Jae Eun her zamanki gibi hazırladığı çantasını alıp evden çıktığında düşmüş olan yüzü ile merdivenlerden inmeye devam ediyordu.
Evden tam olarak çıktığında etrafına bakındı ve hayatın ne kadar acımasız olduğunu düşündü.
Aklında hala dünki olay vardı.
Kimdi o kız?
Neden Jungkook'un evine gelmişti?
Sevgilisi falan mıydı?
Yoksa sedece...
Jae Eun kafasını sağa sola salladıktan sonra dolan gözlerini silip kaldırımda yürümeye devam etmişti.
Kaldırım taşlarının çizgilerine basmadan sadece boşluklara basarak ilerliyordu.
Eğer o çizgilere basarsa ayakları yanabilirdi. Bunu da babası öğretmişti ona.
Yaklaşık beş yaşlarındayken babası ile parka gitmek için yola çıkmıştı. Küçük Jae babasının elini tutmuş parka doğru ikerlerken babası birden durup "Yandın" demişti ona.
Küçük Jae şaşkınlıkla babasına bakarken babası Jae Eun'ı arkada bırakıp kaldırım taşlarının kenarlarına basmadan parmak uclarında yürümeye başlamıştı.
"Eğer taşların kenarlarına basarsan ayakların yanar" diyerek uzak bir taşa zıpladığında küçük Jae Eun o tatlı kahkahasını göstermişti babasına.
"Ya baba ya~" diyerek kahkaha atmaya devam eden Jae Eun son derece neşeliydi.
Babası gülümsediğinde küçük Jae Eun iki taş arasındaki ayağına bakmış ve hızlıca ayağını çekmişti. Ardından da babası gibi zıplaya zıplaya taşların ortalarına basmaya başlamıştı.
Küçük kahkahalar eşliğinde parka kadar babası ile zıplaya zıplaya gitmişti Jae Eun.
Jae Eun kafasını hafifçe sağa sola sallayıp akan yaşlarını sildiğinde taşların üstünde sekmeye devam etmişti.
Yanlışlıkla bir taş kenarına bassa gülümsüyor, basmadığında ise dili dışarıda bir şekilde yoluna devam ediyordu.
"Artık çekilecek misiniz?"
Jae Eun arkasından gelen sesle hızlıca kenara çekilip uzun boylu ve sırtında okul çantası olan erkeğin geçmesine izin vermişti.
Utanmış bir şekilde kafasını kaşıdıktan sonra derin bir nefes almış ve çocuğun arkasından okulun yolunu tutmuştu.
Dakikalar sonra okula vardığında hiç etrafına bakınmadan direkt sınıfına çıkmıştı Jae Eun.
Sınıfına girdiğinde gözleri ilk önce en arka sıraya gitmişti. Jungkook'un oturduğu o sıraya.
Jungkook'u orada göremeyince asık olan yüzü iyice asılmış ve kendi sırasına geçmişti.
Dakikalar sonra içeri giren ve sadece sınav yaklaştığında arkadaşı olan o sıra arkadaşı çocuk, gelip Jae Eun'ın yanına çantasını bırakıp gitmişti.
Jae Eun kalabalık sınıfta biraz daha tek başına oturduktan sonra nihayet içeri o beklediği kişi girmişti.
Jungkook hiç etrafa bakmadan asık suratıyla sırasına geçip oturduğunda daha da çok meraklanmıştı Jae Eun.
Neden Jungkook'un yüzü asıktı ki?
Acaba arkadaşları henüz gelmedikleri için mi?
Jungkook ayağa kalktıktan sonra hızlıca sınıftan çıktığında Jae Eun da kalkıp onun peşinden gitmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔻𝕦𝕞𝕒𝕟 ☯ 𝕁𝕁𝕂 ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Çilekli dudak nemlendiricisini yavaşça kapatıp cebine geri koyduğunda diğer cebinden anahtarlığı çıkartmıştı Jungkook ve uzunca bakmıştı ona. Derin bir nefes alıp dilini dudaklarında gezdirmiş ve hafifçe kıkırdamıştı. Aldığı o muhteş...