12

1.1K 43 115
                                        

Milli maçlar başlayacağı için ligler ara vermişti. Abim "Ori Arjantin'e mi gideceksin?"dedi. "Evet."dedim.

"Umarım yolcuklukta sıkılmazsın."dedi. "Paulo'yla gideceğiz."dedim. "Niye?"dedi. "Çünkü o da Arjantin'e gidiyor bende."dedim.

****
2 gün sonra

Paulo ile uçağa binmiştik ve Arjantin'e gidiyorduk. Paulo "Dünyanın en şanslı insanısın."dedi.

"Neden?"dedim. "Dünyanın en iyileriyle kardeşsin düşünsene biri sana abilerin kim diye soruyor Messi ve Ronaldo diyorsun."dedi.

"Sen onu çok düşünme de bu sefer ilk 11'e girebilecek misin?"dedim. Paulo "Abini nasıl kesebilirim ki?"dedi.

"Kesemezsin."dedim. Paulo gözlerini devirerek "Yine kendi mevkimde oynayamayacağım."dedi.

"Oriana?"dedi. "Efendim?"dedim. "Arjantin'e gittiğimizde yapman gereken bir şey var mı?"dedi. "Neden sordun?"dedim.

"Anneme hediye almak istiyorum ama ne alacağımı bilmiyorum. Bir kadın görüşü mükemmel olurdu."dedi.

"Yani seninle dışarıya çıkmamı istiyorsun?"dedim. Gözlerini devirdi. "Tanrım Oriana bunu da mesaj olayına getirme."dedi.

Omuz silktim. "Getirmiyorum."dedim. Paulo "Sadece annem için senden yardım istiyorum."dedi. "Tamam olur hem Leo abim daha İspanya'da ben onlardan önce Arjantin'e varacağım."dedim.

Paulo "Önce benim evime gitsek? Arabamı almam gerekiyor."dedi. "Olur."dedim.

Uykum geldiğinde esnemiştim. "Uykun mu geldi?"dedi. Kafamla onayladım.

Kafamı omzuna yasladım. Kısa bir süre sonra o da kafasını kafama yaslamıştı. Yüzümde anlam veremediğim bir gülümseme olmuştu.

Bir süre sonra kulağıma gelen ufak fısıltıyla uyanmıştım. "Ori geldik hadi."dedi. Kafamı Paulo'nun omzundan kaldırdım.

Birlikte uçaktan indiğimizde Paulo taksi çağırmıştı. Şimdi onu bekliyorduk. Kolumu Paulo'nun omzuna koyarak ağırlığımı ona verdim.

Taksi geldiğinde Paulo evini tarif etti. Kısa bir süre taksici evine varmıştı.

****
Paulo'nun arabasıyla Arjantin'in en ünlü yerine gelmiştik. Birlikte arabadan inerek yürümeye başladık.

Paulo "Şimdi sence ne almalıyım?"dedi. "Annen neylerden hoşlanır?"dedim. "Abartıdan nefret eder. Sade şeylere bayılır."dedi.

Dudağımı büzdüm. Paulo resmen beni anlatmıştı. "Annenle zevklerimiz aynı."dedim. Paulo "İşte şimdi daha çok işime yararsın."dedi.

"Bir kolye almak istiyorum ne düşünüyorsun?"dedi. "Annen kolyeleri seviyorsa ve takıyorsa hoşuna gider."dedim.

Paulo "Seviyor ve takıyor."dedi. "O zaman bir kuyumcuya gidelim."dedim. Bir kuyumcunun içine girdik.

İçerideki herkes Paulo ile fotoğraf çekilmek istemişti ve her fotoğrafı ben çekmiştim. Bende Messi ve Ronaldo'nun kardeşiydim ama kimse benimle fotoğraf çekilmek istememişti.

Kuyumcu "Ne almak istiyordunuz?"dedi. Paulo bana baktı. Belimden tutarak kolyelerin olduğu yere yönlendirdi.

Çok güzel kolyeler vardı. "Tamam şimdi annen için neler anlamlı mesela?"diye sordum. Paulo benimle birlikte kolyeleri incelemeye başladı.

"Çoğu şeye anlam yüklemez genelde nahif şeylere bayılır."dedi. "Garip."dedim. "Ne?"dedi. "Annenle bu kadar benzememiz."dedim.

Arkamdan kulağıma doğru fısıltıyla "O zaman senin için hangi kolye nahif Oriana?"dedi.

Happiness [Paulo Dybala]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin