Buzdan kılıcın parlaklığı güneşin ışığıyla göz alıcı bir hale gelirken karşısındaki suyu kesti. Tamamen sudan oluşan bedene hiçbir hasar veremeden geri çekildi. Komutan'ın sesi kulaklarında çınlayınca kılıcını daha sıkı kavradı.
"Kutsal buz bile suyu kesemez sevgili Anastasia. Bu saatten sonra kimin kazandığı açıkça belli."
Sudan beden kendisine doğru atıldığında elinde kılıcı oluştu. Kılıç elinde belirdiğinde birkaç saniyeliğine sıvı formunu yitirmişti.
Kılıcını Anastasia'ya art arda savurmaya başladı. Kız, onun bu saldırılarından kaçarken ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Şimdi saldırmaya çalışırsa gardını indirmiş olurdu ki bu da Komutan'ın kalkanı aşacağı anlamına geliyordu. Eğer geri çıkıp saldırırsa ise Komutan tekrardan su formuna girerdi. Doğrudan saldırmasının hiçbir faydası yoktu. Bir şekilde onu şaşırtıp öyle saldırmalıydı.
Bir kılıç hamlesini daha engelleyip geri sıçradı ve suya daldı. Komutan ise peşinden gelmedi.
Anastasia suyun altından Komutan'ın davranışlarını izledi bir süre. Su formundayken suya dalamıyordu demek ki. Bunu aklının bir köşesine yazdı ve Ocean'ı bileklik formunda getirdi.
"Pekala eski dostum, suyun altında sıvı forma geçersen vüducun dağılır ve tekrardan bir araya gelmen zorlaşır. Yani seni suyun altına çekersem mecburen eski formuna dönmek zorunda kalırsın."
Onu tekrardan suya batırabilirsin. Fark ettiysen zıplayamıyor da. Yani suyla bağlantısını tamamen keserse de su formunda kalamaz.
"Aferin Ocean, iyi yakaladın!"
Anastasia suya odaklanarak Komutan'ın altında bir girdap oluşturdu ve onu tekrardan suyun içine çekti. Aynen tahmin ettiği gibi artık su formunda değildi.
Komutan'ın mavi gözleri alev alev yanarken sudan dışarı çıkmaya çalıştı ama daha önce görmediği kadar yoğun olan yüzey gerilimi, kendisini dışarı salmadı.
"Dürüst olmam gerekirse bu kadar zeki olduğunu bilmiyordum, tebrik ederim." dedi Komutan ve elinde oluşan kılıcı Anastasia'ya doğrulttu. "Ama bu, benim savaşa devam etmemi engelleyemeyecek. Benim deneyimim senden fazla. Hilesiz bir savaşta seni yenmem çok kolay olacak."
"Öyle diyorsan." diyerek alayla sırıttı Anastasia ve mavi gözlü kendisine karşı saldırıya geçti.
- - - - -
Canavarlar kalkana vurarak kırmaya çalışsalar da Komutan Anastasia kalkana girip yok olduğundan beri sanki kalkan daha da güçlenmiş gibiydi. Bu, canavarları huzursuz ederken sinirlerini de iyice bozmaya başlamıştı.
İçlerinden biri "Buraya kahvaltı etmeye geldim, bir kalkanı tekmelemeye değil!" diye bağırdı.
Öbürü "O kızın kaçacağı belliydi!" diye haykırdı.
Her bir ağızdan bir ses çıkarken onları susturan şey korkutucu bir kükreme sesi oldu.
Önlerine geçen Lagiacrus'un bakır rengi metalik gözleri sinirle parlıyordu.
"Eğer siz aptallar hemen susup düzene girmezseniz Komutan'ın sizi parçalamasını beklemem!"
Etraftaki sesler aniden kesilirken tüm canavarlar kendi yerlerine geçti.
Konuşmayanlardan biri söz alarak "Komutan Anastasia'nın gelmesi neden bu kadar sürdü Binbaşı?" diye sordu. Herkesin aklındaki soruyu dile getirmişti.
"O kalkan kendisinin zıddı olan bir ruh tarafından korunuyor. Kalkanı kırması için o ruhu yenmesi gerek. Muhtemelen şu an onunla savaşıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANASTASIA|Ruh İncisi
Fantasy--- Suya girdiğinde deniz kızı formu alabilen bir kız, Boynundaki inci içinde saklı olan bir parça ruh, Poseidon dışında üçlü yabanın gücünü kullanabilen tek kişi, Neredeyse ölümsüz bir melez, Tanrıların kanı olan ikor akıyor onun kanında, O kız Ana...