devil eyes, ep20

1.2K 138 158
                                    

bol bol yorum bırakın, olur mu?
moralim bozuk birazcık
yorumlarda olabildiğince sohbet ederiz
👉🏼👈🏼

iyi okumalar💓

"Geldin mi?"

Hyunjin, sevgilisinin dış kapının diğer tarafından gelen hafif yüksek sesini duyunca yüzüne güzel bir gülümseme oturttu ve kapı açılır açılmaz da elindeki poşetleri havaya kaldırıp Jisung'u güldürecek tavırlara girdi.

Jisung kenara çekilip Hyunjin'in geçmesi için boşluk bıraktı ve Hyunjin içeri girer girmez de kollarını onun bedenine doladı. Hyunjin de kıkırdayıp elindeki poşetleri yavaşça olduğu yerden zemine bıraktı ve mis gibi kokan sevgilisinin belinde sıkılaştırdı kollarını.

"Nasılsın?" diye sordu Hyunjin, Jisung'un mutlu olduğunu görebiliyordu ancak emin olmak istiyordu.

"Artık daha iyiyim."

"Artık?" Hyunjin kaşlarını çatıp kollarını çekmeden Jisung'tan hafifçe uzaklaştı ve sevgilisinin hafifçe kızarmış kulaklarına baktı.

"Seninle... sarılmak çok iyi hissettiriyor."

Hyunjin yeniden kolları arasındaki bedeni kendine çekti ve ona kocaman bir sarılma daha verdi. Bu Jisung'u güldürürken Hyunjin de Jisung'un gülüşünün ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu.

Sonunda birbirlerinden ayrıldıklarında Hyunjin poşetleri kaptığı gibi mutfağın yolunu tutmuş ve sevgilisinin de arkasından paytak paytak yürürken kendisini takip etmesine neden olmuştu.

Jisung günlük hayatında bu kadar utangaç değildi ancak Hyunjin'in yanındayken Hyunjin'in onunla ilgilenmesini seviyor ve hoşuna gidiyordu. Bu ilgiye aç çocuksu tavırları sadece Hyunjin için geçerliydi. Hyunjin açısından da pek farklı bir şey yoktu, utangaçlıktan ziyade, Hyunjin tecrübesizliği yüzünden arada tökezliyordu ancak çoğu zaman bunu Jisung'a duyduğu hoş duyguların tamamladığını düşünüyordu.

"Bir sürü sütlü ve bitter çikolata aldım, bir de büyük boy cips."

Jisung onaylarcasına kafasını kımıldatmış ve sevimli hareketleriyle Hyunjin'in şu ana kadar nadiren toplu gördüğü tezgahı göstermişti. "Ben de samgyeopsal yaptım!"

Hyunjin kıkırdayıp Jisung'a doğru bir iki adım atıp yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra poşetlerin başına geri döndü. Yüzündeki saf gülümsemesine zıt olarak zihninde bin tane düşünce dönüyor ve bu Hyunjin'in Jisung'a karşı suçlu hissetmesine neden oluyordu. Bu tatlı çocuk mu, diye sorguluyordu Hyunjin içinden. Bu şirin çocuk mu insan öldürdü?

Yüzündeki donuk gülümseme yavaş yavaş kaybolurken boğazını temizleyip kendine gelmeye çalıştı ve neşeli olmaya çalışıp Jisung'a döndü. "Film mi izleriz yoksa oyun mu oynarız?"

Hyunjin cips paketini açıp tezgahta boş duran bir kaseye boşaltmaya başlamıştı ki Jisung içinden geleni yaparak Hyunjin'in tezgaha yaslı kolları arasına girmiş ve şirince gülümsemişti.

Bakışları Hyunjin'in yüzüne değmese bile elleri anında ensesini bulup kollarını sıkılaştırdı ve "İstediğini yaparız." dedi cilveli olmaya çalışarak.

"Hmm," diye mırıldanıp başını sevgilisinin boynuna yaklaştırıp hafif bir öpücük kondurdu Hyunjin. Jisung'dan kolları arasındayken bir titreme gelip geçtiğini görünce keyfi yerine geldi ve gözlerine muziplik pırıltıları düştü. "İstediğim oyunu da oynar mıyız?"

devil eyes, hyunsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin