4.3

8.5K 646 501
                                    

Medya: Eylül

Eylül' den

"Eylül bak dinlesen..." diye başlayan Eray' ı sertçe kestim.

"Sus Eray, sakinleşmeden seninle konuşup kalbini kırmak istemiyorum."

Hayır, resmen ben olmasaydım Tuğçe Eray' ı eve atacaktı. Eray' a istesem de o kadar kızamıyordum aslında çünkü çok saf olduğunun farkındaydım. Bora' ya verdiği sözü tutma uğruna az kalsın Tuğçe götürecekti çocuğu. Sinirle kendi kendime güldüm ve sinirimi Eray' dan çıkartmak istercesine tersçe ona baktım. Korkan bakışlarla bir bana, bir de taksi camından dışarıya bakıyordu. Adam dövmeye gittiğimizi sorduğunda benden cevap alamadığı için iyice gerilmişti, istemsizce bu beni gülümsetse de anında tekrar çatıldı kaşlarım.

"Eylül bak ne kadar güzel bir gün, çiçekler, sahil, sen ve ben. Hiç kötü kötü şeyler yapılacak bir gün değil."

Taksi sokağa varmak üzereydi, Eray' a sinirle bir tokat attım. Anında pişman olacağımı sansam da olmamıştım. Gidip benim dedikodumu o kızla sahteden de olsa yapmıştı, numarasını vermişti, beni ara buluşalım demişti. Kısacası çoktan hak ediyordu bu tokatı.

Eray şokla bana bakarken taksinin durmak üzere olduğunu fark ederek ona döndüm. "Hak etmiştin."

O da anlamış gibi saf saf kafasını salladı ve "Bence de..." diye mırıldandı. Bu da beni tekrardan gülümsetir gibi olsa da taksinin durmasıyla gülümsemeye bile vakit ayırmadan hızlıca aşağı indim. Eray da peşimden inerken ani ruh değişimlerim ikimizi de ürkütüyordu sanırım. Tuğçe' nin oturduğu binayı gözüme kestirdikten sonra sinirle dudağımı ısırdım.

"Bu gece ben gün batımı falan izleriz, öyle biter diye düşünüyordum." diye mırıldanan Eray' a gözlerimi devirdim. O ise ekledi. "Neyse Tuğçe' yle kavga etmeni izleyeceğiz mecbur, seni tutuyorum."

Şokla ona döndüm. "Bir de üstüme bahis yatır Eray. Sağ köşede Eylül, sol köşede Tuğçe diye." derken binadan içeri girerek asansöre doğru adımlıyordum. O da tabii ki peşimden geliyordu. Asansörde gideceğimiz kata basarken Eray sırıtarak mırıldandı.

"Sol köşede sen varsın, hani kalp sol köşede ya."

Tüm sinirimin bir anda çekildiğini hissederken içimde garip bir hisle ona döndüm. İki tatlı sözüyle bu kadar yumuşamam çok saçmaydı ama yine de duramamıştım. Eray bana doğru bir adım atarak yanıma yanaştı, içimden bana dokunmamasını diledim bir an, çünkü bana dokunduğunda tüm dengem şaşıyordu ve aklımda olan her şeyi unutuyordum. Eray bunu desteklemek ister gibi gülümseyerek elleriyle aşağıda duran ellerimi birleştirdi.

"Eylül, boşversek sadece. Sana zarar gelmesini istemiyorum, bırak Tuğçe' yi bilmiyor musun?" demesiyle zaten az önce allak bullak olan kafam iyice yandı. Bana zarar gelmesini istemiyordu... "Kızın aynı anda 3-4 sevgilisi var şu an bile. Hakkında endişelenmen gereken son kişi."

Asansörün kata geldiğimizi belli eden çınlama sesiyle bir anda tüm aklım yerine gelirken hızlıca ellerimi ellerinden çektim ve asansörden dışarı adımladım. "Hakkında endişelenmem gereken son kişi, seni eve atma planları yapıyor Eray!" diye söylenmiştim bir yandan da. Eray artık pes etmiş olacak ki, bir şey demeden sadece sert bir nefes vermişti. Haklı olduğumu bildiğinin farkındaydım, benim incinmem fikrinden korkuyordu yalnızca.

Tuğçe olacak cadının kapısını çalmaya başladım ancak yaklaşık beş çalıştan sonra kimse cevap vermeyince kaşlarım çatıldı. Eray sırıtıyordu.

"Bak gördün mü, kız zaten evde bile değilmiş. Kavga dayak falan hiç hoş şeyler değil, hadi biz gidelim."

Ona gözlerimi devirsem de ben de pes etmek üzereydim. Son bir kez şansımı denemek için kapıyı tıklayacaktım ki, kapının açılmasıyla gözlerim şokla açıldı. Şok olmamın sebebi kapının açılması değildi, kapıyı açandı. Altında sadece boxerı olan yarı çıplak ve bizim yaşlarımızda bir çocuktu kapıyı açan. Çocuk dediğime bakılmasın, mankenlik ajansından çıkmış gibiydi ve yolda görsem on kez döner bakardım herhalde. Baklavalara gözümün kaydığını fark edince hızla bakışlarımı Eray' a geri çevirdim. O, çocuğu daha yeni fark etmişti ve ağzından sertçe "Lan," diye bir tepki çıkmıştı. Bakışları benim çoçuğun baklavalarına doğru kayan gözlerimi görünce "Çüş!" diye devam etti ve ben daha ne olduğunu anlamadan tek eliyle iki gözümü de kapattı.

Terzin Ben Değilim| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin