Jae Eun sabah gözlerini kendince amaçsız bir güne açmıştı.
Yataktan kalkıp ayağına beyaz terliklerini giydiğinde komodinin üstündeki telefonuna alıp saate bakmıştı.
Bu kadar erken saate uyanmayı beklemiyordu Jae Eun. Sabahın sekizinde nasıl uyanabilmişti ki?
Annesi elinde alışveriş listesiyle ayakkabıları giyerken odadan çıkmıştı Jae Eun.
Annesine "Anne nereye gidiyorsun?" diye sorduğunda "Alışverişe gidiyorum kızım" demişti annesi.
"Dur anne giyineyim hemen geliyorum. Ben yaparım alışverişi" diyerek tekrar odasına gittiğinde annesi ayakkabısını çıkartıp listeyi ve parayı bir kenara bırakmıştı.
Jae Eun hızlıca giyindikten çantasında dudak nemlendiricisini aramaya başlamıştı. "Nerede bu ya?" diyerek çantanın gözlerini aramaya devam etse de bulamamıştı.
Jae Eun koşar adımlarla kapının önüne gelmişti. Ayakkabılarını giydikten sonra annesinin bıraktığı listeyi ve parayı alıp cebine koymuştu. Ardından da evden çıkmıştı.
Yavaş adımlarla oldukça uzak olan markete gitmeye başlamıştı Jae Eun.
O sırada da Jungkook elindeki el ilanlarına bakıyordu.
Hafta sonu olduğu için fazladan çalışıp babasına para yollaması gerekiyordu değil mi?
Devletin verdiği o küçük burs pek bir işine yaramıyordu onun. Sadece yemek ve sigara ihtiyacını karşılayabiliyordu.
Jungkook yoldan geçen insanlara elindekileri dağıtırken oldukça asık suratlıydı. Her hafta sonu bu işi yapmaktan sıkılmıştı çünkü.
Kalabalığın arasında o broşurleri dağıtırken içlerinden biri Jungkook'a omuz atmış ve elindeki broşürlerden bir kaçını etrafa savurmuştu.
Jungkook ona omuz atan çocuğu görmek için arkasına döndüğünde kalabalıkta gitmiş olduğunu görmüştü.
Arkasından saydırsa bile ne fark ederdi ki?
Jungkook dolu gözlerle yere eğilip dağılan broşürleri toplamaya başladığında Jae Eun yaklaşıyordu ona.
Jungkook yereki broşürleri toplarken fark etmişti onuJae Eun. Ama Jungkook olduğunu anlamamıştı.
"Ah durun yardım edeyim" diyerek yere eğilip toplamaya başladığında kafasını kaldırmıştı Jungkook. Jae Eun ise ona bakmadan yerdeki broşürleri toplamaya devam ediyordu kalabalığın içinde.
Jae Eun yerdeki broşürleri toplamayı bitirdiğinde Jungkook dolu gözlerle ona bakıyordu.
Jae Eun nasıl bu kadar iyi biri olabildi ki? Nasıl melek gibi biri olabiliyordu çilek kız?
Jae Eun ayağa kalktığında kafasını eğmişti Jungkook. Onu henüz tanıyamadığını anlamıştı ama tanımasını da istemiyordu.
Ona acımasını istemiyordu.
Jae Eun elindekileri yerde başı eğik duran çocuğa uzattığında "Buyrun" demişti.
Jungkook yere çökmüş ve başını eğmişken Jae Eun elindeki broşürleri ona uzatarak beklemeye başlamıştı.
Jungkook'un gözlerinden yaşlar akarken daha fazla dayanamayacağını anlamıştı ve göz yaşlarını silip hızlıca ayağa kalkmıştı.
Jae Eun gözlerini kacaman açarak ona baktığında öylece duruyordu Jungkook.
Biraz daha bakıştıktan sonra Jungkook çilek kızın elindeki el ilanlarını almış ve dağıtmaya devam etmişti sessizce.
"J-jungkoo-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔻𝕦𝕞𝕒𝕟 ☯ 𝕁𝕁𝕂 ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Çilekli dudak nemlendiricisini yavaşça kapatıp cebine geri koyduğunda diğer cebinden anahtarlığı çıkartmıştı Jungkook ve uzunca bakmıştı ona. Derin bir nefes alıp dilini dudaklarında gezdirmiş ve hafifçe kıkırdamıştı. Aldığı o muhteş...