*Martin Garrix & Bebe Rexha
In The Name Of Love*
Merve sonunda sınıfa girmişti. Ama İlayda hala yoktu.
"Merve. İlayda nerede?" dedim.
"Ben nerden bileyim?" dedi bilmiyormuş gibi.
"Kızın peşinden giden sen değil miydin?" dedim karşı çıkarak.
"Yoo... Ben yan sınıfa baktım. Ne alemdeler diye..." dedi rol yaparak. Ama anlamıştım. Ben de uzatmadım. Boşverdim. Ve elimle sıraya hafifçe vurarak yanıma oturmasını istedim. O da oturdu. Canım çok sıkılmıştı...
"Hadi sana birini tanıştırayım. Bak bu Selin." dedi Merve.
"İyi de biz tanışıyoruz ki." dedi Selin. Ben tabii masum bir şekilde şaşkın şaşkın bakıyordum. Doğal olarak onu da hatırlamıyordum.
"Ben sana sonra anlatırım." dedi Merve Selin'e ve konuyu kapattı.
O sırada kapı açıldı.
"Gençlik. Ne yapıyorsunuz?" dedi tanıdık bir ses. Bu aşağıdaki bir nöbetçiydi. İyi de bunun burada ne işi var?
"Merve bu nöbetçi değil mi?" dedim.
"Hıı..." dedi. "Arda o Arda." Hiç yüzünü çevirmemişti bile.
"Senle de hiç konuşulmuyor." dedim. Normalde bozulurdu. "Alo... Sana diyorum. Merve. Dünya'dan Merve'ye, beni duyan var mı?" Cevap yok. " Merve bir şey mi oldu? Yaa... Söyle... Merve... Bak bir şey söyle. Ne oldu? Söyler misin?" dedim.
"Bir şey yok. Uykum var biraz." dedi.
"İyi. Sen öyle diyorsan..." dedim. İnanmamıştım tabii ama boşverdim.
"Şşş... Merve'nin nesi var?" dedi Selin beni dürterek.
"Uykusu varmış." dedim.
"He... Öyle desene. Ben de bir şey oldu sandım." dedi.
Önüme döndüm. Ah zil bir türlü çalmıyordu.
"Ooo... Merve Hanımlar da buradaymış." dedi Arda Merve ile uğraşarak. Merve sustu. Ama ben susamazdım.
"Sen kendi işine baksana." dedim.
"Sana ne oluyor?" dedi.
"Bana ne mi oluyor? Bana bir şey olduğu yok. Ama bakarsın bir gün sana bir şey olur." dedim.
"Bak, bak. Şu laflara bak. Büyümüş de adam olacakmış." dedi.
"Tavuk gibi ne o öyle bak, bak, bak." dedim gülerek.
"En azından ben tavuğum bir işe yarıyorum. Peki sen ne işe yarıyorsun?"dedi.
"Ben mi? Senin gibi kuş beyinlilere olması gereken yerleri söylüyorum."dedim.
"Ben mi kuşum?"dedi.
"Evet. Tavuk bir kuş türüdür. Tavuklar neden uçamaz biliyor musun?"dedim.
"Neden?" dedi.
"Normalde tavuklar uçabiliyormuş. Ama insanlar kümeslere koyunca uçmayı unutmuşlar. He... Buarada özür dilerim."dedim.
"Neden?"dedi.
"Çünkü yıllar önce biz insanoğlu siz tavukları kümeslere hapsettik ve bizim yüzümüzden uçmayı unuttunuz."dedim.
"Bi git."dedi elinin tersini sallayarak.
"Bir şey diyeceğim. Bir dakika. Sen kız mıydın ya?" dedim gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melisśa
Literatura FemininaGözlerim yavaş yavaş açılmaya başladı. Başım ağrıyordu. Gözümü açmayı başardığımda ormandaydım. Kar yağıyordu ve hava buz gibiydi. Bir ağaca yaslanmıştım. Elimi başıma götürdüm. Ama hiç bir şişlik yoktu oysaki çok ağrıyordu. Belki de bu ağrının sebe...
