38/ there's a firefly loose tonight, better catch it before it burns this place.

14.2K 1.9K 1.1K
                                    

bu son bölümlerin başlıkları çok şey anlatıyor finalle ilgili..

ha bir de, yazım yanlışları muhakkak vardır ama takılmayın lütfen zira bölümü yazdıktan sonra okuyamıyorum.. okursam çok fazla değiştirmek istediğim cümleler ve olaylar ile karşılaşıyorum; böyle olursa da asla yayınlayamıyorum, içime sinmiyor..

cici satır yorumlarınızı bekliyorum, çok keyifleniyorum sizinle konuşurken!  🖤🐝

"uçak geliyor!" taehyung, hemen yanına yerleştirdiği sandalyeye oturttuğu beni; bir çocuğa mama yediriyormuş hissiyatına kendini kaptırmış bir şekilde doyurmaya çalışırken ağzımı daha sıkı kapatarak elinin üzerine vurdum hafifçe. kaşları alnına tırmanırken "bebeğim?" diye sorgulamıştı bu hareketimi, gülmemek için kendini kastığı her mimiğinden belli olurken o saniye içerisinde bunu sahiden de beni sinirlendirmek için yaptığına emin olmuştum. aptal adam, haylaz bir ifade ile benimle uğraştığında öyle tatlı oluyordu ki, kızamıyordum bile!

"jeongguk aç o güzel ağzını," demişti en sonunda, inatçı ruhumun farkındalığı ile. beni az çok biliyordu ve o bu tavrını sürdürdükçe; çatalda beklettiği şeylere dudaklarımı aralamayacağımı biliyordu. "yüzün bembeyaz kalmış, güzel besleneceksin." beni düşünme şekline tebessüm etmiş, hemen yüzümün yakınında çatalı kavrayan elinin üstüne, vurduğum yere dudaklarımı bastırıp bileğinden kavrayarak çatalı ağzıma yanaştırmış; bana yedirdiklerini buyur etmiştim. sözünü dinleyişimle birlikte o da bana karşı gülümsemiş ve "uslu oğlanım benim." diyerek yeni bir lokmayı hazırlamaya koyulmuştu. ben ise sahte bir sinirle yerimde hareketlenerek, "bana bir daha bebek muammelesi yap da, küsüşelim ömürler boyu!" diye mızmızlanmıştım. bu hâlime gülüp daha fazla konuşmamam için çatalı yeniden dudaklarımın ötesine itmişti. anın yumuşaklığı nedeniyle omuzlarım düşmüş, oturduğum sandalyede ayaklarımı ileri geri sallarken ağzımdakileri çiğnemiştim sakince.

taehyung ile birlikte, onun şiltesinde yere yakınken, onlarca yastık ve yumuşacık yorganının arasında bile bana en güzel rüyaları veren pürüzsüz teni olurken uyumuştuk. uykuya daldığımızda gün henüz yeni yeni doğuyordu ve o saate kadar yaptığımız aktivitelerde de yatağın içerisinden çıkmamıştık. çoğunlukla o resim çizmiş, beni kollarında tutmuş, fazlaca öpüşmüş ve dünyanın en bağımsız; en gereksiz konuları hakkında dahi kahkahalar atarak lak lak yaptıktan sonra üzerimize eş zamanlı çöken uyku ile birbirimizin en yakınında uyumuştuk. geçirdiğim en güzel geceydi ve her şeyin aksine, bir ruhun doyması ve en üst noktaya ulaşması için gerekenin seks değil de; minik dokunuşlar olduğunu anlamamı sağlamıştı.

ardından gözlerini ilk aralayan oydu zira burnumda, dudaklarımın arasında ve kapalı göz kapaklarımdan belli olan kürelerde gezinen işaret parmağı tenimi huylandırdığında uyanan öteki kişi ben olmuştum. kaşınan burnumun ucunu rahatlatarak gözlerimi araladığım yatakta, taehyung uyku sersemi hâlime kıkırdadıktan sonra yüzüme eğilerek dudaklarını burnuma dokundurmuştu. sanıyorum ki uyandığım en güzel, en akıl kârı olmayan sabahtı ve ben deliliğe vurduğumu da fark edebiliyorfum.

yarım saat kadar yatakta uykumun iyice açılmasını beklemiş, bunu yaparken de onun köprücük kemiğimin üzerine dudaklarını bastırarak kollarını sıkıca belime dolamasına müsaade etmiştim. açıkçası tüm o anlar boyunca kalp ritmim öylesine yolundan çıkmıştı ki; son hızda giden bir tren gibi hissediyordum ve kesinlikle frenim bozuktu. dudaklarının dudaklarımın ötesindeki noktalara minik dokunuşlar yapışını sevmiştim. o an bu birini cinsel anlamda arzulamaktan tamamen uzak lâkin yine de ıslak ve ilgi uyandırıcıydı. tam da bu yüzden sabahım, aklımın uçtuğuna emin olarak geçmişti. bu kişinin, "yüzünü bile hatırlamıyorum senin." diyen taehyung olduğuna dair inancım yok gibiydi zira o kadar inandırmak zorunda kalmıştım ki kendimi iyi olamayacağımıza; bu gerçekleştiğinde tamamen anılara boğulmuş, her anı sorgulamak zorunda hissetmiştim.

disfruto ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin