24) OBH- Boynuzlanan Kızın Düşünme Süresi

1.2K 73 33
                                    


Bölümü yazmamda yardımcı olan dostum,arkadaşım,balım,cınım olan kızçeme (Kardelen Ören'e) teşekkürlerimle... Ve unutmadan. Bölümü hemen atmam için beni gaza getiren, sürekli mesaj atıp şikayet etmiyorum yanlış anlamayın aksine mutlu oluyorum minakcyk hesabınada teşekkür etmeden geçemem. Sanada teşekkürler... Ve siz diğer okuyucularım, arkadaşlarım, canımcımlar, yorumlarını ve oylarını eksik etmeyen herkese teşekkür ederim.

Multide Anıl ve Hayal var.

Bölüm ithafı: nazlitugceayan / minakcyk

Başımda zır zır öten alarma sövmeden uzanarak kapadım. Zaten iki gündür doğru dürüst uyuyamıyordum ama uyusamda pek bir şey değişmiyordu. Uyumasam barın içerisindeki o odada olanlar gözümün önüne geliyordu. İki saat uyumaya çalışsam bu seferde o anlar rüyama giriyordu.

İki gün olmuştu Rüzgar beni eve bırakalı. Yani boynuzlandığımı öğreneli. Simay ve Büşra hariç kimseyle konuşmamıştım. Ha birde Tarçın. Tarçınımı unutmamak gerekir. Tek dost. Gece gündüz yanımda. Herzaman benim tarafımda. Ne anlatsam dinliyor. Hem dinlerken sözümü kesme falanda yok. Sadece dinliyor. Canım ya. Elimi yatağımın içerisinde gezdirip tarçını aradım. Arka tarafa dönüp orayada baktım ama tarçın yoku. Hızla yatağımda doğrulup yorganımı yere fırlattım. Yok. Vallaha tarçın yok. Nerdesin tek suskun, anlayışlı dinleyicim. Yere eğilerek yatağımın altına baktım. Tarçını orada öylece yere yapışmış bir halde bulunca gülümseyerek elime aldım. Evet yanlış duymadınız iki gün oldu ben boynuzlanalı ama gülebiliyorum. Yani en azından tarçının yanında.

Söylediğim gibi iki gündür sadece Simay ve Büşra'yla görüştüğüm doğrudur. Bir buçuk saat otuz saniye. Yalnız kalıp kafamı dinlemek istediğim için odama kimseyi almıyordum. Anne ve babama ısrarlarım üzerine gelen arkadaşlarımıda onlar postalıyorlardı. Simay ve Büşra'da merak ettiklerini söyleyince belli bir süreliğine anlaşmalı olarak içeri almıştım onları. Olanları anlatmam karşılığında beni rahat bırakacaklardı ki öylede oldu. Olup biten herşeyi anlattıktan sonra gittiler. Bugün ise tarçınla yapacağım kısa bir konuşma sonrası boynuzlanma sonucu girdiğim depresyondan bana göre adını " Boynuzlanan kızın düşünme süresi" olarak koyduğum o süreden çıkıp çıkmama kararı alacaktım.

Tarçını elime alarak yatağımın üzerine oturdum. Sonra yatağımın bitişiğinde kalan camın beyaz mermerinin üzerine oturttuğum tarçının karşısına geçerek yüzüne baktım.

" Tarçıncım sence bugün boynuzlanan kızın düşünme süresine son verip evin içinde dolaşmaya, arkadaşlarımla görüşmeye başlasam mı? Sonuçta mantıklı düşünmek gerekirse ben bu odada ne kadar çok durarsam kendime o kadar zarar beni boynuzlayan şahsiyetede mutluluk vermiş gibi olacağım. Öyle değil mi?" dedikten sonra sanki cevap verecekmiş gibi tarçına baktım. Sonra tarçınında beni onayladığını varsayarak " Bende öyle düşünmüştüm tarçıncım. Teşekkür ederim dostum." diyerek oyuncak ayıcığımın başını okşadım.

O zaman bekle beni İstanbul sokakları. Hayal İynem geri dönüyor. Dönüyor dönmesinede İstanbul sokakları nereden çıktı benimde bir fikrim yok. Boynuzlanmak insanda yan etkide yapıyor. Ne söylediğini fark edememek gibi. Düşünmekten vazgeçerek tarçınımı yanağından öpüp odamın içerisindeki lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra odama geri döndüm.

Altıma bol lacivert bir eşofman giyip üzerine beyaz düz bir tişört geçirdim. Aynaya bakmadan yaptığım topuzumun kafamda sabit durması üzerine yatağımın yanına bıraktığım pofuduk üzerinde kızgın surat olan terliklerimi ayağıma geçirdim. Masada duran telefonumu elime alarak sandalyeme oturdum.

Beklemiyordum. Yetmiş beş cevapsız arama, yirmi yedi mesaj ve iki yüz yedi whattsaptan gelen mesaj beklemiyordum. Önce cevapsız aramanın üzerine bastım. Çoğunun Toprak'tan olduğunu gördüğümde diğerlerine bakmadan geri çıktım. Mesajlarında çoğunluğu ondandı. Geri kalanlar ise Anıl, Simay,Büşra ve Kağan'dan.

Olmayacak  Bir HayalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin