STEVE ROGERS
———————
I need my memories part 4
42. 43. 45. bölümlerin devamı
Benim ekleme çıkartmalarımla hafiften civil war esintileri
(Bir kısımda hepimizin bildiği ingilizce bir cümle var. Türkçe'ye çevirince garip oluyor o yüzden ingilizce. Tşkrlr. )
1196 kelime
*
*
*
Kalbin sıkışmaktadır.
"Anılarıma ihtiyacım var Steve, bana yardım eder misin."
Sana evet dercesine sıkıca sarılır.
Kendini toparladıktan sonra ona kahve içip içmeyeceğini sorarsın.
Kahveleri yapmak için gittiğinde kahveyi dolaptan alırken yere yığılırsın.
Uzun süre gelmeyince Steve sana seslenir. Cevap alamayınca yanına gelir. Bayılmış olduğunu görünce telaşlanır. Seni kucağına alıp hastaneye götürür.
Hastanede kontrollerin yapılır. Doktor uykusuzluktan olduğunu bünyenin yorgun düştüğünü söyler.
Evine döndüğünüzde Steve seni yatağına yatırır. Yorganı üstüne güzelce örter. Bir süre uyurken seni izler. Sonra yatağın diğer ucundan yorganın altına girip sana sarılır. Böylelikle seni daha yakından izlemiş olur. Bilinçsiz olarak Steve'e sarılırsın. Sana yaklaşır ve dudağının kenarına bir öpücük kondurur. Kendini durduramaz ve ikinci öpücüğü dudaklarına verir. Sonrasında boyun girintini koklar.
Saçlarını yavaşça okşamaya başlar. Parmaklarının arasında gezinen saçlarını, gülerek ona bakmanı, çocuksu bir heyecanla sevdiğin şeyleri ona anlatmanı özlemiştir.
Peggy umrunda bile değildi. Sadece sana bunu gösteremiyordu. Evet Peggy'i seviyordu. Ama seni sevdiği gibi değil. Sana aşıktı. Hayatında en çok değer verdiği kişi sendin.
Sana sarılarak huzurla geçirdiği yarım saatten sonra yavaşça kalktı yanından. Yanağına son bir öpücük kondurup salona gitti. Koltuğa yattı ve bir süre sonra uyuya kaldı.
Uyandığında kahvaltı yapmak için mutfağa giderken salonda uyuyan Steve'i görürsün. Üzerine kendi yorganını serip kahvaltı hazırlarsın.
Yavaşça Steve'i uyandırırsın.
"Steve, uyan. Kahvaltı hazırladım."
Yavaşça uyanır. Üzerine örttüğün yorganı görünce gülümser. "Yanımda mı uyudun?"
Yorgana bakıp ona dönersin. "Ne? Hayır şey ben uyandığımda seni burada üstü açık görünce üşümüşsündür diye yorganımı sana örteyim dedim. İstersen kahvaltı yapalım?"
Seni onaylayınca beraber kahvaltı yaparsınız.
Kahvaltıda biraz sohbet edersiniz. Ondan sonraki birkaç gününüz beraber geçer. Steve sana her şeyi anlatır. Avengers'la aralarındaki güzel ilişkileri, Tony'yi, Bruce'u, Natasha'yı, Bucky'i, Shield'i. Kendi yaşadıklarını, hayat hikayesini anlatır. Tabi bu süreçte sen de hatırlamaya başlıyordun. Sevdiğin insanları hatırlıyordun. Anıların bir bir geri geliyordu. Sanki hiç gitmemiş gibiydi.
