Romilda Vane öğle yemeğini bitirmiş, Tılsım sınıfına doğru ilerlerken mutluydu. Sonunda sevdiği çocuğa açılabilmişti ve aldığı cevap ret olmamıştı. Bu aklına gelince daha da mutlu oldu.
Maalesef ki mutluluğu uzun sürmedi. Mutluluk yerini korkuya bıraktığında, Romilda Vane çığlık attı. Yerde birisi yatıyordu. Kanlar içinde birisi. Hayır, bu kişiyi tanıyordu. Harry Potter'dı bu.
Yanına yaklaştı. Elini Harry'nin şah damarına götürdü, canlı olup olmadığını anlamak istiyordu. Bu sırada elinin yavaşça kavrandığını hissetti. Korkuyla Harry'e baktı. Harry zorlukla iniltiye benze bir sesle konuştu.
"Y-yardım.."
"Efendim Harry?"
"Y-yardım g-getir."
***
Draco sinirliydi, korkuyordu, mutsuzdu, içini intikam hırsı bürümüştü. Ama şu an bu hissettikleri önemli değildi. Önemli olan Harry'nin sağlığıydı. Bu sırada Madam Pomfrey Dumbledore ile konuşuyordu.
"Kafasının arkasındaki yarayı halledebiliriz. Kolundakini de halledebileceğimi düşünüyorum ama maalesef yüzde doksan ihtimalle yazı kalacak."
"Anladım, peki. Ne zaman konuşabileceğim onunla. Bunu yapanı öğrenmekten zevk duyarım."
"Üzgünüm ama bunu yapan risk almak istememiş. Hafıza büyüsü yapıldığına emin sayılırım. Bu belirtileri daha önce de görmüştüm."
Draco tekrar sevgilisine baktı. Gözleri istemsizce sol koluna kaydı. "İbne" yazılmıştı koluna. Bir lanetle hem de. Ona lanet uygulanmıştı. Sevgilisine lanet uygulanmıştı. Sadece sevdiği için. Bu düşünce içine nefret doldurmuştu. O an yemin etti. Bunu yapanı bulacağına ve bunu ona ödeteceğine yemin etti.
***
Akşam olmuştu. Bütün gün sadece orada oturmuştu. Bir kere bile gülümsememişti. Bunu kim yaptı? O iyi olacak mı? İnsanlar bize neden kötü davranıyor? Bunlar bütün gün aklından dolaşan sorulardı.
Akşam yemeği bittiğinde, arkadaşları geldiğinde onu yemek yemesi konusunda zorlamışlardı. İstemsizce ayaklarını sürüyerek büyük salonun yolunu tuttu.
Blaise de bu sırada yemek yiyordu onun yanına oturdu. Bütün salona gözleriyle taradı. Sevgilisine bunu yapan p*ç şu an burada oturmuş olabilirdi. Blaise sırtını sıvazladı.
"Biraz rahatla kanka."
Hayır, olmaz. Rahatlayamazdı. Bunu yapanı bulmalıydı. Salona biraz daha bakmayı sürdürdü.
O da neydi? Ginny.. Ginny resmen alaycılıkla ona gülümsüyordu. O yapmıştı. Bu nasıl daha önce aklına gelmemişti? Yerinden kalkmaya yeltendi. Bakalım ona yaptığının bedelini ödetince de böyle gülümseyebilecek miydi?
Bu sırada omuzlarından bastırılıp yerine oturtuldu. Bunu yapan Blaise'di.
Kulağına eğildi."Draco ne düşünüyorsun bilmiyorum ama lütfen yapacağın şeyi yapmadan önce biraz düşün."
Ona kızmıştı. Çünkü haklı olduğunu biliyordu. Şiddetle bir yere varamazdı. Önce onun yaptığını kanıtlamalıydı. Bu sırada Ginny büyük salondan çıkıyordu. Acele etmeliydi.
Yerinden kalkarak koşmaya başladı. Ginny'nin yanına yaklaşınca arkasından omzuna dokundu. Ginny arkasına döndüğünde şaşırsa da bunu belli etmedi.
"Sorun ne Draco?"
"Weasley sana tek bir soru soracağım gerçeği söyle dün gece ve bu sabah neredeydin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silver and Emerald • drarry
RomanceHarry Potter da olsan en yakın arkadaşının düşmanınla sevgili olmasını kaldıramıyorsun "Müthiş bir kitap" -Times