Duy Ulan

45 6 0
                                    

"Satırlar benim esirlerim,
Kesin olarak benim olduklarını bildiğim yegâne şeyler.
Duygular,
Umutlar gizli içlerinde. "

Karaladığım birkaç satırla birlikte ders bitmişti. Hoca yüzümüze bakmaya tenezzül etmeden koşarcasına çıktı.
Arkasından hemen toparlananlar dersten çıkmak için can atanlar vardı.
Sakince- kendime sakin olmam gerektiğini söylemekten yıldım- eşyalarımı topladım.

Okulun çıkış kapısından geçerken bekçinin ne kadar sıkılmış olduğuna dikkat ettim. Tüm gün burada beklerken sıkılıyor olmalı.
Hangi yöne gitmem gerektiğini bilemedim. Ayaklarım beni pastacıya doğru yönlendirince onlara karşı koymadım.
Hepsi de o kadar güzeldi ki.
Dışı antep fıstıklarla süslenmiş çikolatalı bir pasta aldım.
Yanına da şekersiz bir kahve aldım.

"İsterseniz paket yapmayayım? Çatı katımız yeni açıldı. Birçok müşterimiz soğuk diye tercih etmiyor. Terası açık. Kendinizi dışarıda hissedersiniz."

"Peki. Terasa yollarsanız sevinirim."

Benim yaşlarımda bir gençti benden büyüktü hatta.
Gidebildiğim kadar katları çıktıktan sonra terası buldum.

Gerçekten çok güzeldi.
Cam kenarında bir yere oturdum ve bağdaş kurdum.
Pastam gelince telefonu elime aldım.
Terasta gerçekten kimse yoktu. Garson bile yoktu. "Can you hold me" şarkısını açtım ve pastamı hapur hupur yemeye başladım.

Depresyon diyebilir bazılarınız buna.
Ya da benim deyimimle hayat ve cilveleri.
Uf bir pasta bu kadar güzel olmamalı, çikolata parçaları, yumuşaklığı mmmm.

Bu sefer gelen garson aynı kişi değildi.

"Pastamızı beğendiniz mi?"

"Çok güzel. "

"Beğenmenize sevindim. Bu pastayı ben yaptım. Denemelerden sonra bugün raflara yerleştirdik ilk deneyen müşterimiz sizsiniz."

"Vay be."

"Anlamadım? "

"Bir şeyi ilk benim denemen değişik geldi ve siz pastacı mısınız? Tadı gercekten çok ama çok güzel."

"Evet. kaldırayım mı?"

"Olur."

"Let me down slowly?"

"Ah, sesini kısmayı unutmuşum."

"Önemli değil. Kimse yok zaten. "

Telefondan şarkı değiştireceğim zaman ön kamera açıldı ve kendimi gördüm.

AMAN ALLAH'IM!

Ağzım yüzüm çikolata.

Sonra pat pat sesi geldi. Geldi ve karşıma oturdu.
"Ne oldu?"

Önüme peçete attı.
Yüzümü sildim.

"Ne oldu söylesene? Beni nasıl buldun hem sen?"

"Neden elalemin adamına gülüyorsun?"

"Sen nesin? Babamın uşağı mı?"

"Bana gülmüyorsun."

"Sana hesap mı vereyim bir de kime güleceğimi."

Derin bir nefes verdi.

"Kalkıyorum."

"Otur lütfen. "

"Söylesene ne diyeceksen!"

"Bana bağırma!"

"Aptal. Bağırma derken bağırıyorsun. Düzelen moralimin içine saniyesinde ettiğin için sağol ya."

"Çocuğa gülümseyince mi düzeldi moralin?"

"Kes sesini." Sanırım bu konuşmaya tıslamak deniyor.

"Neyin var?"

Sakince sordum.
"Okul çıkışı seni bekledim ama sen beni görmedin. Yanına gelecektim ama pastahaneye girince müdahale etmedim.
O kadar güzel pasta yiyordun ki..."

"Beni mi izledin ama nerede?"

"Kenardaki masayı görmedin."
Gözleri bir an ışıldıyor bir an kararıyordu.

"Sonra o garsona ağzın yüzün pisken gülümsedin ve o gördü."

"Neyi?"

"Güzel gülümsemeni."

Derin bir nefes verdim.
Sancak şarkının nakaratında bir türlü benim olmayanım deyip duruyordu.

Kısıkça ve acıyla güldü.

"Kalkalım mı?"

"Olur."

Ellerim yüzünü sarmak ve üzülme demek istiyordu ama bunu yapmamalıydım.

Parasını ödemeye çalıştı ama buna engel oldum ve hemen ödedim.

Neden bilmiyorum yanağına bir buse bırakmak istedim.
Yanağına ufacık bir şekilde temas etti dudaklarım.

Ve öne geçtim koşa koşa.
Kızaran yanaklarımı görmesini istemem.
Geriye baktığımda öylece kalmış gördüm onu.

Çocuk donmuş lan.
Anam! Bir anda bana doğru koşmaya başladı.

Tövbe.

Bir anda kollarını bana sardı ve döndürebildiği kadar döndürdü beni.

"Sen de beni seviyorsun!"

"Heheyt be!!"

"Duy ulan duy!"

Ufacık bir öpücükten bunu çıkaran birine ne diyebilirsin ki?
Bir de seni seviyorum desem şehri sevinçten yakar psikopat.

"Aslında seni sevmiyorum."

"Sus, yalan söyleme. Sen de seviyorsun. Sevmesen nemrut suratını hareket ettiririp beni öpmezdin."

O gün tüm şehri mutluluktan koştu ve çok güldü.
Üstümdeki ağırlık ile gülümsedim. Bayılacak gibiydim.

Uyanma Vakti GeldiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin