BÖLÜM 18

84 41 24
                                    

Öncelikle herkese iyi okumalar dilerim.

Satır arası yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Bu arada ne kadar çok yorum o kadar çabuk bölüm.

Bir de şu sol alt köşedeki yıldıza dokunup bölümü oylarsanız benden keyiflisi yok.

Şimdiden teşekkürler. 💛

Emir'lerin apartmanlarının önüne vardığımda gün içinde çok yorulduğumdan olsa gerek üç kat merdiveni nasıl çıkacağımı düşündüm ilk önce.

Sonra şu an yapacak başka bir şeyim olmadığı için 'Ya Allah." diyerek başladım merdivenleri çıkmaya.

Nefes nefese merdivenlerin sonuna ulaştığımda, yüzüme ister istemez bir zafer gülümsemesi yerleşti.

Kapılarının kenarındaki küçük, mor zile basıp kapıyı birinin açmasını bekledim ama ne içeriden bir hareketlilik oldu ne de kapıyı açan herhangi biri.

Sonra tekrar uğramak üzere oradan ayrıldığımda sabah da çıkarken annemlere haber vermediğim için ve hava da kararmaya başladığından hızlı adımlar ile eve doğru gittim.

Kapıya varana kadar canım çıksa da sıcak bir duş artı yatak müthiş olacağından, ne kadar kahkaha atmak istesem de birine yakalanıp deli damgası yiyeceğime aklıma bunu odama girince yapılacaklarımın arasına yazdım.

Aklımda ne mi vardı?

Sıcak duş, yatak ve bir de kahkaha.

Sabah evden alelacele çıktığım için anahtarlarımı evde unutmuştum. Ah benim akıllı kafam.

Bu yüzden el mecbur evin zilini çaldım ve beklemeye başladım. Bu sırada içeriden gelen sesler bana ne kadar yakınsa, bir o kadar da uzaktı.

"Masal! Biz dışarı çıkıyoruz. Sen de gel, birkaç dedikodu yapar, yemek falan yeriz."

İtiraz edercesine kafamı iki yana sallayıp "Maalesef gelemem. Bugünlük bensiz gidin." diyeceğim vakit, sanki her şeyi öncesinden biliyormuş gibi hızla "Kesinlikle itiraz kabul etmiyorum. Bugün hep birlikte o dedikodu yapılacak, o yemek yenecek. O kadar."

Böyle şeyler bu aralar fazlaca zihnimi bulandırsa da her zamanki gibi  yine kimseye bu konu hakkında hiçbir şey söylememeye karar verip, açılan kapıdan içeri girdim.

Dalgınlığımdan bana kapıyı açan kişiyi bile es geçip, odama gitmek için merdivenleri çıkarken duyduğum o sese, daha doğrusu o soruya kadar.

"Masal'a sizce de her şeyi anlatma zamanı gelmedi mi?" Bu ses Emir'in annesinin sesiydi. Sesi üzgün ve bir o kadar da telaşlı çıkmıştı bu soruyu sorarken.

Şimdi salona inip, ne olduğunu sorsam yine bir cevap alamayacağımdan onları buradan dinlemeye karar vermiştim ki, arkamda, tam ensemde, hissettiğim nefes ile deyim yerindeyse resmen yerimden sıçradım.

Hızla arkamı dönüp bağıracaktım ki onun fısıltısını duydum.

"Şiştt. Sakin ol. Hem sen ne yapıyorsun burada bakayım yalnız başına? Yoksa küçük fare, içeride konuşulanları mı dinliyor gizlice?''

Nefesi, boynumu yalayıp geçiyor ve beni baya huylandırıyordu. Bu yüzden istemsizce omuzlarım ile boynumu kapatmaya çalışırken o, sanki biraz önce hiçbir şey olmamış gibi öylece gitmişti.

MERDÜMGİRİZ (Tamamlandı-Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin