Kafeteryadan çıktığımızda hala kolumu tutuyordu. Biraz ilerledikten sonra bir bisiklete bindik ve yola çıktık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Ben nerdeydim? Bi' yarım saat sonra durdu. Bir eve gelmiştik. Ahşap, sarıya ve kahverengiye boyanmış bir evdi. Kapıyı açarken;
"Gelsene." dedi.
"Tamam... Geliyorum..." dedim.
Biraz gülümsedi. "Ah... Bu kadar utangaç olma. Burası senin de evin sayılır. Hadi gel içeri." dedi.
"Tamam, geliyorum."dedim.
***
Evet biliyorum bu bölüm oldukça kısaydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melisśa
ChickLitGözlerim yavaş yavaş açılmaya başladı. Başım ağrıyordu. Gözümü açmayı başardığımda ormandaydım. Kar yağıyordu ve hava buz gibiydi. Bir ağaca yaslanmıştım. Elimi başıma götürdüm. Ama hiç bir şişlik yoktu oysaki çok ağrıyordu. Belki de bu ağrının sebe...