" - Bilmem, sadece gözlerine baktığımda hiçbir şey göremiyorum. Set çekmiş gibisin. Bu seni daha da çekici yapıyor. Yine de soğuksun. Sizinle muhattap olmak istemiyorum gibi bir duruşun var. Yine de gözlerini ağır ağır kırpıştırıp gözlerime baktığında nefes alma ihtiyacı duyuyorum. Oysa sen bıkmış gibi davranıyorsun ama benim sana duygularım daha da yoğunlaşıyor.
-Fazla abartıyorsun, böyle biri değilim, çekici hele hiç değilim. Tek yapabildiğim aykırı olmaya çalışmak. Beynin sana oyun oynuyor. Gözlerini açtığında senin bana baktığın gibi bakan kızları göreceksin. Boşuna çaba. Üzücü. "
--------------------------<3 ----------------------
Yeşil renkli balona üflediğinde öksürme ihtiyacı duymuştu. Yarım saattir balon şişiriyordu. Ege parti içini fazla abartmıştı. Kendi arkadaşlarını çağırmıştı bir de yetmiyormuş gibi Ecem 'in sınıfından da yirmi kişi falan çağırmıştı. Ege' nin de Ecem gibi abartıyı sevdiği belliydi eğer bilseydi Nida Ecem 'i oyalardı ve süsleme işini Ege' ye yıkardı.
" Yorulmuş gibisin, yardım etmemi ister misin?"
Gri kapüşonu ve siyah pantolonu ile sade ve şık bir görüntüsü vardı Hazin'in. Saçlarına normalde kendi haline bırakırdı bu sefer şekillendirmişti. Dalgalı duruyordu.
"Hayır, bitmek üzere."
Kafasıyla onayladı.
" Pasta hazır, verdiğin şarkı listesini de ayarladık. Arka ekip tamam. Burası da hazır görünüyor."
Nida önüne gelen saçı kulağının arkasına sıkıştırmayı denedi, yine öne düştü.
"Evet, burası da bitti."
"Bu adam her geçen gün beni şaşırtıyor, İYİ Kİ DOĞDUN KRALİÇEM balonu almak da nedir? Pastanın üstüne de kendi resimlerini koymak istedi. Kendisi ve Ecem 'in yalnızca. Bazen her şeyi fazla abartıyor. Neyse ki sadece Ecem'in resmi var, ona kalsa pastanın üstüne "İyi ki doğdun Gün Işığı yazdıracak, neyse ki son anda fark ettik de değiştirdik."
Nida, Hazin' in dediklerine kafasını salladı. Gerçekten de yorulmuştu. Balonlarla işini bitirdiğinde derin bir nefes verdi, en azından Ecem Ege'nin bu jestini beğenecekti.
Biraz esneyince gözleri sulandı.
Gözüne sürdüklerini unutmuş olsa gerek eliyle gözünü silmişti.
Hazin bir iki adım kıza yaklaştı. Kısa kıvırcık saçlarını ufak bir topuz yapmıştı. Saçının arkası ile salık bırakılmıştı. Kıvır kıvır duruyordu. İnsan dokunmak istiyordu.
"Göz makyajın aktı Nida. Elini gözüne götürme."
Nida telefondan saatine baktı ve alel acele lavobaya gidip akan kısmı düzeltti. Gözünün buğulu göz makyajını düzeltti ve son kez aynaya baktı.
Saçlarını yarı toplamıştı, ufak topuzunu düzeltti. Üstüne bir omzu hafif düşük dizlerine gelen siyah düz bir elbise vardı. Çok dar bir elbise değildi. En azından açılacak derdi yoktu, uzundu da. Siyah zımbalı botlarının kenarını sildi ve tamamdı.
Aynada hafifçe gülümsedi.
"Hoş görünüyorum."
Bir kez daha içeride göz gezdirdi. Ege arkadaşının abisinden izin almış bugünlük burayı kapattırmıştı. Aydınlık bir ortamı vardı. Gitar çalınabilecek performans sergilenecek bir platformu vardı. Oldukça genişti. Platformun üst kısmına balonları asmışlardı. Masalar yuvarlak olduğu için hoş bir görüntü vardı.
" Sen lavabodayken sınıf arkadaşlarınız geldi, bizimkiler de arka tarafta. Ege mesaj attı, kapının önündelermiş arkaya geçelim hemen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanma Vakti Geldi
Short Story"Benim en büyük düşmanım, sensin. Mutlu olmamı hiçbir zaman istemedin, güldüğümde ağlattın beni, senden nefret ediyorum." Gözleri güldü, tırnaklarına bakarken gülerek mırıldandı. " Ama aynı zamanda seviyorsun da, sen bencil bir çocuksun. Senin de m...
