"Bu gece benimle ihtiyaç odasında buluş."
Böyle demişti Draco ona. O zamandan beri yerinde duramıyordu. İlk kendi de bu hallere anlam veremese de sonra anlamıştı neden kalbinin yerinden çıkacakmış gibi attığını. Sebebi çok açıktı aslında. Yeni bir arkadaşı olacaktı, hem bu sayede Hermione de daha reahst hissedecekti. Evet işte bu yüzdendi bu saçma hâlleri.
Zamanda geçmek bilmiyordu. Yemekte gözleri ile Draco'yu taramıştı ama Draco yemek boyunca ona bakmamıştı bile.
***Draco***
Aman Tanrım Harry benim ile arkadaş olmak istedi ve reddettim. Oysa bu ilk senemde en çok istediğim şey değil miydi?
Draco cezasını yerine getirmiş yatakhanede kıyafet değiştirirken düşünceleriyle boğuşuyordu.
Kıyafetlerini değiştirince Slytherin ortak salonundan çıktı ve hızlı adımlar ile büyük salona ilerledi.
Syltherin masasına yöneldi ve Pansy ile Blaise'in karşısına oturdu. Bu sırada gözüne bir şey çarptı, Harry Potter. Arkadaşlarına sinirle bir şeyler anlatıyordu. Acaba sabah ki kavgamızı mu anlatıyor, diye düşündü.
Sinirlenince ne kadar da tatlı oluyordu. Yani tatlı ama aptalca. Hayır iyi anlamda değil evet kötü anlamda.
Bunları düşünse de gözlerini Harry'den alamadı.
"Heyy sana diyorum."
Sesin geldiği yöne baktı. Konuşan Pansy'di.
"Draco iyi misin sana diyorum?"
"Pardon, dalmışım. Ne diyordun Pansy?"
"Of Draco. Diyorum ki öğleden sonra hangi ders var?"
"Gryfindor'lar ile iksir galiba"
Pansy "tamam" anlamında başını sallayıp önüne döndü.
***
Draco'nun favori dersiydi iksir. Taa ki MacGonagal'ın açıklamasına kadar. Şimdi kim bilir hangi aptal Gryfindor ile oturacaktı.
Herkes kendi sıra arkadaşını arıyordu. Draco gerek duymadı buna, ne de olsa sıra arkadaşı gelip onu bulabilirdi.
Bu sırada Harry'nin numarasını fark etti, 23. Sebebini anlamadan heyecanlanıp kendi numarasuna baktı. Hayır kendi numarası "05"ti.
Tekrar Harry'e döndü. Bu garipti çünkü Harry kendisine doğru geliyordu. Ve yanına oturdu. Bu garipti numaraları aynı değildi ki...
Harry ders boyunca onunla konuşmamıştı. Artık arkadaş olmak istemiyor mu, diye düşündü Draco. Bu düşünce kalbinde bir yerleri kırdı saçma bir şekilde.
Belki de ondan özür dilemeliydi. Evet bunu yapmalıydı. O yüzden fısıldadı;
"Bu gece benimle ihtiyaç odasında buluş."
***Harry***
Harry görünmezlik peleriniyle ilerlerken aklında tek bir soru vardı;
Draco benimle ne konuşmak istiyor?
***
Evet, sonunda gelmişti.Draco oradaydı. Ne? Pijamasıyla mı gelmişti? Heh bu tatlıydı. Hayır tatlı filan değildi. Harry bu düşünceyi aklından uzaklaştırdı ve pelerini üzerinden aldı.
"Ooo Malfoy. Benimle buluşmak için en şık elbiselerini mi giydin?"
Malfoy sırıttı.
"Ne oldu Potter. Artık kıyafetlerimi mi kıskanıyorsun?"
Harry de sırıttı.
"Neden çağırdın beni?"
"Seninle sabah ki olay için konuşmak istedim."
Malfoy Harry'e yaklaştı aralarında otuz santim falan vardı.
Harry tepki olarak bir adım geri attı istemeden.
Bu Draco'nun çok hoşuna gitmişti nedense. İki adım daha attı.
Burun burunaydılar. Çok yakın diye düşündü Harry. Çok yakın..
Malfoy'un kokusunu alıyordu, vanilya.
Bu kokuyu daha fazla koklamak istedi. Draco'ya çok azıcık yanaştı."Ne söylemek istiyorsun?"
Dedi Harry fısıltıyla.
"Sabah sana daha iyi davranabilirdim."
"Evet, davranabilirdim. Ama bu asi yanın sana yakışıyor bence."
Harry saçma bir şekilde iltifat etmişti ve bu çok utanç vericiydi. İçinden kendine hakaretler yağdırdı.
"Öyle mi, yakışıyor mu?"
"..."
Draco imkansız olsa da Harry'e biraz daha yaklaştı. Birbirlerinin nefeslerini hissediyorlardı. Draco bir elini Harry'nin saçlarına daldırdı. Ne kadar da yumuşaklardı.
Harry de aynısını yapmak istemişti. Hafifçe parmak ucuna kalktı. O da bir elini Draco'nun ensesine attı.
Daha da yakınlaştılar. Biraz daha, biraz daha ve...
Draco dudaklarını nazikçe Harry'nin dudaklarına bastırdı.
Harry şaşırmıştı ama kendini geri çekmedi, çekemedi. Draco onu duvara yasladı. Dudaklarından aşağıya indi, boynuna. Harry'nin boynuna öpücükler konduruyordu.
Bu sırada ihtiyaç odasının kapısı açıldı. İçeriden gizli gizli buluşan iki kız çıktı, Hermione ve Pansy.
Hermione elleriyle ağzını kapadı.
"Aman Tanr-
Pansy onları utandırmamak için Hermione'yi elinden tutup odaya geri çekti.
Harry ve Draco Hermione konuşunca onları farkedip birbirlerinden ayrıldılar. Yarım saniyelik sessiz bir bakışmanın ardından. Harry pelerinini kaptığı gibi üzerini örtüp geldiği yoldan koşarak geri gitti.
Draco arkasından bakakaldı bir süre orada donmuştu şekilde bekledi ve hızlı adımlar ile ters yönde ilerliyerek gözden kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silver and Emerald • drarry
RomansaHarry Potter da olsan en yakın arkadaşının düşmanınla sevgili olmasını kaldıramıyorsun "Müthiş bir kitap" -Times