11. Bölüm

192 37 0
                                    

"Yaren bu o sen sakin ol tamam mı korkma bu her zaman böyle alışırsın zamanla" dedi Arzu.

Semih ile Arzu birbirlerine bakıp gülüyorlardı ,bense hiç onlara bakmıyordum .Sesimi biraz ciddi tutarak ;

"Kim bağırıyor böyle ayağına basılmış gibi" diyerek dışarıya doğru yöneldim .O da bana doğru geliyordu . Simsiyah saçları, çatık kaşlar, geniş omuzları ,benden ise bayağı uzun boyuyla karsı karşıyaydık. Artık birbirimize bakıyorduk .Yüz yüzeydik . Gözlerimiz birbirine temas ediyordu. Ne o benden bakışlarını çekiyor ne de ben . Korkmadan çekinmeden herkes ne der demeden artık hesap sorabilirdim İçimde biriktirdiklerimi rahatça Ali'nin yüzüne kusabilirdim
Ali ise bana bakarak:
"Ben" dedi gayet rahatça. İçindense "Demek geldin ha deli bozması. Demek zamanı geldi .Hadi dökül bakalım .Neler diyeceksin çok merak ediyorum .Sen mi? benden yoksa ben mi ?senden kurtuluruz bunu zaman gösterecek lakin şunu söyleyebilirim ki ikimizden de birbirine eş olamaz."diyordu Ali.

Sesimin tonunu daha da ciddileştirerek Ali'ye çıkıştım.

"Burada bu şekilde bağıramazsınız .Malum burası bir iş yeri."

"Bak bak bide bana ne yapacağımı da söylüyor"

"Estağfurullah ne haddime yalnız yaptıklarımıza dikkat etseniz iyi olacak" dedim.

"Senden izahat alacak değilim kimsin ne istiyorsun ne işin var burada"

"Yeni iş ortağınızım ". Kollarımı göğüsüm de kavuşturarak söylemiştim.

"Öylemi benim neden haberim yok acaba kapalı kapılar ardında ne işler çeviriyorsunuz ve benim bundan neden en son haberim oluyor"Ali'nin sesindeki öfke beni dahada sinirlendiriyordu.

"İşte şimdi oldu".

"Bana bak benimle düzgün konuş yoksa".

"Yoksa ne yaparsın "dedim sırıtarak.Ali üstüme üstüme gelip koluma yapıştı.

"Sen gel bakalım benle "diyerek kolumdan tuttuğu gibi peşinden sürüklüyordu. Herkes bize bakıyordu. Artık sinir katsayım tavan yapmıştı.

Beni kolumdan tuttuğu gibi peşi sıra sürüyordu resmen manyak .Bir odaya götürüp kapıyı açmasıyla beni içeriye doğru itekledi . Bense dengemi sağlayamadığım için kolumun üstüne düştüm. O kadar canım acıyordu ki "ağlama Yaren buna o fırsatı verme Yaren sen güçlüsün "diyerek kendime gelmeye çalışıyordum. Ama kolum daha da çok acımaya başladı." Hödük işte ne olacak Arzuya söz vermemiş olsaydım daha farklı olurdu durum onun için ama dişimi sıkacağım artık." Kapıyı kapatıp karsı taraftaki pencereye doğru ilerledi . Zahmet edip kaldırmadı bile beni düştüğüm yerden dengesiz.

Gücümü toplayıp düştüğüm yerden kalktım kendime çeki düzen verdim ve saçlarımı da söyle bir savurdum;

"Sana yenilmeyeceğim Ali bu günü yaz bir yere ne unutacağım nede unutturacağım diyerek tısladım içimden.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen karşındakini unutuyorsun en nihayetinde bir kadınım bana , bana böyle davranmaya hakkın yok ."

"Neden geldin "

"Bunu bana sen mi soruyorsun . Beni bulan sensin "

"Seni Semih buldu lanet vasiyet için ne yapmamı bekliyorsun "

"İnsan gibi davranabilirsin. "

"Ne için geldin buraya.

"Benim olanı almaya geldim" artık benimde sesim yükselmeye başlamıştı

"Pardon bir daha söyle duyamadım"

"Ulan ben senin ahh Arzu başlayacağım sesimin gizeminden sana verdiğim söz olmasa bunun anlayacağı dilde söylerdim de neyse sakin ol Yaren" sesimi ayarlayıp tekrar üstüne basa basa konuşmaya devam ettim .

KANATSIZ KUŞ(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin