Herkes Biliyor [09]

2.4K 149 89
                                    

  Harry bileğinden sürüklenircesine çekilerek büyük salondan çıkartıldığında korkuyu, heyecanı ve mutluluğu aynı andan hissediyordu.

  Onu bileğinden çeken kişiye baktı. Yüzünde kararlı bir ifadeyle önüne bakıyordu. Harry nereye gittiklerini bilmese de birkaç tahmini vardı.

  Bir süre daha yürüdükten sonra Draco durdu. Düşünüyormuş gibi duruyordu.

"Harry görünmezlik pelerinin yanında mı?"

  Harry Draco'nun konuşacağını beklemediği için biraz duraksasa da hemen kendini toparladı.

"Hayır, yanımda değil ama istersen getirebilirim."

"Tamam, getir ama hızlı ol."

  Harry tamam dercesine başını sallayıp koşarak Gryfindor ortak salonunun yolunu tuttu.

***Draco***

  Harry gelir gelmez elinden pelerini kaparcasına alıp ikisinin üstüne geçirdi ve tekrar Harry'nin bileğini tutup ilerlemeye koyuldu.

  Astronomi kulesine gitmeyi düşünse de o an fark etti. Bu gün 7. sınıfların "Venüs'ün görücülüğe yan etkileri" dersi vardı. O yüzden son ansçd ayön değiştirip okulun kapısına yöneldi.

  Soğuk gece onları karşılaşınca durdu, derin bir nefes aldı ve yoluna devam etti. Gölün kenarına gelince pelerini üzerlerinden atıp yere oturdu.

  Daha sonra da Harry'nin de oturması için yere vurdu. Harry yanına oturunca kucağına yattı. Harry ellerini sarı saçlara saldırdı. Ne kadar da yumuşaktı. Saçları kokladı. O cezbedici vanilya kokusu ne kadar da güzeldi.

  Draco ise sevdiğinin kolları arasında yıldızlara bakıyordu. O kadar rahattı ki uykuya dalabilirdi. Ama bu rahatlama hissi çok uzun sürmedi. Harry ellerini saçlarından çekmiş, ciddi bir şey konuşacakmış gibi oturuşunu düzeltmişti. Draco gelecek cevaptan korksa da sordu.

"Bir sorun mu var?"

"..."

"Harry bir şey mi oldu?"
 
"Hayır, bir şey olmadı. Sadece..."

"Sadece ne?"

"Sadece Draco bundan sonra ne olacak?"

"Nasıl yani?"

"Yani senin baban, Sirius ve geri kalan herkes."

  Draco güldü.

"Bu muydu aklına takılan? Ne olacak ki bilseler? Sonuçta artık aralarında düşmanlık gerektirecek bir şey yok."

"Haklısın ama sonuçta Voldmort bir kaç yıl önceye kadar hala hayattaydı ve senin baban en büyük destekçilerinden biriydi."

"Eh, ama hatasını anladı sonuçta. Bakanlık için çalışıyor ya. Neyse boş ver bunları kafamıza takmayalım. Bu onların  kavgası."

"Evet, haklısın."

  Harry'nin bu konuşmadan sonra içi rahatlamıştı. Draco ile konuşmak ona iyi geliyordu. Sırt üstü uzandı çimlere. Draco da göbeğine yattı. Tekrar elini saldırdı sarı saçlara.

  Bir süre öyle yattılar. Ta ki ayak seslerini duyana kadar. Harry korkuya kapıldı. Hızla kalkmaya çalışsa da Draco onu tekrar yatırdı.

"Korkmana gerek yok, zaten biliyorlar."

  Evet, korkmasına gerek yoktu. Sadece kafasını azıcık çevirip kimin geldiğine baktı. Gelen kişiler dostlarıydı. Hermione gülümsedi. Harry de aynı şekilde karşılık verdi. Hermione ve Pansy sağlarına geçip sarılır pozisyonda oturdular. Ron da ne yapacağına karar vermez şekilde utanarak Blaise'in yanına sollarına geçti. Blaise gülümsedi. Ron utanarak kafasını çevirdi. Neden utanıyordu ki? Bu saçmaydı.

  Ron yanındakini unutmak için gölü izliyordu. Ama içindeki heyecanı bastırmak zordu. Elini yavaşça Blaise'e yaklaştırdı. Blaise fark etmemişti. Ron biraz daha yaklaştırdı. Biraz daha, biraz daha ve biraz daha yaklaştırdı. En sonunda parmakları birbirine değdiğinde Ron teninin karıncalandığını hissetti. Soluksuz bir lekilde bekliyordu şimdi. Blaise tepki vermedi. Bunu da mı fark etmedi, diye düşündü Ron. Tam çekeceği sırada Blaise sıkıca kavradı Ron'un elini. İkisi de tek kelime etmedi ama anlamışlardı.

***

  Altı kişi yataklarındayken huzurluydular, mutluydular. Ertesi gün olduğunda Harry korkmak için bir sebep olmadan Draco'nun elini tutabilme in tadını çıkarıyordu. Kahvaltıda birbirlerine bakıyorlardı

  Altılı cumartesi günlerini geçen gece gibi gölün yanında geçirmeye karar verdiler.

  Beraber mutluydular. Birbirlerine şakalara espriler yapıyorlardı. Bu sırada dördüncü sınıflardan Colin Creevey yanlarına gelmişti.

"Bir şey mi oldu Colin?"

"Evet, Profesör Dumbledore'dan bir not var."

"Kime peki?"

"Şey.. Aslında bir kişi için değil hem Harry hem de Draco için. Neyse alın işte."

  Colin bunu dedikten sonra notu uzatıp arkadaşlarına yetişmek için koşarak uzaklaştı.

  Ron elindeki nota bakakaldı. Bu sırada herkes başına toplanmıştı. Heyecanla, biraz da korkarak notu açtı.


  Mr. Potter ve Mr. Malfoy sizinle bir konu hakkında konuşmak için bu öğleden sonra sizi odamda bekliyorum.

Şifre: Vişne Reçeli

-Albus Dumbledore

  Harry notu okuyunca irkildi. Ya Draco ile ayrılmalarını isterlerse, o zaman ne yapardı?

  Draco da aynı duyguları paylaşıyordu. Korkuyla birbirlerine baktılar.

   Yeni kavuştuğu sevgilisinden, ilk aşkından böyle mi ayrılacaktı?
  Fazla abarttığını umarak sevgilisinin elini sıkıca tuttu.

***

  Buluşmanın saati geldiğinde Harry kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu. Draco'ya baktı. Biliyordu ki o da korksa da Harry'e çaktırmamaya çalışıyordu. Harry sıkıca  sevgilisinin elini tuttu ve fısıldadı.

"Vişne Reçeli"

  Kartal heykeli yavaşça dönerek açılırken önlerinde ki dönen merdivene atladılar.

  Kartal heykeli yavaşça dönerek açılırken önlerinde ki dönen merdivene atladılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Silver and Emerald • drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin