"Yarın iş var" diye mırıldandı Carmen. -Bu duygu yoğunluğuna karşılık denebilecek en saçma ve en alakasız cümle olduğunun kendi de farkındaydı.-
"İstersen seni eve bırakayım" dedi Antonio.
"sen?" dedi Carmen beklentiyle. Bu gece bu adama sarılıp uyumak istiyordu. Hayatında ilk defa bir erkeğe bu kadar ihtiyaç duyuyordu ve bu iyi bir şey miydi tam olarak emin değildi..
"Ben, ne?" dedi Antonio, sesi eğleniyor gibiydi. Belli ki oyun oynamak istiyordu.
Carmen de sırıttı : "Bu gece benimle olmayacak mısın?"
"Üzerinde çalışmam gereken bir tablo var, sergimin as parçası"
Carmen'in suratı düştü."Peki.." diyebildi sadece.
Bir süre sonra göl evinden çıkıp Carmen'in evine gittiler. Yol boyunca Carmen duygularını bu kadar açmanın hata olup olmadığını kafasında tartıp durdu. Elle tutulur hiçbir sonuca varamayınca da düşünmekten vazgeçti.
Telefonu çaldı, arayan Stellaydı.
"Evet?" sesindeki soğukluğa kendi de şaşırdı.
Stella kısa süren bir sessizlikten sonra "Carmen, nasılsın dün geceden beri hiç görüşemedik" diyebildi,
"iyiyim, merak etme Stella. Hem o gece sen nasıl döndün?" bu sorunun daha yeni aklına gelmiş olması ilginçti. Tüm bunların tek sebebi Antonioydu. Kafası bu deli adamla o kadar meşguldü ki artık eskisi gibi düşünememeye başlamıştı. Annesinin dediği değişim buyduysa bunun Carmen'in pek hayrına olmayacağı şimdiden belliydi.
"O gece beni eve John bıraktı" Stella ağzını yayarak ve sırıtarak anlatıyordu.
"Biz Johnla beraberiz Carmen"
Carmen yaşadığı şoktan bir anda çıkıp "çok mutlu oldum Stella" dedi. İki kadının da ilişki zamanlamaları harilkaydı. Keyfi yerine gelmişti. Stella, Carmen kadar olmasa da yaralı bir kızdı ve mutlu olmak onun da hakkıydı. Bu hakkı kullanmak için geç bile kalmıştı.
"Detayları yarın konuşuruz, işe geleceksin değil mi? Yarın 13:00'da girişimciler ve finansörlerle yapılacak bir toplantı var. Bütün girişimci planlarını sana Mail attım, gece müsait olursan hayata geçirebileceklerimizi seçmen gerekiyor."
"Ahh evet...." Bu da Carmen'in tamamen aklından çıkanlar listesindeydi işte. Belki de en önemlisiydi.
"Tamamdır, ben bakarım akşam."
"Sabahlaman gerekebilir,yaklaşık 250 tane kadar harika proje var.
Şirketin bünyesinde oluşturulan Venture Capital oluşumunu en çok destekleyen Carmendi. Sorumluluğu büyüktü.
"Yapmadığım şey değil, halledebilirim Stella, görüşürüz" dedikten sonra telefonu kapattı.
Eve geldiler. Antonio Carmen'in burukluğunu anladı, "istersen kalabilirim" dedi. Sesi beklenti doluydu, Carmen'le kalmak istiyordu. Tablosunu yapmak Carmen'le olmanın yakınından bile geçmiyordu.
"sabaha kadar ayakta olucam, Venture Capital girişimci fikirleri hoşuna gidiyorsa kalabilirsin"
"bayılırımmm, hem benim gibi sanatçı ruha sahip bir insanın yanında olması bence harika olur"
"Hayır diyemeyeceğim, bu gece seni yanımda istiyordum. Açıkçası beni eve bırakacağını söylediğinde bozulmuştum" dedi Carmen, kelimeler ağzından çıkarken kendi de bunları söyleyebilmesine şaşırıyordu. Bu delilikti!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN?!
RomanceÇantasının içinden makyaj malzemelerini çıkardı. Pudrasının kapağını açmaya çalışırken bir yandan da söyleniyordu : "Bakalım bugün mutlu gibi görünmek için ne kadar makyaj yapmam gerekecek?" Hayat, ona belirli bir derece mutlu olmayı zorunlu kılmışt...