırt çantamın içine defterlerimi koyup eşyalarımı alıp aşağıya indim. Elimdeki çorabımla beraber mutfağa geçtim. Bir yandan çorabımı giyiyor bir yandan bişeyler atıştırıyordum. Hızlıca ağızıma bişeyler attıktan sonra Batu'ya mesaj atıp kapıya geçtim. Beyaz sporlarımı giyip bağcıklarını bağladım. Askılıktan siyah trençkotumu alıp üzerime giydim. Arabamın anahtarlarını alıp anneme seslenip evden çıktım.

-Ben çıktım anne!
-Allah zihin açıklığı versin yavrum.
-Amin annem amin.

Bahçeye gelince Batu hala gelmemişti. Dün akşam inceleyemediğim arabamı iyice inceledim. Tam hayalimdeki gibi olmuştu. Arka cama gelince kenardaki yazıyı görünce buruk bir şekilde gülümsedim.

Kimseyi tanımadım ben, Senden daha güzel"

Batu sonunda gelince arabaya binip yola çıktık.
Dershane bize çok uzak değildi ama genede ters istikamette kalıyordu. 15-20dakikaya geldiğimizde arabadan inip yukarıya çıktık. Sınıfa girince Ege'nin yanındaki boş sırama oturdum.

-İşte şimdi günüm aydı.
-Günaydın sana o zaman.
-Günaydın meleğim.

Hoca derse girince arka arkaya bütün derslere girdik. Saat 4 olunca dersler anca bitmişti. Hep beraber dershaneden çıkıp otoparka yürüdük.

-Yemek mi yesek ben acıktım.
-Bende.
-Bende.
-O zaman ne yiyoruz.
-Canım lahmacun çekti.
-Offff Mira ağızım sulandı.
-Tamam binin hadi.

Batu, Arya, Murat benim arabama binince Ege'yi takip ettik. Yakın bir yerde durunca bende arabayı park edip arabadan indim. İçerisi yer sofrası şeklinde döşenmiş tatlı bir kebapçıydı. Burak'la aynı anda birbirimize dönüp bir ağızdan bağırdık.

-Lahmacun!
-Doyurun şunları valla bizi yiyecekler.
-Yeriz dimi Burak?
-Ne yani sizin kıymanızı yapıp...
-Yuh Burak!

En büyük masaya oturunca 2şer tane lahmacun söyledik. Yemeklerimiz gelince bir güzelce karnımızı doyurduk. Beraber sahile inip yediklerimizi iyice erittik. Ben şuan Ege'nin sırtında geziyordum.

-Yoruldun mu?
-40kilo bile olmadığının farkındasın dimi?
-Yooo sana öyle gelmiş.
-Eh tabi 1.55boy ol...
-Ahh kafam!
-Sus Ege!
-Kafamı yardın kızım!
-Yürü.
-Kanki yukarıda havalar nasılmış bari.
-Burak bir söz var bilir misin?
-Neymiş o söz?
-Kavağında boyu uzun ama anca dibine köpekler işiyo.
-Uffffff.
-Burak ben bu lafın altında kalacağıma gider tırın altında kalırım daha iyi.
-Ve konuştu yer cücesi.
-Kes be!
-Cırlama sende be!

Annemin aramasıyla bu güzel yürüyüşümüze ki ben yürümüyordum o ayrı mesele ama son verdik. Arabalara binip önce Murat'ı bıraktık. Arya'yı da bırakıp Batu ile bize geçtik.

-Biz geldik.
-Hoşgeldiniz yavrum.
-Anam senin ne işin var burda.
-Babanın mesaiye kalması gerekiyormuş bende sıkıldım geldim oğluşum.
-İyi yapmışın.
-Aç mısınız?
-Yok annem yedik bişeyler.
-Pekala.

Batu ile beraber odama geçtik. Ben banyoya geçip üzerime pijamalarımı geçirdim. Odama geçince kendimi yatağa attım telefonumu elime alıp nette gezindim biraz. Sıkılınca Batu'ya döndüm.

-Sıkıldım.
-Ne yapalım?
-Dersmi çalışsak.
-Kızım sen hiç böyle biri değildin noldu sana yavrum 3harfiler mi çarptı seni bak söyle.
-Salak salak konuşma be!
-Şu cırlaman değişmiyor mübarek.
-Film mi izlesek?
-Yok ya.
-Sen balkona çık geliyorum ben.
-Okey.

Sessizce mutfağa inip aburcubur çekmecemi tişörtümün içine boşalttım. Dolaptan içecek alıp odaya çıktım. Kapıyı kapatıp arkadan kilitledim. Balkona çıkıp tişörtümdekileri masaya bıraktım.

-Gizli cephane ha?
-Tabikisi.

Bölümümüz burada sona ermiştir:(

Bölüm nasıldı kuzular?

Sabahın köründe dersim başladığı için çok uykum var şuan buraya yazcak bişey cidden bulamıyorum ldbsşdnsşdnwşdn

Neyse gideyim de uyuyayım bari-_-

Bir sonraki bölümde görüşürük;)