BÖLÜM 14: MESAJ

126 43 76
                                    

Herkese iyi okumalar dilerim.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

(Hatırlatma)

Eve vardığımızda hemen kendimi ılık bir duşa attım. Oyalanmadan çıkmam gerekiyordu çünkü Emir bizim eve gelecekti ve yemek yapıp yiyecektik.

Banyodan çıktığımda gardırobumdan siyah bir büstiyer ve mavi, yırtık bir kot ile Beyaz Converse ayakkabılarımı aldım ve iç çamaşırlarımı giyindikten sonra onları da üzerime geçirip odadan çıktım.

Mutfağa indiğimde ne yapabiliriz diye düşünürken aklıma dünden kalan tavuk göğsü geldi. Ondan güzel bir tavuk sote ve yanına da pilav yaparsak bence hem doyurucu hem de güzel bir menü olurdu.

Çalan zil ile kapıya baktığımda karşımda gördüğüm kişi ile,

"Buyurun, kime bakmıştınız?" dememe bile kalmadan ağzıma kapatılan bez ile bilincim yavaşça kapanırken aklımda olan tek şey Emir'di.

--------

Çalan zil ile ne zaman daldığımı bile bilmediğim uykumdan uyandım.

Rüyanın etkisiyle anlık olarak korksam da gelenin Emir olduğunu görünce içimi bir ferahlık kapladı.

Hemen kapıyı açtım ve ona sımsıkı sarıldım. Tabi Emir benim bu hareketim ile kasım kasım kasılırken ben daha yeni anlamıştım ne yaptığımı.

Ani bir şekilde ondan ayrılıp "Pardon, bir anda oldu. Şey ben rüya gördüm de o yüzden."

Şu an yanaklarımın tıpkı bir domates gibi kızardığına ant bile içebilirim.

O yüzden hızlıca eve girdim ve mutfağa yöneldim. İlk önce dolaptan gerekli malzemeleri çıkarmaya başladım.

Bu sırada mutfak kapısından giren Emir hiçbir şey olmamış gibi gelip bana yardım etti. Tabi bu da benim işime yaradı.

Malzemeleri çıkardıktan sonra onları doğramaya başladım. Ama Emir yakınımda bulunup beni izlediği için bir anda elim ayağıma dolandı ve parmağımı kesmem ile aynı anda ağzımdan bir inleme döküldü.

"Ahh!"

Hemen yanıma gelen Emir eline bir peçete almış ve kestiği yere tutmuştu. Ben şaşkınlık ile bakakalırken o elimi nadir bulunan bir mücevher gibi dikkatle üflüyor ve sarıyordu.

"Masal!"

"Ha!? Efendim Emir?"

"İyi misin?" Yüzünde sanki benden daha çok acı çekiyormuş gibi bir ifade vardı.

"İyiyim, zaten küçük bir şey. Hem ben alıştım, bu sakarlıklarıma."

Söylediklerim ile kaşlarını çatıp hemen ardından, "Öyle şey olmaz. Hem mikrop kapabilir, gel saralım sargı beziyle."

Ona öyle bir şaşkınlık ile bakakaldım ki anlatamam.

"Ya Emir, abartmıyor musun?"

Emir, sanki dünyanın en saçma şeyini söylemişim gibi bana baktı ve "Tamam bari, o zaman bir yara bandı yapıştır sen gidip. Ben yemekleri yaparım."

Bişey demeyip mutfakta olan masanın sandalyesine oturdum. Çünkü canım gerçekten yanıyordu ama bunu ona belli etmedim. Edersem çok abartıcaktı yoksa.

Emir, büyük bir ustalık ile yemekleri bitirdiğinde ben de masayı kurmuştum.

Tabaklarımıza yemekleri koyup yemeye başladığımızda aldığım tat ile mest oldum diyebilirim. Çünkü eli gerçekten çok lezzetliydi.

MERDÜMGİRİZ (Tamamlandı-Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin