Sevgili Mi? [02]

4.7K 258 260
                                    

Sevgilim mi? Ne demişti o? Hermione'ye mi demişti? Pff hayır bu çok saçmaydı. Hermione kızdı, Pansy de öyle. Evet, evet. Büyük ihtimalle bu bir rastlantıydı. Kesin Draco'ya demişti. Evet böyle olmuş olmalıydı.

Ron'a baktı. Anlaşılan Ron da duyduklarında anlam verememişti.

"Sevgili mi? Potter ile mi?"

Sesin sahibi Draco'ydu. İçeri girdiklerinden beri aklına ilk kez gelmişti Draco ve Blaise.

Onların olduğu tarafa baktı. Pansy sadece Hermione'ye, Hermione de sadece Pansy'e bakıyordu. Parmakları ise birbirlerine kenetlenmişti.

Draco Pansy'nin arkasında merakla sorusunun cevabını bekliyordu. Blaise ise oturduğu yerden kalkmadan sadece yere bakıyordu.

Pansy usulca burnunu çekti ve arkasına dönmeden, gözlerini Hermione'den ayırmadan konuştu;

"Hayır Draco. Harry değil. Ron değil. Hermione. Benim sevgilim Hermione."

Ron ilk kez konuştu oldukça garip gözüküyordu.

"Bu saçmalık Hermione bir kız Pansy. Sen de öyle. Ne yani eşcinsel misiniz?'

Hermione cevap verdi;

"Bilmiyorum Ron, bilmiyorum. Sadece Pansy'i çok seviyorum. Biliyorum belki bunu garip buluyorsunuz ama bana bu konuda destek olamaz mısınız?"

"Tabiki oluruz Hermione, biz senin dostlarınız."

Dedi Harry. Hemen ardından gidip Hermione'nin boşta ki elini tuttu ve ona gülümsedi.

Hermione'nin gözleri dolmuştu. Ron da yanlarına geldi;

"Eh aşk aşktır ama değil mi?"

Pansy de diğerlerine dönmüştü. Onlara sordu;

"Peki siz? Siz benim arkamda durabilecek misiniz?"

Kesinlikle dedi Blaise yerinden kalkıp omzunu Pansy'nin omuzuna koydu ve sırıttı. Ama Malfoy hiç bir şey demedi, bir saniyeliğine düşünüyormuş gibi dursa da gelip Pansy'e sıkıca sarıldı ve "Tabii ki" dedi.

Pansy Hermione'ye sırıttı, Hermione de ona.

"Eh hadi oturalım artık değil mi?"

***

Hepsi farklı koltuklarda Hermione ve Pansy aynı koltukta oturuyorlardı. Aslında Hermione koltukta değil Pansy'nin kucağında oturuyordu ama neyse.

Blaise konuşacaktı ki lafı Ron tarafından kesildi. Ron hafifçe kızardı.

"Pardon devam et lütfen"

Blaise sırıttı ve başını sallayıp devam etti;

"Anlamadım sizi daha önce hiç beraber görmedim. Nasıl oldu da bu iş böyle gelişti ki?

Hermione cevapladı;

"Şey.. Ben ilk kez Hogwarts Express'te yolculuk ederken Neville ile aynı kompartımandaydım. Sonra o kurbağasını kaybedince trende onunla beraber kurbağasını aramaya başladım. Zaten o sırada Harry ve Ron ile tanıştım."

Harry ve Ron o günü hatırlayınca sırıtarak hafifçe baş salladılar.

"Kurbağayı bulamadığım için kompartımanıma geri döndüm ve büyücü gazetesi okumaya başladım. Bir süre sonra kapının açılma ve kapanma sesi duydum, ilk olarak Neville geldi zanettiğim için kurbağasını bulup bulmadığını sordum. İçeri giren kişi "efendim" diye sordu. O an anladım içeri giren Neville değildi. Gazeteyi indirdim ve onu gördüm, Pansy'i.

Bu sırada Hermione Pansy'e sırıttı ve devam etti;

"Yolculuk bitene kadar sohbet ettik ama o ve ben başka binalara seçilince uzun bir süre konuşmadık. Sadece ara sıra göz göze gelince birbirimize gülümsüyorduk. Ta ki Harry geçen sene üç büyücü turnuvasının ilk görevinin ejderhalar ile ilgili olduğunu söyleyene kadar. Ne yapabilirsin diye kütüphanede araştırma yaparken Pansy yanıma gelip ne araştırdığını sordu. Anlatınca bana çağırma büyüsünden bahsetti."

Harry teşekkür etmesi gerektiğini düşündü.

"Eh galiba sana teşekkür etmeliyim değil mi? Teşekkürler Pansy."

Pansy sade bir gülümsemeyle karşılık verdi bu içten teşekküre.

"Ondan sonra daha sık konuşmak istediğimizi anladık ve haftada 4-5 gün yemekten sonra görüşmeye başladık."

Bu sırada Ron hayal kırıklığı ile konuştu;

"Ama bize aritmansi ödevin olduğunu söylemiştin"

Hermione kıkırdadı.

"Neyse sonra işte konuştukça ona karşı hislerim olduğunu anlamıştım ama bu sırada araya yaz tatili girdi ve yaz tatilinde onsuz o kadar zorlandım ki hislerimden emin oldum. Anlaşılan onunla aynı hisleri paylaşmış olacağız ki okulun ilk gününden buluştuk. Akşam olup kütüphaneye gittiğimizde ona hislerimden bahsedecektim ki beni öptü."

Dedi Hermione utanarak. Pansy kızaran yanaklara bir öpücük kondurdu.

"Vay be hikayeye bak. Bir safkan ve bir bulan-

Malfoy tam "bulanık" diyecekken kendini tuttu.

"Yani şey..

Harry Malfoy'un tıkandığını anladı.

"Yani bu çok hoş. Gerçekten birbirinizi seviyor olmalısınız. Herhalde Malfoy da bunu diyecekti değil mi?"

"Hıhı evet. Bunu diyecektim Potter."

Gece boyu konuştular. Ta ki sabahın ilk ışıklarına kadar.

Harry istemsizce esnedi. Herkes bunu görünce kendilerinin de uykusuz ve yorgun olduğunu fark etti.

Cumartesi günü tekrar buluşmak üzere sözleştiler ve odadan ayrıldılar. İki kişi hariç, Pansy ve Hermione.

"Yani bu kadar iyi gideceğini düşünmüyordum."

"Neden ki?"

"Yani bilirsin. Hani düşmanlar filan ya."

"Neyse boş ver, sorun yok artık."

Pansy bunu dedikten sonra Hermione'nin alnına bir öpücük kondurdu.

"Hadi bizde gidelim artık."

İkili derslerden önce birkaç saat olsa da uyuyabilmek için arkadaşlarına yetiştiler.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Silver and Emerald • drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin