gambling table

143 18 13
                                    

Bugünün biteceği yok gibiydi. Sabahın erken saatinde Matías Pedro ile görüşmesine gidip bitiren Zayn, yalan makinesine bağlanmak konusundaki endişesini aşamıyordu. Sakladığı, daha doğrusu saklaması gerektiği şeyleri, ortaya çıkarmaktan korkuyordu.

Havanın kasvetinin de yardımcı olduğu söylenemezdi. İnsanın ruhunu boğan, zihnini de gökteki kara bulutlarla dolduran bir şeyler vardı. Yağmur dinmişti, doğanın öfkesi gittikçe duruluyor gibiydi ama hava durumu bu haftanın yağışla dolu olduğunu gösteriyordu.

Siyah kabanın içindeki Zayn boş gözlerini içinde tek kullanımlık bir hattın olduğu telefonuna dikmişti. Bu hattan rakip şirket ile yaşadıkları sürtüşme sonucunda da kullanmıştı, zira şirketlerinin hisseleri bazı hususlarda tehlikeye girmişti. Güvenlik bir işe girmek için ilk adım olmalıydı, o da aynen bunu yapıyordu.

Athena'nın kayboluşunun ikinci günü olmasına rağmen sabrını korumakta zorluk çekmediği söylenemezdi. Onu koruyamamış olmanın verdiği hüsran içerisinde, yorgun, daha çok bitkindi.

Kaybedecek zamanı olmadığını anımsaması Connor'ın numarasını tuşlamasına sebebiyet verdi. Hattı takmadan önce ezberlediği numara doğruydu, birkaç saniye sonra Connor telefona "Aramanı bekliyordum." diye çıktığında Zayn, kendisini tanıdığını anladı.

"Görüşmemiz lazım. Hemen."

Telefonun ucundaki Connor, tam da Athena'nın ortalardan yok oluşu ile meşguldü. Bunun için çabalarken yardım alabileceği en uygun kişi de eşi, Zayn Malik olabilirdi zaten.

"Takip edilmediğine emin olman gerekiyor. Beni seninle yakalamamalılar."

"Babamla görüşeceğim," Yaser Malik hariç kimse onlara güvenli bir ortam sağlayamazdı. Zayn bir kez daha içinden babasına şükretti, hayatındaki tek dostu oydu. "Seni evinden almalarını sağlarım. Hazır bekle."

Connor "Bazıları FBI'dan iyi çalışıyor anlaşılan." dediğinde Zayn cevap vermeden telefonu kapatmış ve yine acıyla başbaşa kalmıştı. Buna alışık değildi. Bir gün Athena'yı ondan ayırmaya çalışacaklarını biliyor, ancak o günün bu denli çabuk gelmesinde kendini suçluyordu.

Hattı çıkarmadan önce babasını aradı. Yaser Malik telefona çıktığı zaman Zayn'in beklediği gibi öfkeliydi. Ona ulaşmaya çalışmış ancak bir yanıt alamamıştı.

"Javadd!" Kızdığında aynı Athena gibi o da Javadd ismini kullanırdı. Zayn boğazına oturan yumruyu yutkunarak göndermeye çalıştı ama o yumru, en az yüreğindeki acı kadar bakiydi.

"Baba, müsait olamadım."

Anlaşılan Yaser Malik oğlundan her ne kadar haber alamasa bile ona ulaşacağını biliyordu, öyle ki bu hattı bile yabancılamadan açmıştı. Tabii, 27 yıllık oğlunu tanımayacak da kimi tanıyacaktı?

Acısını biliyor, belki de en iyi o anlıyordu. Trisha'yı kaybettiğinde belki de daha ağırını yaşamış ama oğlu için dik durmuştu. Şimdi birbirlerine destek olma zamanıydı onlar için, çünkü kumar masasında hayata karşı her şeyini kaybetmiş iki adamdan fazlası değillerdi.

Tüm bu paranın, işin, şöhretin önemi kalmamıştı.

"Oğlum," dedi Yaser Malik. Öfkesi dinmiş, hatta sesi biraz titremişti. Athena'yı öz kızı gibi korur, kollardı. "İyi misin?"

Babasının şefkat dolu bu sorusu karşısında Zayn, tüm duvarlarının yıkıldığını hissetti. Savunmasızdı. Boğazındaki yumru büyüdü, oraya büyük bir sızı yaydı, göz pınarları yaşlarla doldu ama bir tanesinin bile akmasına izin vermedi.

Yağmur sanki ağlaması için çiselemeye başladı. Ağlamalıydı, doğrusu bu olacaktı. Ağlamalı ve içini boşaltmalıydı. Yağmur gözyaşlarını kamufle ederdi ama yapamadı. Athena'ya verdiği sözlerden tutamadığı tek bir tanesi bile yoktu, bunu da yapacaktı. Ağlamayacaktı. Bir gün kavuşacaklarını biliyor, erkenden kavuşmak için bu olayı çözmek istiyordu.

nights in white satin • zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin