Göldeki Manzara [13]

2.1K 131 109
                                    

   Harry gözlerini araladı. Saate baktı, saat 11.23'tü. Esnedi, oturur pozisyona geçti. İlk tavana sonra sağına baktı. Sağında bir yatak, yatakta ise aklını başından alan, Dünya'nın sekizinci harikası sevgilisi yatıyordu.

  Draco ve Harry yaklaşık iki haftadır ihtiyaç odasında yatıyorlardı. Farklı yataklarda. Bu durum ikisininde biraz canını sıksa da bu durumdan şikayet etmiyorlardı.

  İkisi de SBS'lerine girmişti. Bakanlık Dumbledore'un istediğini kabul etmese de Harry iyi bir iş çıkarmıştı. Draco da öyle.

  SBS'ler bittiği için okul tatil havasındaydı. Bu sırada sevgilisinin de uyandığını gördü.

"Günaydın gün ışığım."

  Bu aralarında bir espri olarak başlasa da Draco artık her sabah bunu duymak için can atıyordu ve açıkçası Harry de bunu demeyi seviyordu.

"Günaydın."

  Yatağından kalkıp Draco'nun yatağınının köşesine oturdu. Keşke buna gerek kalmasaydı da aynı yatakta yatsalardı.

"Hadi kalkmamız lazım. Diğerleriyle Hogsmade'de buluşacağımıza söz verdik."

"Evet haklısın ama..."

"Ama ne?"

"Sadece biraz daha yatmak istiyorum."

   Harry utandı, başını çevirdi.

"Tamam, anladım."

  Harry utançla oturduğu yerden kalmaya yeltendi.

  Draco onu hemen yakalayıp hızlıca kendisine çekti. Şimdi Harry de yatar pozisyondaydı.

"Tek başıma değil, seninle yatmak istiyorum."

  Draco bunu dedikten kollarını gevşetmeden gözlerini kapattı. Ve Harry'nin saçlarına bir öpücük kondurdu

   Harry Draco'nun kalp atışlarını duyabiliyordu. Gözlerini kapattı ve sevdiğinin kolları arasında huzurun keyfini çıkardı.

***

  Maalesef her güzel şeyde olduğu gibi bununda bir sonu vardı. Hogsmade'e gitmek için ayrıldıkların da aynı hissi el tutuşarak yaşamaya çalışsalar da bunda başaralı olamamışlardı.

  Hogsmade'e vardıklarında arkadaşlarının nerede olduklarını bilmiyorlardı. O yüzden tüm çiftlerin gittiği Madam Puddifoot'un Çay Dükkânı'na gitmeye karar vermişlerdi.

  Neyse ki içerisi dışarıdan daha serindi. Cam kenarında ki bir masaya oturdular. Karşılıklı oturdukları için elleri ayrılmıştı.

  Camdan dışarı baktı. Buraya ilk kez gelen üçüncü sınıflar hayranlıkla etrafı izliyordu. O da buraya ilk geldiğinde aynı şekilde hayran kalmıştı.

  Bu sırada Draco'nun yerinde olmadığını fark etti. Merakla etrafa bakınınca ona doğru gelen Draco'yu gördü.

"Neredeydin?"

"İkimiz için birer kaymak birası söyledim sadece."

"Oh, sağol."

"Bu sırada kimi gördüğümü tahmin et!"

"Kim?"

"Pansy ve Hermione! Anlaşılan ilişkilerini açık yaşamaya karar vermişler."

"Onlar için büyük bir adım. Umarım bizim uğraştığımız şeyler ile uğraşmazlar."

"Eh, umarım."

  İkili ara sıra Pansy ve Hermione'ye kaçamak bakışlar atarak sohbet etmeye başladılar. Sohbet uzadıkça uzadı.

Silver and Emerald • drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin