devil eyes, ep15

1.1K 159 66
                                    


"B-bu..." Hyunjin çok afallamıştı, o hayatı oldukça tekdüze olan bir üniversite öğrencisiydi ancak Jisung gelmiş ve tüm düzenini bozmuştu. "Mantıklı değil." diye fısıldadı, ellerini Jisung'un yumuşak saçlarından çekmiş ve dehşet içinde oturdukları çimenleri izliyordu.

"Benim hakkımda, mantıklı olabilecek tek bir şey söyle Hyunjin."

Hyunjin sessiz kaldı, verebileceği bir cevap yoktu. Ellerini gözlerine bastırdı. "Bana biraz zaman ver." dedi, sesi oldukça cılızdı. "Her şey çok fazla."

"Her şeyi tam şu an öğrenmen ikimiz için de daha iyi olur gibi görünüyor." dedi Jisung, Hyunjin ona biraz hayal kırıklığıyla bakıyordu çünkü minik ve sevimli olan bir çocuğun böylesine paranormal bir olayın içinde olmasına inanamıyordu, üstelik çok sakindi Jisung.

"O adamın dediklerinin doğru olduğunu düşünmüyorum." diye hızlı hızlı konuşup kendini anlatmaya çalıştı Hyunjin, kendini de kendi aklındakilerle kandırmaya çalışıyordu. "Deliymiş besbelli ki, öyle değil mi?"

"O büyücü kocasıyla bir anlaşma yapmış, bebek üzerinden."

"Jisung..." duymak istediğinden emin değildi Hyunjin.

"O bebek, ben oluyorum." dedi Jisung, Hyunjin'in ellerini tutup tekrar saçlarına yerleştirdi. "Kocası derken de, evet, gözlerini taşıdığım şeytandan bahsediyorum."

Buz kesmişti Hyunjin, tir tir titriyordu. Kendini sorguluyordu, ne oldu da böylesine lanet bir olaya karışabildim diye düşünüyordu. Hiçbir mantıklı açıklama bulamıyordu, sanki her an Jisung bir yerden fırlayıp sana şaka yaptım! diyecekmiş gibi hissediyordu. Oysaki her şeyin gerçek olduğunun da farkındaydı.

"Evet Hyunjin," dedi Jisung, kafasını yasladığı bacakların zangır zangır titrediğini hissedebiliyordu ancak hiçbir şey yapmıyordu. "Gözlerimin lanetli olmasının sebebi, dünyayı bir şeytanın gözlerinden görmem."

Hyunjin nefesini tutmuştu, tek bir harekette bulunsa yanlış bir şey yapacakmış gibi hissediyordu. Tek hareketlilik soğuk rüzgarın arada siyah saçlarını dalgalandırmasıydı.

"O büyücü deli değildi, gerçekten şeytanla evliydi ve şeytanın tanrıyla olan yakınlığını kullanarak kendi çıkarları için çoğu şeyi yapabiliyordu. Benim şu an nefes alabiliyor olmamın sebebi o büyücü, Hyunjin."

Kafasını iki yana salladı Hyunjin, duymak istemiyordu. Bunların hepsi saçmalıktı, imkanı yoktu mümkün olmasının. Ağlamak istedi ama kendini tuttu, boğazında büyük bir yumru vardı. Ağzını açamıyordu bile.

"Şeytan büyücüye bu seferki lanetin çok güçlü olduğunu söylemiş, benim dünyaya gelmem gerçekten çok zor ve küçük bir ihtimalmiş, her şey şeytanın tanrıyı kandırabilecek kadar kurnaz olması sayesinde olmuş. Tanrı fetüsümü filizlendirmiş ancak şeytan bununla sınırlı kalmak istememiş. Tanrıdan habersiz büyücüyle bir anlaşma yapmış, dünyada görünmeyen bir varlık olmaktan sıkıldığı için büyücüye benim bedenimi kullanmayı istediğini söylemiş."

Jisung durup Hyunjin'in tepkisine baktı, Hyunjin'in gözlerinde kendisinden iğrendiğini gösteren bakışları aradı ancak bulamadı ve 5 saniye dolmadan çekti gözlerini. "Merak etme," diye fısıldadı Jisung. "Bu beden benim bedenim."

