❄️1. BÖLÜM❄️

4.8K 190 999
                                    

 Merhaba değerli okuyucularım bambaşka dünyalardan, aşk dolu bir diyardan kopup gelen kitabımla karşınızdayım. Yazarken bir çok yere gidip geldiğimi söyleyebilirim.

Umarım sizin de severek okuyacağınız bir serüven olur. Keyifli okumalar. Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin.

--------------------------------

Ruh bedene girdiğinde, zaman kendi eksenin de her döndüğünde bir ilmek geçirilir Kader'e

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ruh bedene girdiğinde, zaman kendi eksenin de her döndüğünde bir ilmek geçirilir Kader'e. -Adına Beyaz Şehir- dedikleri bu yerde derin uykulara dalmıştım bende. Bilmiyordum ki yüzüme vuran bu güneşten, cesaret alan kalbim kimlerin içine doğacak.

Biten vize haftamdan kalma sızlayan gözlerimi sersemce ovarken, mutfaktan gelen kokular burnuma doluyordu. Yorgun bakışlarım, ilk birkaç dakika etrafı turladı.

Geceden topuz yaptığım saçım, da enseme yapışmış beni gıdıklıyordu. Onları sersem bir tavırla tekrardan düzeltip, banyoya ilerledim ve anneannem banyoya girdi.

" Ana kurban vakit öyleye geldi," dediğinde eğilip yüzüme dikkatle baktı," Ders çalışmaktan, gözlerin cücük kadar kaldı Esin."

Nenemin klasik tantanasını es geçip, yanaklarına yapıştım. Sıkılgan biçimde beni kendinden iterek ,ters gözlerle yüzüme baktı.

" Kız kısmı bu kadar uyumaz anam, evlenince kocan ne yapacak seninle bilmiyorum." diye söylenerek banyodan çıktı.

Elimi yüzümü yıkayıp, saçımı güzelce topladıktan sonra kutu gibi evimizde mutfağa geçtim. Gül, yani ortanca teyzem kollarını sıvamış kete yapmaya koyulmuştu. Tereyağlı ve içli açma ketenin kokusuyla iştahım açıldı.

" Teyzoş, ketelerinden bana yok mu ?" diyerek gözlerimi kırpıştırıp ona baktığım da güldü.

" Dün gece, bana hiç yardım etmedin ama Esin hanım." derken soğumasın diye gazetenin altına koyduğu, ketelerden birini çıkardı.

" Teyze vize haftamdı, vallahi ders çalışmaktan geberdim." dediğimde tebessüm ederek keteyi önüme bıraktı.

Tatlı çayımla ketemi gömerken, evde büyük bir terane kopuyordu. Annem dikiş nakış ustasıydı ve küçük sobalı dükkanını çoktan açmaya gitmişti. Dedem, eski pazarcıydı benim onun gözlerinde gizliydi bu soğuk şehrin ayazı.

Leyla Sultan, benim anneannem kısaca nenemdi. Canımın içi, yüreğimde kurulan tahtta, oturan nadide varlık. Gül teyzem, her gün pasta çörek yapar, fırınlara verir onlarda satardı.

Kendince eve destek oluyordu, bedeni küçük yüreği koca dağları devirecek teyzemdi o benim. Sıdıka teyzem, en küçüğümüzdü hemşireydi ve şuan hastanedeydi. Bugün nöbeti vardı.

En büyük teyzem Seher, muhtemelen çeyizi için annemin yanındaydı. Burada nişanlı kızın, çeyizi öyle görkemli olurdu ki insanların dikkati başka bir şeye çevrilmesin. Aksi halde, dedikodu bir çığ edasıyla büyürdü.

Beyaz Şehirde AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin