Kılıcıyla yere şekiller çizen kız öğrendiği şeylerden dolayı oldukça durgunlaşmıştı. Her an zihnine yeni anıların dolmasını bekler olmuştu. Bu da tam bir paranoyaydı. Kendisinden şüphe duyuyordu. Geçmişinden ve geleceğinden şüphe duyuyordu.
"Bana neden söylemedin?" dedi kız. Daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibiydi. Zihninde yankılanan ses olmasaydı öyle de olurdu.
Buna iznim yoktu. Bunun için yemin ettim.
"Tanrılarım aşkına Ocean, sen bir ruhsun. Styks yeminini bozarsan ne olabilir ki?"
Senin için söylemesi kolay tabii. Ruh olan benim ve bu kılıcın mührünün kırılıp Ceza Tarlaları'nda acı çekecek olan da benim.
"Yani bir ruh Styks Yemini'ni bozarsa Ceza Tarlaları'na gider öyle mi?"
Bir süreliğine evet. Sonra bir iş yapıyorsa ona dönerler. Yapmıyorlarsa da Elysium'a veya her neredeyse oraya dönerler.
"İyimiş." dedi mırıldanarak. Elindeki kılıcı bileklik formuna sokarak Mariana Çukuru'na baktı. 1 saattir hiçbir ses yoktu. Sanki tüm canavarlar onun bu ruh halini fark edip saklandıkları o kuyuya geri girmişlerdi.
"Peki şimdi ne yapmalıyım? Ne olacaksa olsun deyip beklemeli miyim yoksa kampa mı dönmeliyim? Ya da diğerlerini mi bulsam önce?"
Sakin ol. Biraz düşün ve ne yapmak istiyorsan onu yap. Bu senin hayatın ve kararları sen verirsin.
Anastasia cevap vermeyerek düşündüğünü belirtti. Kulaklarında sadece suyun akıntısı dalgalanıyorken sakin bir seçim yapmak oldukça kolay görünüyordu. Tabii durumu normal olsaydı daha kolay olabilirdi.
Oturduğu yerden kalkarak tereddütsüzce çukura daldı. Karanlık vücudunu çevrelerken kendisini bile göremez oldu.
- - - - -
"Her şey tamam mı Sammy?"
Sammy denen çocuk gözlüklerini parmağıyla hafifçe burnuna iterken "Öncelikle bana Sammy deme. Benim adım Samuel." dedi. Önündeki harita üzerine minik bir heykelcik yerleştirdi. "İkincisi, tam olarak değil. Düşünmemiz gereken daha çok konu var. Bu durumda sizin yolunuz hiçbir işe yaramaz. Ne zaman yaradı ki?"
Alastor kaşlarını çatarak Athena'nın oğluna baktı. Athena ve Ares melezleri arasındaki klasik çatışmalardandı. "En azından bizim gücümüz var sizin ise hiçbir özelliğiniz yok. Şimdi kes sesini ve Athena melezleriyle savunma planını gözden geçirin."
Samuel sakince güldü. "Gücünüz var ama gücünüzü kullanabilecek bir beyniniz yok."
Alastor sinirle iç çekse de kampın beyni olan Athena melezleriyle kavga etmelik bir zamanda değillerdi.
Bulundukları odadan çıkarak Samuel'i yalnız bıraktı ve kampın durumunu kontrol etmek için sınır hatlarında dolaşmaya başladı. Şu anlık her zaman uyguladıkları savunma planıyla hareket ediyorlardı. Samuel ve diğerleri başka bir plan hazırlayana kadar eskisini uygulamak en iyisiydi.
Herkesin yerinde olduğuna kanaat getirmişken Jasmine'i sahil hattında göremeyince kaşlarını çatarak etrafa bakındı. Bulması da çok uzun sürmemişti.
Hızlı adımlarla iskelenin ucuna ilerledi ve birkaç taşı deniz yüzeyinde sektiren Jasmine'in yanına geldi.
"Savunmadan çıkmamalısın."
"Orduya katılmayacağım."
"Pardon?" Alastor duyduğu şeyin doğru olup olmadığından emin olamayarak "Ne dedin sen?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANASTASIA|Ruh İncisi
Fantasy--- Suya girdiğinde deniz kızı formu alabilen bir kız, Boynundaki inci içinde saklı olan bir parça ruh, Poseidon dışında üçlü yabanın gücünü kullanabilen tek kişi, Neredeyse ölümsüz bir melez, Tanrıların kanı olan ikor akıyor onun kanında, O kız Ana...