"Büyücü bunu reddetmiş çünkü içten içe şeytana bağlanmış ve şeytanın bir insan formuna girdiğinde kendisini terk etmesinden korkmuş." Jisung gözlerini yavaş yavaş kararan gökyüzüne dikip alaycı bir tavır takındı. "Bunların hepsi saçma birer efsaneden ibaret gibi duruyor, değil mi?"

Hyunjin sertçe yutkundu, elleri titriyor ve düşünceleri birbirine giriyordu. Berbat hissediyordu, Jisung'un gerçekten deli olduğunu düşünmeye başlamıştı. Alt dudağı titredi bu düşünce üzerine.

"Şeytan bu işten bir çıkarı olmadığı sürece anne ve babam üzerindeki laneti bozmayacağını söylemiş büyücüye. En sonunda sadece gözler  konusunda karar kılmışlar, şeytan hala memnun değilmiş, onun istediği benim tamamımmış ama büyücüyle girdiği tartışmadan sadece bu gözlerle çıkabilmiş."

Deli değil... diye düşündü Hyunjin içinden. Hayır, deli.

"Hem büyücü hem şeytanın hesaba katmadığı bir şey varmış, tanrı şeytanın arkasından iş çevirdiğinin farkındaymış." Jisung gözlerini kapattı. "Anlıyor musun Hyunjin?" dedi büyük bir hayal kırıklığı içinde. "Benim gözlerimdeki lanetin sebebi ne büyücü ne de şeytan yüzünden."

Hyunjin, Jisung'un saçlarından ellerini bir kez daha çekti. Nazikçe de olsa kafasını dizlerinden düşürmeyi bile düşündü, tensel temastan sakınmak istedi bir an için ancak yapamıyordu, donakalmıştı.

"Tanrı şeytanın arkasından yaptığı işi fark edince şeytana bir ceza vermek istemiş. Şeytanın yapacağı dünyaya bir insan gözlerinden bakmakken... Tanrı o gözlere sınırlama koymuş. Böylece şeytan, insan gözlerini doya doya kullanamayacakmış."

"Yani..." diye fısıldadı Hyunjin, ağzından bir hıçkırık kaçtı ama ağlamadı, dışarıdan çok yorgun görünüyordu.

"Yani," diye devam ettirdi Jisung onu. "Benim gözlerimi tanrı lanetledi."

"Büyücünün çıkarı..?" Hyunjin, doğru dürüst cümleler bile kuramayacak kadar pelte kıvamındaydı; bitmiş gibi hissediyordu, sanki tam şu an hikayesi sonlanmış.

"Çözdüğü lanet sayısının haddi hesabı yok, bunlardan yüklü miktarda para kazanıyor. Gerçi, çözdüğü hiçbir lanetin içinde ne tanrı ne de şeytan var... Hyunjin, iyi misin?"

Kafasını iki yana salladı Hyunjin, kelimeleri yan yana getiremiyordu, söyleyeceklerinden çekiniyordu, şu an ağzından ne çıksa kulağı duymazdı.

"Sorman gereken onca soru arasından bunu sorman..." Jisung boğazını temizledi, bu konuyu ilk defa biriyle paylaşıyordu ve kendisini bile bu kadar yoracağını bilmiyordu.

Uzun bir sessizlik girdi aralarına, belki beş belki yarım saatti ama ikisi de konuşmadan konuşmuştu birbiriyle.

"Mahvettin beni," Jisung anında gözlerini açmış ve birden ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklarla sarsıla sarsıla ağlarken fısıldayarak kendini anlatmaya çalışan Hyunjin'e bakmıştı. "B-ben," sertçe burnunu çekti Hyunjin. Gözyaşları bir bir düşüyordu yere ve bu Jisung'un içini acıtıyordu. "Ölmek istemiyorum Jisung."

Ellerini yüzüne kapatıp sesli sesli ağlamaya başlamadan hemen önce Jisung'un gözlerinin içine bakıp bekledi.

"Ama bakışlarını her şeyden çok istiyorum."

bu bölüm... zor bir bölümdü.
bazı yerleri iki defa okumanız ya da önceki bölüme bir kez daha göz atmanız gerekebilir.

onun dışında bölüm hiç ama hiç içime sinmedi, umarım beğenmişsinizdir çünkü ben hiç beğenmedim :(

lütfen aklınıza takılan şeyleri bana sorun çünkü sanırım en çok da kendimi anlatamamaktan korkuyorum, siz sordukça açıklarım aklımda olanları ->>

devil eyes, hyunsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin