devil eyes, ep19

1.1K 137 64
                                    


Hyunjin elindeki kurabiyenin kalan son lokmasını da sakin bir şekilde dolgun dudakları arasına bıraktı ve sıkılmışlıkla derin bir iç çekip önündeki defterde yazanları okumaya devam etti.

Bir çocuk sahibi olabilmek için gireceğimiz her türlü riske vardık. Ancak çocuğumuzun bunu isteyip istemeyeceği aklımıza bile gelmemişti. Şu an henüz çok küçük ama büyüyünce ne der hiç bilemiyoruz, bu işleri daha tüyler ürpertici hale getiriyor.

Hyunjin Jisung'tan ödünç aldığı günlüğü okuyordu yatağında yüzüstü uzanmışken. Çok bir şey anladığı sayılmazdı ancak anlaşılan bir şey varsa Jisung'un Hyunjin'den çoğu şeyi saklamasıydı.

Hyunjin bunu pek dert etmemeye çalışıyordu, belki de gereksiz detaylardı anlatmaktan kaçındıkları.

Defterin bir sayfasını daha çevirirken karşı duvarındaki Jisung'un çizimine kaymıştı bakışları, çizimdeki Jisung'a göz kırptıktan sonra önündeki deftere dönmüş ve kurabiyesini ağzında iyice un ufak ettikten sonra büyük bardağındaki sütten yudumlamıştı.

05.07.2001, bugün ilk defa her şeyin bu kadar normal olduğunu düşünmüştük. Ta ki biz kocamla mutfakta kahvaltı yaparken tiz ve korkunç çığlıkları duyana kadar. Ses bir yaşındaki biricik oğlumuz Jisung'tan çıkamayacak kadar gür ve olgundu.

Hyunjin kendini kötü hissediyordu çünkü günün sonunda her şeyi biliyor olacağının farkındaydı ancak bunları Jisung'tan dinleyip öğrenmek yerine ondan gizli iş yaparak öğrenecekti, yine de işin bu kısmına takılmamaya çalıştı.

Aralarındaki güven bağının yavaş yavaş oturacağını biliyordu, hatta buna emin gözüyle bakıyordu.

Ağzına yeni bir bütün kurabiyeyi yaklaştırırken okuduğu satırları tekrar tekrar okuyor ve her şeyi en doğru şekilde anlamaya çalışıyordu.

Jisung'un şeytan gözlerine sahip olacağını biliyorduk, bu zaten anlaşmamızın kilit noktasıydı. Ancak biricik yavrumuzun bedenini şeytanla ortak kullanacağından haberimiz yoktu. Bunu o gün, o çığlıklar sonrasında öğrendik.

Hyunjin önce korkuyla konuşacak gibi oldu ancak ani telaşıyla yediği kurabiye boğazına kaçmış ve son nefesini veriyormuşçasına öksürmesine sebebiyet vermişti. Uzun, ince parmakları anında büyük bardağının etrafına dolanırken bardağı dudakları arasına yerleştirdi ve sütünü bardağın dibi görünene kadar içti.

Korkuyordu artık, Jisung çok farklıydı. Bunu zaten biliyordu ancak... Bu okudukları ona bambaşka bir hikaye anlatıyordu.

Emin olabilmek için yeniden hızlı bakışlarını satırlarda gezdirdi ve yanlış okumadığını fark edince hepten telaş yaptı.

Bir şeytana mı aşık olmuştu, acaba hiç Jisung'la birlikte vakit geçirirken şeytan onun bedenini ele geçirmiş miydi? Tanrı aşkına, bir şeytan nasıl bir insan bedeninin içine girebilirdi?

Hyunjin'in gözleri dolarken yüzüstü yattığı yerden doğruldu ve kollarını kendine çektiği dizlerine doladı, belki de aklına en önemli ve cevabını asla bulamayacağı soru gelmişti. Jisung bunu neden Hyunjin'den saklamıştı ki, işin aslında asıl böyle ciddi bir şeyden bahsetmesi gerekmez miydi?

Hyunjin zaten bu tür konulardan hep tırsan biriyken şu an bir şeytana aşık olabileceği ihtimali onu delirtecekmiş gibi hissettirmiş ve dolu gözlerine bir ağırlık eklettirmişti.

Sımsıkı sardığı kollarını gevşetip defteri dizlerinin üzerine yerleştirdi ve gözyaşları yüzünden harflerin bulanık görünmesini es geçerek okumaya devam etti, içindeki korku artsa bile susturamadığı merakı net bir cevap alması gerektiğini söylüyordu.

devil eyes, hyunsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin