Bölüm 12:Keşke Zaman Dursa

231 19 4
                                    

2000 özel bölümü sizlerle.Keyifli okumalar dilerim canlarım.Sizi çok seviyorum.Sevgiyle kalın 🖤

Mert'den

Söyledim.

Evet, söyledim.

Sonunda söyledim ya çok mutluyum.

"Abi kapı çalıyor"

Kendimi toparlayıp arkamda dumura uğramış gibi duran bir beden bırakıp kapıya yöneldim.Muhtemelen Serhat abi gelmişti.Umarım kızarmamışımdır.

Kapının kulpuna uzanıp aşağı indirdim.Kapıyı dışa doğru itip yüzüme sahici bir gülümseme yerleştirdim.

"Hoşgeldin Serhat abi"

"Hoşbuldum, hoşbuldum da sen niye kızardın"

Arkamdan adım sesleri duydum, ardından benim biricik (!) kardeşim yanımıza gelip kolunu omzuma attı.

"Çünkü ilan-ı aş-"

Hemen ağzını kapattım.Serhat abinin bunu öğrenirse neler yapacağını tahmin bile edemiyordum.Kaldı ki tecrübe etmek.

"Şey abi içerisi biraz sıcaktı da o yüzden"

"Çiçek nerede?"

"İ-i-içeride e-eşyalarını topluyor"

Hay aksi!

Serhat abi kaşlarını çatsa da bir şey demedi.

"İstersen içeri geç abi"

"Yok iyiyim böyle"

"Tamam abi"

Şimdi bayılacağım.

"Ben bir Çiçek'e bakayım"

Serhat abi başıyla onay verince hemen içeri koştum.Çiçek eşyalarını topluyordu.

"Aaaa, şey Çiçek.Abin seni bekliyor"

Çiçek başıyla onaylayıp eşyalarını aldı ve ifadesizce odadan çıktı.

Bu hareketi kalbimi azıcık kırsa da bir şey demedim.Sonuçta böyle davranması normaldi.Düşen yüzüme aldırmadan odadan çıktım ve dış kapıya yöneldim.

"Mert anneni çağır da ona da bir selam vereyim"

"Annem komşuda"

Söylediğimin farkına varınca gözlerim kocaman açıldı.Sonuçta o bir abiydi ve ben az önce iki erkekle yanlız olarak aynı evde kaldığını söylemiştim.

Bu bana göre normal olsa da Serhat abiye göre normal olmayabilirdi.Herkesin düşünce yapısı farklıydı sonuçta.

Başımı kaldırıp Serhat abiye baktım.Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.

'Şimdi bittin Mert'

"Abi-"

"Selamımı annene iletirsin o zaman.Hadi Çiçek"

Bir şey demedi.

Ama nasıl?

Oh, en azından abisi geri kafalı bir insan değilmiş.

*

Çiçek'den

Yol boyunca hiçbir şey düşünmemiştim.Daha doğrusu düşünememiştim.Kalbim beni Mert'in söylediklerini düşünmeye itse de aklım bunun boş bir heves olduğunu söylüyordu.

Ay ve Güneş nasıl birbirine kavuşamıyorsa, ben ve Mert de kavuşamazdık.

Ailemden herhangi biri bunu öğrenirse ne yaparlardı bilemiyordum.

Gerçi abim öğrenmiş bile olabilirdi ki benim tepkisinden en çok korktuğum kişi oydu.

Derin nefes alıp abimden önce davranak kapıyı açtım ve koşarak içeri girdim.Taş merdivenlerden yukarı çıkıp koridorda koşarak ilerledim ve odama girip kapıyı kapattım.Çantamı bir köşeye atıp üzerimdekilerden kurtuldum.Ardından yatağa girip bugünü düşünmemeye çalıştım.Fakat ben her ne kadar kaçsam da yarın tüm bu olanlarla yüzleşmem gerekiyordu.

*

Mert'den

"Anne ben çıkıyorum"

"Sultanım ben kaçıyorum"

"Yalaka"

"Mertttt"

"Tamam ya"

Homurdanarak evden çıktım.Bazen Alp'i kıskanmıyor değildim.İkimize de aynı sevgi gösterilmiş olsa da Alp daha küçük olduğu için ona daha fazla tolerans gösteriliyordu ve bu bazen onu kıskanmama yol açıyordu.

Kısaca küçük kardeş sorununu herkes gibi bende yaşıyordum.

"Abilerin en iyisi, en yakışıklısı"

Alp'in bu yalakalıklarına göz devirdim.Kesin bir şey isteyecekti.

"Dökül"

"Bu haftasonu Meriç abinin yanına bende gidebilir miyim?"

"Hayır"

"Ama abi ya"

"Alp senin ne işin var Bursa'da"

"Ya ama ben seviyorum o şehri"

"Hayır dediysem hayırdır Alp"

Oflayıp önden yürümeye başladı.Arkasından kıkırdayıp yoluma devam ettim.

*

"Çiçek"

Kolundan yakalayıp bana dönmesini sağladım.Yüzü şaşkınlık ve öfke arasında bir ifade taşırken kolunu çekip benden kurtardı.

"Çiçek konuşalım mı?"

Yüzü ifadesiz bir hâl alırken gözlerimin içine bakmaya devam etti.

"Şey ben şey hakkında konuşmak istiyordum.Aaaaa, şey hani ben sana senden hoşlandığım söylemiştim ya ama yani sen cevap vermemiştin ben de sormak iste-"

Sözümü bölen şey belime dolanan kollar oldu.Ben daha şaşkınlığımı atamadan başını göğsüme yaslayıp gözlerini kapattı.

Birkaç saniye kendime gelemesem de şaşkınlığımı atıp kollarımı sırtına sardım.O kadar huzurluydum ki şu an ölsem hiçbir şikayetim olmazdı.

Keşke zaman dursa ve hep böyle kalabilseydim.

Sevdiğim kadın kollarımda, kokusu ciğerlerime nüfuz ederken ellerim pamuk gibi saçlarında gezinirken içimden keşke hep böyle kalsak diye dualar ediyordum...

İki aşık huzuru birbirlerinin kollarında bulurken onları izleyen bir çift gözden habersizlerdi...

Beyaz Kanatlı MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin