İlk bölümü okuyup beğenen herkese teşekkür ediyorum.
Multide Rüzgar Oytun var.(Üzeyir elden)
İYİ OKUMALAR! (:
-
Adını söyleyip elini uzattığında ben hala onu ,kardeşini ve hayatını düşünmekle meşguldüm. Bir cevap beklercesine yüzüme bakıp tek kaşını kaldırdığında ona gülümseyerek "Hayal İynem." dedim.
Sonra bir sessizlik oldu ve önüme döndüm. Hani her insanda merak diye adlandırdığımız onun peşine düştüğümüzde bizi genelde olumsuz etkileyen bir duygu var dır ya işte o duygu bende haddinden fazla vardı. Merakım merak inadım inattı. Mübarek inat konusunda da keçiye taş çıkarırdım. Bu iki duygu bir araya geldikleri zaman karşı konulmaz bir kalkan oluşturuyorlardı.
Yine her zamanki gibi içimdeki meraka yenilerek ona döndüm ve "Sen otobüs mü bekliyorsun? " dedim. Sonuçta o kadar zengin birinin çocuğu olduğu ve arabasının olduğu halde neden burada otobüs beklesin ki.
"Sence burada başka ne yapabilirim?" O beni terslemiş miydi yoksa bana mı öyle geldi? Yok yok. Bu çocuk beni terslemişti.
"Neden tersliyorsun? Sadece araban olduğunu biliyorum." dedim pot kırdığımın sonradan farkına vararak. Alkışlıyoruz beni. Daha güçlü.
Gerçekten fena yerden pot kırmıştım. Araban olduğunu biliyorum ne demek ya. Tövbe tövbe. Şimdi bu çocuk sorsa nereden biliyorsun diye öyle bön bön bakarım. "
"Hayal sen salak mısın şu an çocuğa resmen 'seni stalklıyorum' dedin.. Ya araban olduğunu biliyorum ne demek Hayal?" İç sesim bir sen eksiktin. Bende tuzsuz sofra olmaz diyordum. Bu arada tanıştırayım. Bu benim fikirlerimizin hiçbir zaman uyuşmadığı, hep uygun olmayan bir ortamda damdan düşer gibi konuya maydanoz olan iç sesim.
"Ya iç sesim hani araban olduğunu biliyorum kısmında hata yaptım ama bunun stalklamakla falan bir alakası yok. O yüzden kapıyı arkandan kapayarak defol." dedim ve Toprak Oytun'a döndüm.
Toprak Oytun bana bakarak gülmeye başladı. Onu takip ettiğimi ve tanımamazlıktan geldiğimi düşündüğüne emindim. "İlk olarak seni terslemedim ve demek beni başından beri tanıyordun." dedi imalı bir şekilde. Ben demiştim. Şimdi gel de düzelt. Çorbaya şeker katmış gibi. Gerçekten önceden kim olduğunu anlayamamıştım ama buna onu nasıl inandıracaktım hiçbir fikrim yoktu.
"Tanıyordum ama ilk gördüğümde hatırlayamadım işte." demeyecektim tabii ki.
Hemen kendimi savunmaya başlayarak "Tersledin bu bir, ikincisi evet seni tanıyorum ve bu çok doğal değil mi? İnstagram sağolsun." dedim. Kendimi nasıl rezil ettiysem öyle toplamaya çalışıyordum.
" Sözü uzatmayı sevmem. Evet arabam var . Ama instagrama baksaydın arabamı neden kullanamadığımı anlardın." dediğinde kapak edilmiş bir kızın attığı bakışlarla ona baktım. Bu bakışlar nasıl mı oluyor? Gözler büyümüş ve sinirden seğiriyor, dudaklar yuvarlak şeklini almış, yüz bön bön bir halde... Başlardaki kibar, yakışıklı çocuk yerini cool instagram çocuğa bırakmıştı. Ayrıca kaba.
"Sana sadece seni tanıdığımı söyledim ama seni takip ettiğimi söylediğimi sanmıyorum . Hem senin özel hayatın beni alakadar etmez."
" Bence de benim özel hayatım seni ilgilendirmez ama baksana neden bu kadar asabisin? Ve biraz alıngansın."
Aslında biraz asabi ve alıngan olduğumu kabul ediyordum ama yeni tanıştığım bir ruh hali değişken çocuğun bana bunları sorması onun karşısında asabi ya da alıngan olduğumu kabul ettirmezdi. Yani bana bunları sormamalıydı. Resmen beni yargılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olmayacak Bir Hayal
Ficção AdolescenteYeni. Üç harfli bir kelime genç bir kızın hayatının merkezi olabilirdi. Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni ikilemler. Evet, yeniler klişeydi belki ama o şanssızlığın dibinde olduğunu düşünürken hayatına iyi gelen birden fazla insanla tanışmıştı. ...