BÖLÜM 11

197 18 4
                                    

Selamünaleyküm ♡

Keyifli okumalar ❤

1 HAFTA SONRA

Kalp atışlarımın duyulmasından korkarak korkak adımlarla yürüyordum. İstemsiz yüzüm kızarmıştı. Yani biraz sabredemez misiniz? Puff... Ayağıma bir şeyin takılmasıyla dengemi kaybetmişken birisinin beni tutmasıyla kasılmıştım. Kollarıyla bedenimi saran kişiye bakmak için gözlerimi araladığımda yeşil gözlü adamımı görmemle bütün düzenim iki katına çıkmıştı. Sanki başka kim tutacaksa... Kimle yan yana yürüyorsan... Bu halime kendimi tutamayıp güldüm. Gülerken gözlerim kısılmıştı. Aklıma gelenle kendimi gelmeye çalışıp gözlerimi araladım. O gülüyor muydu? Biraz daha baktığımda boğazını temizleyip yüzündeki ciddiyetle konuştu.
"İyi misin?" Başımı sallayıp onayladım. O benim Allah katında eşimdi. De... Ee biz neden hâlâ böyle duruyoruz hem mahalle...
"Ş-şey... Mehmet..." Gözlerini benden kaçırıp kendini bana çektikten sonra yanına aldı. Bu hareketiyle şaşırmıştım. Y-yani...
"İki gün sonra düğünümüz var... Hazırlıklar umarım boğmuyordur seni..." Düğünümüz...
"HümaNur..."
"Hı..." Adımları durduğunda ben de istemsiz durmuştum. Ne oldu ki... Yüzündeki gülümsemeyle bana baktı. Ama...
"Hazırlıklar diyorum..." Yoluna devam ettiğinde bende hemen şaşkınlığımı atıp koşar adım arkasından gittim. Onu yakaladığımda boğazımı temizleyip konuşmuştum.
"Ş-şey güzel gidiyor annemler falan iyi. Zaten sade bir düğün olacak. Yani gayet memnunum. Mis..." Söylediğimin saçmalığını düşünürken bana baktığını hissettim. Ben mi? Bakar mıyım? Ahh... Ben ne dedim yaa...
"Tamam o zaman iyi..." Kızarmış yanaklarımla başımı salladım. İyi...
Annemgil gelinlik seçiminde falan kayınvalidem fazla karışmasa da annem baya sıkmıştı. Ama en son içime sinen gelinliği almıştık. Güzel olmuştu. Yüzükleri de zaten öncesinden almıştık Mehmetle. Onlar da çok güzeldi. Her şey istediğim gibi ilerliyordu. Çok masraf olmaması hoşuma gidiyor. Hem gerek de yoktu hani. Kayınvalidemgilin üst katında yaşayacaktık. Bu duruma çok mutlu olmuştum. Mehmet söylediğinde biraz çekinmişti. Olumsuz yanıt vermemden korkuyordu anlaşılan. Ama ben bu durumu kabul etmek ne kelime mutlulukla onaylamıştım. O da bu hareketime biraz şaşırmış, sonra da memnuniyetle karşılık vermişti. Çok mutlu olacaktık Allah'ın izniyle... Ben eşimi çok seviyordum. Umarım o da beni severdi...

Düğün Günü

Evleniyordum. Yeşil gözlü adamın karısı olacaktım. Daha düne kadar evliliğin e sini düşünmeyen ben bugün evleniyordum. Birazdan nikah memuru gelecekti. Kalbim kulaklarımda atıyor. Evet evet şaka değil gerçekten evleniyordum. İkimizde neler olacağını bilmeden bir yola çıkıyorduk. Derin bir nefes alarak,hızla çarpan kalbimi dizginlemeye çalışarak camın önüne geçtim. Aşagıda hummalı bir hazırlık vardı. Bizim için,bizim düğünümüz için...

Saçımı topuz yaptırıp,çok abartılı olmayan hafif bir makyaj yaptırmıştım. Gelinliğimde sade ama şık bir gelinlikti.. Sadelerin aşığım... aynanın karşısına geçip kendime baktım. Per-i kızı gibiydim.. aynada kendime bakarken aklıma Mehmet geldi. Takım elbise ne yakışmıştır ona şimdi.. sakın Mehmeti görünce kalbin parende atmasın HümaNur sakın heycanlanınca rezil ediyorsun kendini.... kapının tıklamasıyla düşüncelerimden kurtulup derin bir nefes aldım. Gelen Mehmet'ti giydiği takım elbise.. bir adam her haliyle yakışıklı olur mu ? HümaNur kendine gel... Mehmet yanıma gelip koluna girmem için işaret etti. Tebessüm edip koluna girdim. Kapıdan çıkıp bizim için hazırlanan gelin yoluna doğru ilerlerken Mehmet kulağıma yaklaşıp "Peri kızı gibi olmuşsun." Demişti. Şimdi şurada şu saniye bayılsam ne olurdu ki.. Zaten heycandan ne yapacağım bilmiyorum birde böyle Mehmetin her hareketine,her dediğine heyecanlanınca liseli aşıklar gibi oluyorum... Alkış sesleriyle kendime gelebildiğim için kendimi de alkışlamam lazım..

Nikah masasına oturup Nikah memurunu beklerken,mahalleli ablaların,teyzelerin dualarını alıyorduk. Kayınvalidem heycanlı heycanlı bir oyana bir bu yana koşturuyordu. Annem deseniz öylece kenarda misafir gibi oturuyordu.. Ah anne ahh

Nikâh memuru'nun sesiyle heycanım daha da artatak nikah memuruna döndüm.

"Gelin hanım adınız soyadınız."

" HümaNur Güven " Heycandan konuşamayacak gibiyim.

" Damat bey adınız soyadınız."

Heycanla Mehmet'e dönüp baktım.

" Mehmet Sarsılmaz ."

" Evet siz gelin hanım İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta Salih oğlu Mehmet'i eşin olarak kabul ediyor musun?"

Heycanlı sesime engel olmaya çalışarak

" Evet ediyorum." Dedim.

" Siz damat bey İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta Taner kızı HümaNur'u eşin olarak kabul ediyor musun?"

" Evet ediyorum."

" Evet siz şahitler,şahitlik ediyormusunuz."

"Evet ediyoruz." dediler.

Nikâh memuru defteri uzatıp imzaladık.

" Bende belediye başkanımızın bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı-koca ilan ediyorum."

Elime aldığım evlilik cüzdanına baktım. Ben artık HümaNur Güven değil, HümaNur Sarsılmazdım.
Ben artık yeşil gözlü adamın eşiydim. Bir elimdeki cüzdana bakıyorum bir yanımdaki adama,kocama Yeşiller'inin içinde kaybolduğum adam,her ne olursa olsun bu per-i kızı sana sevdalandı...

 Bir elimdeki cüzdana bakıyorum bir yanımdaki adama,kocama Yeşiller'inin içinde kaybolduğum adam,her ne olursa olsun bu per-i kızı sana sevdalandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tardela & Laviiniiyaa

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

Allah'a emanet olun,görüşmek üzer'e 🌹

HümaNur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin