Kolye ucu multide. İyi okumalar!
Senin kadar iyi yazmayı beceremediğim farkında olarak, yazmaya nereden başlayacağımı da bilmiyor bulunmaktayım. Kağıt ve kalem önündedir hani insanın. Kelimeler aklında, yazacakları ise düşüncelerinde. O durumdayım şu an. Kalemin mürekkebi kağıtla buluşmak için yalvarırken, kalem geri basıyor. İnatçı, senin gibi. Mürekkep tam kağıtla buluşmaya kalkacak, bu seferde kalemi tutan ellerin sahibi ne yazacağını bilemediği için buluşamıyorlar.
Ben sana ne anlatacaklarımı biliyorum, anlatmak istiyorum ama sen kalemin mürekkebine insafsız davranan kalemin bütünü gibisin. Dinlemiyorsun sensizlikte acizliğini yaşayan bu insanı. Ama bu satırları buraya kadar okuduysan inatçılığın kadar ağır basan merakına yenilip okuyacağını biliyorum. Bu yüzden her şeyi en başından yazacağım.
Sıradan bir erkek böyle uzun uzun yazmaz, anlatmaz. Farkındayım. Konu senin beni affetmen olunca her yol mübahtır diyerek yazıyorum. Zaten sen beni bu yüzden sevmedin mi? Kibar, anlayışlı, farklı olduğum için. Biliyorum, biliyorum şimdi oradan sinirlenmişsindir bana. Hatta "Gördük ne kadar anlayışlı olduğunu." diye söyleniyorsundur. Söyleyecek, kendimi savunacak pek bir şeyim yok. Haklısın. Seni en başında dinleseydim bu kadar uzamayacaktı. Ama gözler , bu adi gözler sahibine ihanet ettiler. İlk defa onlara güvenmek istedim. He güvendim de iyi bir şey mi yaptım? Hayır aksine saçma olayların başlamasına sebep oldum.
Boşuna uzayan bir ayrılığa,yalanlara.Bir şans verip seni dinleseydim. Ama dinlemedim. Beynim sadece seni o odada ,o çocukla,o görüntüde gördüğümü hatırlatıyordu bana. O gün, seni o odaya yani Zara'ya getirdiğimde ben ne kadar acı çektiysem sen de çek, benim hissettiklerimi sen de hisset istedim. Belki diğerlerinden çok duymuşsundur , bu yazdıklarımdan da anlamışsındır ama birde benden oku. Zara'da sana söylediklerimin hepsi yalandı.
Düşünüyorsundur şimdi. O zaman o iki kişilik yatak, o banyo neyin nesiydi diye. Onuda açıklayayım. Ben Zara'ya eskiden çok uğrardım ama sen hayatıma girdiğinden bu yana bir kere bile uğramadım. Şimdiye kadar oraya sadece üç kişi girdi. Biri zaten benim. Diğeri sen. Üçüncüsü ise Başak. Bunları sana anlatmak ne kadar doğru bilmiyorum ama kendimi , yalanlarımı ancak böyle temize çıkarabilirim.
Zara, Başak ve benim için hazırlattığım bir yer. Orayı ilk birlikte olacağımız gece, özel hissetmesini sağlamak için hazırlatmıştım. Belki o bu odaya girdi ama biz onunla birlikte olmadık Hayal. Ben ondan sırf ona kıyamadığım için o çekinir diye böyle bir şeyi istemedim. Ama o ne yaptı? Benim ona bu kadar hassas olmama rağmen o beni bırakıp gitti. Sebepsizce, açıklama yapmadan. Birbirimizi bu kadar severken ya da bilmiyorum sadece ben mi seviyordum ama öyle değildi. Seviyorduk. Her neyse. O bir şey söylemeden beni terk etti.
İlerisini anlatmıştım. Dağıldım,sinirli psikopat biri olmuştum. Gün geçtikçe özlüyordum. Geceleri, onu her hatırladığımda buraya gelip ağlayıp, içiyordum. Ben bu odada anılarımı, acılarımı biriktirdim. Herkesin bilmediği şey bu işte. O meşhur sır. Sonra ise sen geldin, karanlık dünyama benden izinsiz giren yasak ışıktın benim için. Ve bu yasak ışık dibe batmakta olan beni yeniden yeryüzüne çıkardı. Başka bir deyişle prenses, kurbağayı prens yaptı.
Sana yemin ederim Zara'ya başka kimseyle girmedim. Başak konusu ise biliyorsun o benim için benden uzakta olan bir ölü. Sen hayatıma girdiğinden bu yana değil seni aldatmak senden başkasına bakmadım, bakamadım bile. Pişmanım Hayal İynem. Sesimi duyuyorsun değil mi? Seni dinlemediğim için, üzerine birde aptal bir yalan söylediğim sana acı çektirdiğim için pişmanım. Bakmaya kıyamadığım gözlerinden benim için , söylediğim yalan için akan yaşları geri döndüremem ama ah pişmanım. Gururun içine sıçayım ki şu an onu yapacağım. Ben pişmanlığımdan köpeklere taş çıkartıyorum be prenses. Şimdi soruyorum sana. Affedebilecek misin bu pişman Toprak Oytun'u? Beni tekrar sevecek misin? İnatçılığını kırıp zavallı mürekkebi kağıtla buluşturacak mısın? Prenses sensizlikte yine bir kurbağa olmuş bu şahsiyeti tekrardan sevgisiyle prens yapar mı dersin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olmayacak Bir Hayal
Novela JuvenilYeni. Üç harfli bir kelime genç bir kızın hayatının merkezi olabilirdi. Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni ikilemler. Evet, yeniler klişeydi belki ama o şanssızlığın dibinde olduğunu düşünürken hayatına iyi gelen birden fazla insanla tanışmıştı. ...