Selâmünaleykûm ♡
Tardela ile yazdığımız ortak
hikayemize hoşgeldiniz :)Keyifli okumalar ❤
Kaşlarını çatıp yanımdan ayrılmıştı. Yanımdan ya... Kaşlarını çatıp birde... İyice kafayı yedim ben. Tabi gidecek. Gidip adamı ben ş-şey sa-... Off! Ah Hüma ah... Yapılır mıydı o adama... Bende ne bileyim benimle aynı yolda yürüyünce... Sanki dünyada sadece sen mi yürüyorsun o yolda... Bırak da yürüsün de mi? Hem ben ne diye düşünüyorum... Yürümesine de karar ver istersen... İç sesim bugün baya sahada... Ben bana yeterim. Sus artık! Bu adam beynim için hiç sağlıklı değil. Off ya off! Yolun kenarında gördüğüm taşa dayanamayıp ayağımla vurdum. Taş sürüklenirken istemsiz gittiği yere bakakalmıştım. Tahminimce kırk numaradan büyük bir kadın ayakkabısının ucuna çarpmıştı. Başımı ağır hareketlerle kaldırıp o kırk numaradan büyük zann-... Uff! Ben ne diyorum. Kadına baktığımda kaşlarını çatarak bana baktığını gördüm. Hareketinden korkarak kaşlarımı havalandırıp korkuyla endişe arasında gülümsemek için çabaladım. Evet çabaladım...
"Aklın nerde kızım senin?" Teyzenin söylediğiyle tepkisine sevinsem mi sorusuna düşünsem mi bilemedim. Ben düşüneduruyum canım teyzem gidivermişti bile... İçimdeki rahatlamayla yoluma devam ettim. Bu sefer taşlara dokunmamak için bile çaba sarf ediyordum. Bir an önce evime girmek istiyorum... Görüş alanıma evim girdiğinde kocaman gülümsemeyle koşar adım evime doğru yol aldım.Düşüncelerime son vererek,derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Hayret ev ne kadar da sessizdi. Aman duvarlara vurayım da nazar olmasın. Anneme geldiğimi haber vermeden odama geçip hemen üstümü değiştirip oturma odasına geçtim. Annem her zaman ki gibi yüzü asık oturuyordu. Ne zaman mutlu olucaktı,ne zaman yüzü gülecekti acaba,neyse bugün yeterince gerilmiştim zaten....
kapının çalmasıyla kalkıp kapıyı açtım. Daha hoşgeldin diyemeden ,
" Hüma annen hazırsa söyle gelsin." Dedi
" Nereye gidiyorsunuz."
" dört beş gün halanda kalacağız." Bunu bana şimdi söylemeleri ne kadar da güzeldi.
" Sen işe alındım dedin ama."
" Haftaya gel başla dedi."
Anladım diyerek kafamı salladım. Ne kadar da soğuk bir konuşmaydı böyle,annemde hazırlanmış evden çıkmışlardı. Bende oflayarak balkona doğru ilerledim. Etrafa bakınıp aklıma gelen düşünceyle üzerime ince bir hırka alarak aşağıya indim. Biraz mahalleyi dolaşırdım. Belkide Yeşil gözlü adama denk gelirdim kim bilir..Akşamın sessizliğiyle yolda yürüyordum. Hava düşünmediğim bir şekilde serindi. Üzerimdeki ince hırka serinliğin etkisiyle tenime her değişiyle üşütüyordu. Isınmak için ellerimi hırkanın cebine soktum. Şimdi biraz daha iyiydim. Sessizlikte ilerlerken kulağıma gelen birden fazla sesle istemsiz o tarafa doğru ilerledim. Seslere doğru yaklaştığımda şaşkınlıkla bakakalmıştım. Dışarıda teyzeler topluluğu oturmuş, güler yüzleriyle konuşuyorlardı. Gülümseyerek onları izlerken bugünkü teyzeyi görmeyi beklemiyordum. Aklıma gelenle o tarafa doğru adımlarımı hızlandırdım. Teyzelerin yanına yaklaştığımda bugün gördüğüm teyzenin önünde durarak konuşmuştum.
"Merhaba..." Söylediğimle teyzeler birbirine bakmış, gözleriyle bir şeyler anlatmaya çalışmışlardı kendilerine. Ben ne dedim ki...
"Sabah önüne bakmadan yürüyen kız değil misin sen?" Duyduğum sesle irkilip sesin geldiği yöne döndüm. Bu ses bugünkü teyzenin sesi... Kendimi toparlayıp mahcupça gülümseyerek dudağımı araladım.
"Kusura bakmayın, bende sizi görünce özür dilemek için yanınıza geldim." Başını sallayınca özürümü kabul etmişti anlaşılan. Bu duruma mutlu olurken bir sesle bakışlarımı o tarafa doğru çevirdim.
"Kızım ayakta kaldın gel otur şöyle." Sevecenlikle yüzüme bakan teyzeye gülümseyip havanın serinliğini de göz önünde bulundurarak ısınırım umuduyla gösterdiği yere oturdum.Bugün karşılaştığım teyzenin bana seslenmesiyle kafamı ona çevirdim.
" Sen yenisin burda galiba kızım nerden geldin annen baban var mı anlatta tanıyalım yeni komşumuzu."
Tanışalı bir saat bile olmayan komşu teyzelere herşeyi olduğu anlatsam olmazdı. Bende üstten kısaca anlatmaya karar verdim.
" Ben Hüma,anasınıfı öğretmeneyim. Annem de babam yaşıyor çok şükür.Annem ev hanımı, Babamda yöneticiydi.Babamın işleri bazı nedenler' den kötü gidince bu mahalleye taşınmaya verdik."
fazlasını anlatmak istemiyordum.
" Olsun kızım vardır herşerde bir hayır,sıkma canını herşey düzelir allahın izniyle."
Tonton bir teyzenin konuşmasıy'la
" Umarım dediğinizi gibidir." Diyerek karşılık verdim."Umarım dediğiniz gibidir." diyerek karşılık verdim. Çok tatlı insanlardı. Onlarla konuşmak insanın içini ısıtıyor. O kadar içten konuşuyorlar ki... Mahallenin belkide en tatlı teyzelerinden ayrılmış eve doğru yürüyordum. Hava iyice kararmıştı. Ee karşınızda konuşmaktan hoşlandığınız kişiler olunca zamanı fark etmiyorsunuz bile. O teyzelerle konuşmak bana çok iyi gelmişti. Anlamadığım bir şekilde yeşil gözlü adamı hatırlatmıştı bana. Düşünceme gülerek yoluma devam ettim. O güler miydi?.. Havanın soğuk üfürmesiyle ellerimi hemen hırkamın ceplerine soktum. Salık olan saçlarım kulaklarımın ısıtmıyordu. Hızlı hareketlerle hırkamın şapkasını kafama geçirdim. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde evimi görmüştüm. Evim evim güzel evim... Koşar adımlarla evime doğru ilerledim. Kapının önüne gelmemle hızla pantolonumun cebinden anahtarı çıkartıp kapının kilidine titreyen ellerimle anahtarı tutturmaya çalışıyordum. Birkaç denemede başarısız olsam da sonunda başarabilmiştim. Bir yandan açmış olduğum kapıyı aralarken diğer yandan ayakkabılarımın bağcıklarını çözüyordum. Bir an önce bu soğuktan kendimi uzaklaştırmak istiyorum... Ayakkabılarımı çıkartmış, eve adımımı atmışken bir kırılma sesi duydum. Kırılma... Kırılmama mı?.. Y-yoksa... Salondan mutfağa doğru hızla bir şey geçmişti. B-bu... Avazım çıktığı kadar bağırdım. Bu kadar durduğum hata...
"İmdaaaaat!.. Hırsız vaaaar!.. Yetişin..." Boğazımı yakan bağırmamla bir şeyin bana doğru geldiğini gördüm.
"Sus kadın sus..." Ağzımı kapatmış beni susturmaya çalışıyordu. Ama ben yerimde çırpınmaktan geri durmuyordum. Birde hırsız olacak kaçsana be... N-nefes alamıyorum... Zor nefes almamla ellerimin titremesine engel olamadım. Gözlerimden yaşlar geliyordu. Ve bu pislik adam hâlâ kaçmamakta direniyordu. Bırak beni be bıraaak... Büyük bir gürültüyle elini ağzından çekmiş, benden uzaklaşmaya başlamıştı bile. Bu hareketiyle ciğerlerimin yanmasını önemsemeyip derin derin nefes aldım. Bir yandan da öksürüyordum.
"İyi misiniz?.." Bu da kim... Hırsızın sesine de benzemiyor. Hüma kendine gel! Oksijen eksikliğinden ne dediğimi bile bilmiyorum. Hırsız iyi misiniz diye sorar mı? Tövbe tövbe... Bu hâlime kahkahalarla gülmüştüm.
"Allah Allah bu kıza bir şeyler oluyor?.." Adamın konuşmasıyla ağzımı kapatmıştım. Artık şu gülmeme bi son vermem lazım... Hem burası hâlâ neden karanlık... Gözüme ışığın çarpmasıyla gözlerimi kapattım. Ağır hareketlerle gözlerimi araladığımda... Ama s-sen...
"Sen!.." Kaşlarını çatarak konuşmasıyla irkilip cılız sesimle konuşmuştum. Ben bu adamla doğru düzgün karşılaşıp konuşamayacak mıyım?..
"B-ben..."
Oy vermeyi , yorum yapmayı unutmayın ♡
Allah'a emanet olun ,
görüşmek üzer'e ❤🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HümaNur
SpiritualHümaNur ; Karanlık... Acılarımızı siliyor, aydınlık ise umutlarımızı yeşertiyor. Her gün, gün geceye, gece de güne dönünce biz de yenileniyoruz. Zaman denen yakı herkesi iyileştiriyor. Yeter ki umut etmesini bilelim. ( Sinan Akyüz) Mehmet ; Dünya...