Bölüm 5:Seni Sevmek

609 67 167
                                    

Doğru nedir? Kısa bir kompozisyon yazınız.

Bu sözcüğün şimdiki anlamı herkes tarafından kabul edilen durumlar olarak ifade edilir.Ama benim için doğrunun gerçek anlamı bu değil.

Bana göre doğru, kişinin doğru bulduğu davranıştır.Yani bir kişi yaptığı şeyin doğru olduğuna inanıyorsa tüm dünya karşı çıksa dahi o iş doğrudur.

Mesela siz gidip herhangi bir yere bağışta bulunuyorsunuz, çevrenizdeki kişiler de bunun yanlış olduğunu söylüyor ama siz bu davranışınızın doğru olduğunu düşünüyorsunuz.O halde bu yaptığınız doğru bir şeydir.

Bu yüzden başkalarının sizin adınıza bazı şeylere karar vermesine izin vermeyin.Unutmayın ki bu sizin hayatınız ve dümende de yine siz varsınız.

Çiçek Akpınar

Önümdeki kağıda dikkatlice baktım.Her ne kadar kafam yerinde olmasa da bu sınavdan düşük alamazdım.Neden böyle bir sınav olduğuna gelirsek bizim edebiyat hocamız hep bizim de haklarımız olduğunu ve kadınların bu kadar küçük görülmemesi gerektiğini ayrıca toplumsal değerleri bilmemiz gerektiğini söylüyor bu yüzden de sınavlarında genellikle böyle sorular sorarak erkeklerin bunu farketmesini ve kızların haklarını bilmesini istiyordu.Keşke bende onun gibi olabilseydim.

Hoca bitirdiğimi görünce yanıma gelip gülümseyerek kağıdımı aldı.

Elimdeki kalemi masaya bırakıp yanımda oturan Mert'e baktım.Başını elleri arasına almış kara kara ne yazacağını düşünüyordu.

Dudaklarım istemsizce yukarı kıvrılırken başımı hafifçe öne eğip yüzünü görmeye çalıştım.Her ne kadar olaylar için bir yanım onu suçlasa da diğer yanım onun bir şey yapmadığını savunuyordu ve ben suçsuz olduğunu söyleyen yanımı dinliyordum.

Hafifçe kıpırdandım.Mert'in bakışları anında bana dönerken yardım etmem için yalvaran gözlerle baktı gözlerimin içine.

Onun bu hâline kıkırdadım.O olaydan sonra ilk kez olmuştu bu.Sanırım bunun için ona teşekkür etmeliydim.Dudaklarımı hafifçe oynatarak konuştum.

"Hadi ama çok basit"

"Tabi bayan şair, senin için hava hoş"

Yüzüme tatlı bir tebessüm kondurup ona bakmaya devam ettim.

Bakışları bana dönünce hafifçe yutkundu.Ardından kısık bir sesle mırıldandı.

"Öyle güzel gülüyorsun ki, o gülüşe ben destan bile yazarım ama sen bunları bir türlü göremiyorsun"

Yüzümdeki gülümseme solarken başımı pencereye çevirdim ve aynı onun gibi kısık bir sesle mırıldandım.

"Benim seni sevdiğimi söylemem demek, hem senin hem kendimin ölüm fermanımızı imzalamak demek ama sen bunu bir türlü anlamıyorsun be Mert"

Aklınıza takılmış olabilir diye şunu belirtmek istedim Çiçek ve Mert uzun zamandır aynı okuldalar ve hep görüşüyorlardı ama sadece merhaba merhaba olarak.Sadece bu yıl aynı sınıfa alındılar.Mert de sınıfa geldiğinde Çiçek'in tavrı ve hareketleri hoşuna gittiği için ondan etkilendi.Çiçek'e gelirsek o okula geldiğinden beri Mert'e karşı duygular besliyordu zaten ama farkında değildi.Sadece Mert ona hoşlandığını belli etmeye başladığından beri ondan hoşlandığını fark etti.Yani onu sevdiğini söylemesi hemen olmadı.Belirtmek istedim 🙂🖤

Beyaz Kanatlı MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin