•idratherbeastalker•zm

fin

İkinci kitabı yapar mıyım bilmiyorum fakat aklımda çok güzel bir kurgu var eğer başarabilirsem bundan çok farklı bir kurguyla geleceğim
Yeni bir hayran kurgu yazmaya başladım. Bu akşam birkaç bölüm yayınlamayı planlıyorum. Eğer ilgilenirseniz çok mutlu olurum ☺️
İYİ OKUMALAAR

***

"İşte oldu." dedi Zain elindeki fırçayı son kez tuvalde gezdirdikten sonra ve şaheserimize baktı. Birçok renkli çizgi ile soyut bir çalışma yapmıştık.

Boyalardan elime biraz aldım ve o tuvale bakmakla meşgulken elimdeki boyayı poposuna sürdüm. Ne yaptığımı anlamak için oraya baktığında sarı parmak izleri ile karşılaştı ve tek kaşını kaldırıp bana döndü.

"Sharon!" diye hafifçe kükrediğinde kıkırdadım.

"Ne oldu bebeğim?" dediğimde o da ellerine biraz boya bulaştırdı ve sürmek için bana yaklaştı. "İstediğin kadar sür umurumda olmaz." dediğimde ise güldü ve beni belimden yakalayıp havaya kaldırdı. Kendimi bir bebek gibi hissediyordum.

Bacaklarımı beline doladıktan sonra beni tuvale yapıştırdı. Aklınca intikam aldığını sanıyordu fakat bu beni sinirlendirmiyordu. Boyalar ve onların lekeleri ile yaşamayı öğrenmiştim.

"Zain, bu beni üzmez dedim sana." dedim sıkılmış bir tavırla. Suratı düştü ve beni yere bırakıp arkasını döndü.

"Biraz bile eğlenemiyoruz." dediğinde uzun iki adımla peşinden gittim ve arkadan beline sarılıp kafamı omzuna yaslayıp yüzüne baktım.

"Ben sadece beni sinirlendirmek için daha açık fikirli olmanı öneririm." dediğimde bana döndü. Kollarımı açmamıştım, o da kendi kollarını belime sardı.

"Bu bir iddia demek mi?" dediğinde tek kaşımı kaldırıp dudağımı ısırdım ve kafamı aşağı yukarı salladım. Bana güldü ve burnumu öptü. "Sana kıymamı istiyorsun." dediğinde omzumu silktim ve iç geçirip yanaklarımı şişirdim.

"Sadece sıkılıyorum, biraz eğlenmek istedim." dediğimde beni bıraktı ve ben de onu bıraktım.

Kapıya doğru ilerlerken işaret parmağını kaldırdı ve kafasını yarım bir şekilde bana döndürdü.

"Akşam çocuklar gelecek biliyorsun. Hazırlanmamız lazım." dediğinde onu onayladım. Önceden bahsettiğim gibi bu akşam bizimle zaman geçirmek için çocuklar ve sevgilileri gelecekti. Yeni birileri ile tanışacağımdan oldukça mutluydum.

***

Cipsler, kolalar ve herkes hazırdı. Akşam yemeğini yedikten kısa bir süre sonra hepsi sırayla eve gelmişti ve şimdi de oturma odasında karşılıklı oturuyorduk. Genel durum hepsi çok tatlı kızlardı ve çocuklarla birbirlerini seviyor gibiydiler. Ben ise sadece aramızda tek kalan Harry'e üzülüyordum fakat onun dışında gece güzel ilerliyordu.

"Şişe çevirmece oynamaya ne dersiniz?" diye sordu Maya çocukların bitmiş içki şişesini elinde sallayarak. Ona yüzümü ekşiterek baktım ve sonra diğerlerinin coşkulu tavırlarına göz devirdim.

"Sen oynamayacak mısın?" diye sordu Zain kulağıma doğru, seslerinden dolayı kendini duyurmak için bunu yapmıştı. Ona kafamı iki yana sallayarak cevap verdim.

"Pek hoşuma gitmiyor fakat sen oyna. Seninle zaman geçirmek için geldiler." dedim ve ayağa kalktım. Louis, El ve Liam'ın bakışları bana döndüğünde nereye gittiğimi sorgular gibi bakıyorlardı. "Biraz hava alacağım, siz oynayın." dedim ve aralarından geçerek koridora, oradan da balkona ilerledim.

Balkona gitmeden önce Louis'nin cebinden bir sigara aldım ve onu yaktıktan sonra hızlı adımlarla balkona gittim.

Gece sonbahar akşamlarına özgü o hafif fakat keskin soğukluğa sahipti. Bir şeye ısınmak istememi sağlamıyor, yine de tüylerimi ürpertmeyi ihmal etmiyordu. Aynı içinde bulunan insanlar gibi şehir de yorulmuştu ve içeriden bizimkilerin sesleri dışında çıt çıkmıyordu. Benim gibi insanların fazlasından sıkıntı duyan birisi için huzuru tam anlamıyla sağlıyordu.