Harry sabah kalktığında kendini hüzünlü hissediyordu. İçinden hiçbir şey yapasıı gelmiyordu. Bu kötüydü çünkü "SBS"ler yaklaşıyordu.
Saatine baktı. Saat altıydı. Bu kadar erken uyanmasının yanı sıra garip bir şekilde hiç uykusu yoktu.
Tavanı incelemeye başladı aklındaki düşünceleri unutmak için, Draco'yu düşünmeyi bırakmak için.
Çünkü biliyordu. İçten içe biliyordu. Mutsuzluğunun, neşesizliğinin kaynağının Draco ile "sadece dost olmasıydı.
Ama anlamlandıramıyordu işte. Onu korkutan da buydu.
Bu bilinmemezlik onu korkutan şeydi...
***Draco***
Draco da çok farklı hissetmiyordum aslında. Sadece henüz neden hüzünlü olduğunun farkına varamamıştı.
Yatağından çıkıp özene bezene en şık kıyafetlerini giyindi. Eh, sonuçta bir Malfoy olmak kolay değildi. Bu sırada arkadaşları da uyanmaya başladı. Saatine baktı, kahvaltı saati gelmişti. Kahvaltı için Slytherin ortak salonundan çıktı ve yola koyuldu.
****
Masasına oturup kahvaltıya başlamadan önce her gün yaptığı gibi gözlerini salonda gezdirdi. Ravenclaw masası çoğunlukla boştu. Masalarının boş olmasının sebebi Ravenclawların kahvaltıya geç kalmış olması değil, çoktan kahvaltı yapıp sınıflarına gitmiş olmasıydı. Hufflepuff masası da çok kalabalık değildi ama en boş masa Gryfindor'ların masasıydı. O tembel "aslanlar" hâlâ uyuyordur, diye düşündü Draco. Daha sonra gözünün önüne uyuyan Harry gelince kendini gülümsemekten alı koyamadı.
Ama onu şaşırtan bir şey olmuştu, Harry erkenden gelmişti ve yanında Hermione ve Ron yoktu. Bu alışılagelmiş bir şey değildi işte. Harry gözlendiğiden habersiz olarak Seamus'un yanına oturdu.
Draco neden bana bakmıyor, diye düşünüp üzüldü ve o zaman korkuya kapıldı. Çünkü anlamıştı. Potter'dı mutsuzluğunun nedeni. Onunla sadece dost kalmak istemesiydi.
Korkudan ve kendine itiraf etmek istemese de Harry'nin onunla "sadece" dost olmak istemesinin üzüntüsünden gözleri doldu. Donup kaldı. Hiçbir şey düşünmüyordu. Arkadaşlarının konuşmasını duyuyor ama anlamıyordu. Tüm sesler uğultudan, tüm gördükleri bulanıklıktan başka bir şey değildi. Sadece donup kalmıştı.
"D-draco iyi misin?"
Draco yavaşça kafasını kaldırıp dolu gözlerle sesin sahibi Pansy'e baktı.
"Draco beni duyuyor musun?"
"..."
"Dra-
Draco bunlarla daha fazla uğraşmak istemiyordu. Bu saçmalıklara daha fazla uğraşmak istemiyordu.
Koşarak büyük salondan çıktı. Gözlerindeki damlalar yanaklarından süzüldü...
Bu sırada Harry Draco'nun peşinden gitmek istemiş ama sabah kendine verdiği sözden durmuştu. Draco'yo karşı olan saçma ilgisini bitirmek için içinde Draco olan hiç bir şeye bulaşmayacaltı. Yine de merak etti. Neydi onu bu kadar üzen?
***
Draco yalnız kalmak için genelde yaptığı gibi astronomi kulesine çıktı. Sadece boş olacağını bildiği günler çıkardı buraya. Çünkü kimsenin bir Malfoy'u yıkılmış hâlde görmemesi gerekirdi.
Nedendi bu hisler? Hoşlanıyor muydu ondan? Ama bu imkansızdı gay değildi ki. Öyle miydi yoksa? Varsayalım ki Harry'i seviyordu. Harry onu sevmezdi ki. Dün dememiş miydi kendisi dost kalalım diye?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silver and Emerald • drarry
RomanceHarry Potter da olsan en yakın arkadaşının düşmanınla sevgili olmasını kaldıramıyorsun "Müthiş bir kitap" -Times