Hoşlandığın çocuğun senden, o ve en yakın arkadaşın için randevu ayarlamanı istediğinde sadece bunları söylebildin.
"Y/N sen en iyisisin. Teşekkür ederim." diyip odadan çıktı Pietro.
O gidince Y/F/N'yi aradın. Acilen buluşmanız gerektiğini söyledin. Ve hazırlanıp çıktın.
Kafede oturmuş arkadaşının gelmesini bekliyordun. Geldiğinde senin mutsuz olduğunu gördü. "Hey Y/N. Noldu çok mutsuz görünüyorsun?"
Derin nefes alıp konuştun. "Pietro bana senden hoşlandığını ve bir randevuya çıkmak istediğini söyledi."
"Aow. Sen ne dedin."
"Peki dedim."
"Sen manyak mısın. Senin hoşlandığın çocukla ben neden randevuya çıkayım."
"Ne yapmamı bekliyorsun. Başka birinden hoşlanan birine ondan hoşlandığını söyleyemezsin."
Bu dediklerine arkadaşın gözlerini devirir.
"Tamam o zaman. Ona de ki. üçümüzün olduğu bir buluşma istiyorum. Sonra üçümüz buluşunca ben acil işim çıktı der giderim. Baş başa kalırsınız."
"Baş başa kalmamız neyi değiştirir. O seni seviyor."
"Ne yani. Vaz mı geçiyorsun?"
"En doğrusu bu." dedin. Başkasını seven biri için çabalayamazdın.
****
Ortak alanda otururken Pietro geldi. "Y/N. Y/F/N ile konuştun mu?" diye sordu.
Ne diyeceğini düşünürken yanlışlıkla "evet" dedin. "Ne dedi?" Diye sordu.
"Şey. Üçümüzün olduğu bir buluşmayı kabul edermiş." Dedin çekinerek.
"Bana uyar. Ne zaman?"Diye sordu.
"Yarın."
"Tamam Y/N. Tekrardan teşekkürler." Diyerek gitti.
Sense ne yapacağını düşünerek odana gittin.
*****
Buluşacağınız mekana gelmiştin. En yakın arkadaşın geldiğini gördüğünde kocaman gülümsedi. "Benim çilekeş Y/N'm."
Üzülerek güldün. "Üff Y/F/N. Dalga geçme zaten kafam çok karışık."
Arkadaşın gözlerini devirdi. "Aiyy sana yani ay. Benim planımı uygulayacağız. Bir süre takılıcam sonra telefonum çalacak ve gideceğim. Yarım saat sonra arkadaşım arayacak, ayarladım. Sen de buluşmanızın keyfini çıkarıcaksın. Klasikler çalışır." Dedi
"Sorun da bu ya. Bu ikinizin buluşması. Benim değil. Ne işim var benim burda." Dedin. Arkadaşın cevap verecekti ki Pietro geldi.
"Merhaba Y/F/N. Nasılsın?" Dedi. Sana sormamıştı. Bu neydi şimdi? Hello ben de buradayım.
"Merhaba Pietro. İyiyim sen nasılsın?" Dedi arkadaşın çok yüz vermeden.
"Seni gördüm daha iyi oldum fıstık." Dedi Pietro.
Birer kahve söylediniz. Gelene kadar kimse konuşmadı. Sonra Pietro biraz Y/F/N ile ilgilenmeye başladı. O ara Y/F/N'nin telefonu çaldı. Gitmesi gerektiğini söyleyip gitti.
Pietro ile baş başa kaldınız. "Ee Y/N, sen nasılsın?"dedi. Sessizce mırıldandın. "Ha burda olduğumu hatırladın yani."
"Efendim? Anlamadım." Dedi. "Yok bir şey, iyiyim sen, dedim." Diye yanıtladın. İyiyim anlamında kafasını salladı
Uzun süreli sessizliğin ardından "İstiyorsan gidebiliriz. Benden sıkılıyorsun anlaşılan." Dedin "Hayır hayır sadece ne konuşsak bilemedim." Dedi.
"Y/B/F hakkında konuşalım istersen. Onu gerçekten seviyor musun? Sakın ama sakın onu üzme." Dedin.
"Aslında." Dedi "Onu değil başkasını seviyorum." Bunu duymanla kaşların çatıldı. "Bu ne demek şimdi! Sen oyun mu oynuyorsun?! Kimi seviyorsan onun yanına gitsene! Ne yapmaya çalışıyorsun!" Diye bağırdın.
"Tam olarak şu an oradayım zaten." Dedi. "Anlamadım?" kafan karışmıştı. "Ben belki kıskanırsın diye Y/F/N'den hoşlanıyorum dedim ama sen aramızı yapmaya çalıştın, Y/N ben senden hoşlanıyorum." Dedi. Sinirle güldün. "Bana başkasından hoşlanıyorum dersen, ben de sana senden hoşlanıyorum diyemem, aptal mısın?" Dedi.
Yarım bir gülüşle "Sen de benden hoşlanıyorsun yani?" Dedi.
Bunun üzerine gözlerini devirip kalktın. Gitmek için ayağa kalkıp dışarı çıktığında Pietro kolundan tutup seni durdurdu. "Y/N, benden hoşlanıyor musun?" Diye sorusunu tekrarladı. "Aptal, ben senden hoşlanıyorum ama sen benimle oyun oynuyorsun." Dedin.
"Y/N özür dilerim. Affet beni güzelim. Sadece, seni biraz kıskandırırsam benden hoşlandığını söylersin diye düşündüm." Dedi "Sence bu mantıklı mı?" Diye sordun. "Haklsın."dedi, bir süre sustu. "Affettin mi?" Diye sordu gözlerini kırpıştırarak. Biraz sustuktan sonra cevap verdin. "Şapşal şey affettim." Demenle, sana belinden sıkıca sarılarak döndürdü.
"Seni seviyorum Y/N." "Ben de seni seviyorum Pietro."
