2.Bölüm

537 31 65
                                    

HYUN JAE'DEN

- Yaa! JAE! Beni yalnız bırakamazsın!

Göz devirip, montumu giyindim.

- Jaejae! Beni tek mi bırakıyorsun?!

- Ah. Cidden. Jungkook, annem çağırdı. Gitmem gerek.

Somurtarak dudak büzdü.

- Ama söz vermiştin.

Ah. Doğru ya. Onu unutmuştum. Of Namjoon. Gelecek zamanı mı buldun ya?!

- Aşkım. Bebeğim. Namjoon gelecek. Yoksa biliyorsun, seninle kalırım.

- Namjoon Namjoon. Bıktım ondan. Grlecek zamanı buluyor.

- Dostum. O benim kuzenim.

Yutkundu.

- B..ben de senin d..dostunum.

Ne oluyor buna?

- Tamam. İzin almaya çalışırım. Üzülme hadi.

Yanaklarını sıktığımda tebessüm etti.

- Bu aralar var sende bir şey bak. Saklıyorsun, anlamadım sanma. Yakın zamanda anlatacaksın.

Boynunu kıtlatıp, başını salladı. Bende gülümseyip, el salladım. Ardından evden çıkıp, arabama bindim.

~~~~~~~~~~

- Sujin'i sana yedirtmem Namjoon. Arkadaşımdan uzak dur.

Göz devirip, telefonuna geri döndüğünde, kucağımdaki yastığı bırakıp ayağa kalktım. Mutfakta yemek hazırlayan annemin yanına gidip, yanağından öptüm.

- Anne. Jungkook'a sözüm vardı benim. Bu akşamlık gitsem olmaz mı? Hem teyzemler yarın geliyor. Namjoon'da, Yoongi'yle takılacak. Tek kalacağım. Lütfen.

Başını sallayıp gülümsedi.

- Ama yarın geliyorlar bak. O yüzden yarın buradasın. Hem Jin abinde gelecekmiş büyük ihtimalle.

Gözlerim şaşkınlıkla büyürken annem gülüyordu.

- Ciddi misin?! Oha! Yarın asla bir yere gitmiyorum!

Annem güldüğünde Yoongi içeri girip, beni kenara itmiş ardından bardak alıp, su doldurmaya başlamıştı.

- Ooo. Bay Min sonunda sevgilisi olan yataktan ayrılabilmiş.

Göz devirdi.

- Sen de sonunda evine teşrif edebilmişsin. Ben, öldün cenazen çıktı falan sanıyordum.

- Ablanla doğru konuş Yoongi.

Sıkıntıyla nefes verdi.

- Bana karşı bir ablalığını görmedim. O yüzden ablam olarakta görmüyorum.

Gözlerim dolarken mutfaktan çıkmıştı. Bilmiyordu ki hiçbir şeyi. Onun için neler yaptığımı...

- Anneciğim. Ağlama. Her şeyin farkına varaca... Hyun Jae!

İçeri geçip, koltuğun üzerindeki telefonumu aldığımda, çatık kaşlarıyla bana bakmaya başladı. Salondan çıkmak için adım atmıştım ki bana yönelttiği soruyla alayla sırıttım.

- Nereye?

Ona döndüğümde hala aynı şekilde bana bakıyordu.

- Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Hani ablalığımı görmedin ya. Merak etmenede gerek yok.

Friends JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin