Selâmünaleykûm ♥️
Tardela ile ortak yazdığımız hikayemize hoşgeldiniz 🖤
Bu bölümü Rabbim_askina 'ya hediye ediyoruz. Umarız ki beğenirsin 💕
Keyifli okumalar :)
Karşımda yeşil gözlü adamı görmemle ikinci şokunu yaşıyordum. Eve hırsız girmesine mi yoksa karşımda yeşil gözlü adamı görmeme mi şaşırayım. İkimizde şaşkın bir şekilde birbirimize baka kalırken, karışımdaki adam tek kelime etmeden bir hışımla çekip gitmişti.
Şimdi de annemin o özel koltuğuna oturmuş, elimde çekirdek beynimdeki düşüncelerle kavga ediyordum. Evet kavga... Sen!.. Evet ben! Ne olmuş sanki... Hey yeşil gözlü adam beni kurtar diye bağırıp seni mi çağırdım sanki... Hiç... Bu adam bana dert!.. Tek kelimeyle dert... Yeşil gözlü hemde... Sahi adı ne ki...
"Hey sana dediğini unutma hemen!.. " Aman eksik kalma... Ay ben iyice deliriyorum...
"Sanki ne dedi ki 'sen!..' dedi." Yani sende haklısın...
"Ünlemi unutma ama..." Evet bağırmıştı. Düşündüğümle kaşlarımı çatıp ağzımın yorulmasına aldanmayarak kesintisiz çekirdek çitlemeye devam ettim. Sahi saat kaç... Telefonumdan saate baktığımda 12.23 olduğunu gördüm. Yarın okul var ve ben ne yapıyorum. Dudağımdaki çekirdek kabuğunu hızla alıp ortalığı toparlamaya başlamıştım bile. Çok pasaklı oldum çok... Acaba dışardan nasıl gözüküyorum. Bu hâl ne Hüma!.. Sen!.. B-ben.. Tövbe ya... Bu adamın akıl sağlığım için iyi olmadığını söylemiş miydim?.. Söylediysem de ziyanı yok. İki olsun... Bu adam akıl sağlığım için iyi değil! Defol git hayatımdan yeşil gözlü!.. Y-yeşil Puff...Mehmet'ten
Okuldan çıkmış, yürüyordum. Bugün anlamadığım bir halde başım ağrıyordu. Oysaki çocuk sesinden başım ağrımazdı bile. Aklıma gelenle adımlarım yavaşlamıştı. Sahi dün hırsız olayından sonra uyuyamamıştım. O kız... Tövbe estağfirullah... Allahım sen hayır eyle. Bu kız anladım ki benim için imtihan ama sürekli çıkması kafamı karıştırıyor. Aklımdaki düşünceleri atmaya çalıştım. Olabilir sonuçta... Herkesin başına gelebilir. Her neyse... Yolda yürürken bir adamın üzerime doğru geldiğini gördüm. Kaşlarını çatarak bana doğru geliyordu. Aramızda birkaç adım kalacak şekilde durduğunda bende ister istemez durmuştum.
"Sen!.. Bir daha burnunu seni ilgilendirmeyen şeylere sokma!.. İşine bak!.." Afallayarak adama bakmıştım. Bu adamda kim... Kim oluyor da bana ahkam kesiyor!..
"Hayırdır da siz kim oluyorsunuz?" Rahat tavır sergileyip konuşmaya başladı. Senden korkan senin gibi olsun...
"Sen girdiğin evi bilmiyorsun herhalde. Bak birader... Sana bu ilk ve son konuşmam olsun. O ev benim kumar borcundan kıl kaptığım bir korkağın evi. Adamın evine hırsız falan girmedi. E tabi bende hırsız değilim. O eve giren benim, o korkağın evine ben girdim. İşim bitince çıkacaktım ama o kız girdi eve. Kızı... Ailesini, soyunu, her bir şeyini bilirim o adamın. Biricik kızları Hüma... O aile kime aşık atmak neymiş görecek... Sende ayak bağı olma!.. İşine bak... Bu sana ilk ve son uyarım!.." Ağzımı bile açmadan omzuma vurduğu gibi hızla uzaklaştı yanımdan. Bu adam kendini ne zannediyor. Hem babasıylaysa işin, ona bak... Ne diye ailesine sıçratıyorsun!.. O kızı uyarmam gerek. Tabi belli etmeden. Yoksa işler iyice sarpa saracak... Hüma... Kafamı iki yana sallayıp yoluma devam ettim. Allahım sen hayır eyle...Hüma'dan
Bu aralar içimde tarifsiz bir huzursuzluk vardı. Esen rüzgâra rağmen uçuşan saçlarımı umursamadan, her yol mahalleye çıkar düşüncesiyle bomboş pekte tekin olmayan bir mahalle arasına girdim. Yavaş adımlarla ilerliyordum. Kafamda sıraya koyamadım bir sürü dert,tasa,sorun herşey vardı. Hangi birini düşüneceğim onuda bilmiyorum ya neyse....
Yerde olan kareli taşların çizgilerine basmadan yürüyemeye çalışıyordum. Ayağımı çizgiye değdirmeden geçeceğim zaman çarpıtığım bedenle on saniye felan ne olduğunu idrak edemedim. Elimle gözüme gelen saçımı düzeltip kafamı kaldırdığımda yeşil gözlü adamla karşılaşmayla ikinci şokumu yaşıyordum.. bir adım geri çekilip kendimi toparladıktan sonra
" kusura bakmayın farketmedim." Diye bir çırpıda heycan yapmadan söyledim. İyi de niye heycan yapıyordum ki ben aman neyse Hüma kendine gel...
"Birdahakine daha dikkatli ol."
sert ve ciddi sesini duymamla gözlerine baktım. Ama o bakmamaya çalışıyordu. Nedense düşünceli ve yorgun duruyordu. Tamam daha önce karşılaştığımızda da pek güldüğünü söyleyemezdim ama bu sefer başka birşey vardı sanki..
" Özür dilerim tekrardan,ben size bir teşekkür daha edeceğim. Geçen gün evime hırsız girdiğini fark edip,engel olduğunuz için çok teşekkür ederim."Bir an gerilmiş,elinde duran çantasını sıkmaya başlamıştı. Ne diyeceğini bilmeyen bir yüzle bakıyordu. Altı üstü rica ederim,kim olsa aynı şeyi yapardı diyecekti.
" Teşekkür etmenize gerek yok buralarda hırsızlık olmaz kendinize dikkat etmeniz yeterli." deyip gitti. Bu adamda bir haller vardı ama ne? Yakında çıkar kokusu...Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🖤
Allah'a emanet olun, görüşmek üzere 🌹
![](https://img.wattpad.com/cover/236590142-288-k780143.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HümaNur
Tâm linhHümaNur ; Karanlık... Acılarımızı siliyor, aydınlık ise umutlarımızı yeşertiyor. Her gün, gün geceye, gece de güne dönünce biz de yenileniyoruz. Zaman denen yakı herkesi iyileştiriyor. Yeter ki umut etmesini bilelim. ( Sinan Akyüz) Mehmet ; Dünya...