Multide Hayal var.
" Neye gülüyorsun? Hem sen sinirli değil miydin?" dedim.
"Hm sinirliydim ama güzel ve genç bir hayranım tarafından kaçırılmadan önceydi."dedi. Ne kaçırılmak mı? Hayranım derken? Güzel kelimesini sonra konuşuruz.
" Toprak." dedim kafamı ona çevirmiş şekilde uyarıcı ses tonumla konuşarak. Hala gülüyordu.
" Efendim Hayal." dedi alaycıl ses tonuyla.
" Ya Toprak ne hayranı? Kaçırmak derken?" dedim.
" Ne yani beni oradan kaçırmadın mı?"
" Ya Toprak seni ordan tartışmanın büyümemesi için kaçırdığımı biliyorsun. Ne kaçırması? Yani uzaklaştırdığım desem daha doğru olur." dediğimde bu sefer ikimizde gülüyorduk.
"Yani itiraf ediyorsun beni kaçırdığını?"
"Toprak."
"Tamam sustum. Nereye gidiyoruz?"
"Nasıl nereye gidiyoruz?"
"Kızım beni sen kaçırmadın mı? İnsan kaçırmadan önce bir plan yapar."
"Kapa çeneni Toprak.Daha fazla uzatma." dedim sinirli ses tonumla.
Cevap vermeden arabanın motorunu çalıştırdı. On beş dakikadır arabadaydık. Nereye gittiğimizi sormuyordum. İnat değil mi? Sormayacaktım nereye gittiğimizi.
"Seni sessiz buldum." dedi en sonunda sessizliği bozarak. Cevap vermedim.
"Benim bildiğim Hayal meraklı ve konuşkandır." dedi. Yine cevap vermeyince soru sormayı bıraktı ve arabayı daha da hızlandırdı. Korkacağımı falan mı sanıyordu? Eğer öyleyse boşa umutlanma Toprak.
Arabayı daha çok hızlandırınca kalbimin ağzımda attığımı hissedebiliyordum. O derece hızlı gidiyorduk. Daha fazla dayanabileceğimi sanmıyordum.
"Toprak dur kaza yapacağız." diye bağırdım.
"Sonunda konuştun kızım ya. Korktun mu?"
"Korkmam için yaptın zaten."
"Aferin sana." dedikten sonra arabayı yavaşlattı.
"Toprak bey nereye gidiyoruz?" dedim.
"Hayal hanım konuştu mu? Aman Allah'ım inanamıyorum." dedi alaycıl ses tonuyla.
"Toprak nereye gidiyoruz?" dedim bu sefer ciddi ses tonumla.
"Bu da fazla resmiydi."
"Durdur arabayı ineceğim." dedim numara yaparak.Nereye gittiğimizi öğrenmek amacıyla.
"Benim için hava hoş. İnebilirsin." dedi ve arabayı durdurdu. Vallaha durdurdu. Toprak ben şaka yapmıştım. Ya gerçekten şakaydı. Ben bu ıssız yolda ne yapacağım tek başıma. Toprak beni indirme.
Ona masum bakışlarımdan attım ama ilgilenmez bir ifadeyle otomatik kilitleri açtı.
"İnmiyor musun?" dedi.
"İyi be al arabanı başına çal." dedim ve çantamı alarak indim. Arkama bakmadan ayaklarımı yere vura vura yürümeye başladım. Yanımdan geçerken açık camdan el sallayıp gaza basarak gitti. Hastır ya. Vallaha gitti. Toprak gidemezsin. Ya bi şaka yüzünden beni burada tek başıma bıraktın ya. Birde el sallıyor. Pislik ya. Rüzgar'a saydırıyordum ama Toprak'ında asıl yüzü belli oluyor. Kibar sandığım çocuğun içinden odun çıkıyor. Erkek milleti değil mi? Hepsi aynı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olmayacak Bir Hayal
Teen FictionYeni. Üç harfli bir kelime genç bir kızın hayatının merkezi olabilirdi. Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni ikilemler. Evet, yeniler klişeydi belki ama o şanssızlığın dibinde olduğunu düşünürken hayatına iyi gelen birden fazla insanla tanışmıştı. ...