❄️10.BÖLÜM❄️

356 38 14
                                        

Herkese merhaba arkadaşlar, yeni bölümle karşınızdayım. Benim yazarken ölüp bittiğim sahneler oldu, umarım siz de beğenirsiniz.

Lütfen oy verip, yorum yapmayı unutmayın,

Keyifli okumalar...

--------------------------------

Hayatta deli dalgaların ardı, hep dinginliktir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatta deli dalgaların ardı, hep dinginliktir. Bugün acı ile sonlandıysa yarın güneş senin için doğacak demektir. Son nefes üflenmediği müddetçe umut hep seninledir.

Sabır hiç şüphesiz en büyük zerafettir. Kum taneleri, saatinin ibresinden nasıl akarsa, sabır da ömür defterine yazılı güzelliklere öyle akar. Yavaş ama büyük bir hevesle.

Bugün benim kum saatim tersine dönmüştü, gözümü telefonumun melodisiyle birlikte açmıştım. Ekranda yazan 'babam' ismi ile gerilsem de aramayı cevaplandırmıştım.

Almaktan korktuğum kötü haberle karşılaşmamak içime serin sular serpmişti. Kardeşime dönor olabilmem için gereken her şeye sahiptim. Testler olumlu sonuç vermişti.

Annemle sarılıp ağlaştıktan sonra, tüm ev ahalisine hayırlı haberi vermiştim. Nenem ise bu güzel haber için koca bir tencere lokma tatlısı dökmüştü.

Kardeşim yani Eren sabah erkenden uçak ile Erzurum'a gelmek için yola çıkmıştı. Akşam onu görmek ve güzel haberi bir de kendim vermek için sabırsızlanıyordum.

Evden güle oynaya ayrılır ayrılmaz güzel haberi önce bizimkilere daha sonra da Ali'ye vermiştim. Akşamüzeri beni okuldan alıp kendisi hastaneye götürmek istemişti. Bende sevincimi paylaşmak istediğini fark edip, kabul etmiştim.

Edebiyat Fakültesi'nin büyük kantininde oturmuş, meyveli oraletlerimizi içerken keyifliydik. Karadutlu oraletime üfleyip, soğuması için beklemeye karar vererek kenara ittirdim.

" Serkan nerede gençler?" diye sorduğumda, Lavin dudak büktü fakat Çoban sinsice güldü.

" Gösteriye hazır olun kızlar." diyerek kısa kesti.

Her zaman ki Çoban'dı işte. Daima az ve öz konuşur gerektiği kadar olaylara müdahil olmayı severdi. Lavin, Bilge'nin eksik notlarını almak için fotokopiye gittiğini söylemişti.

" İşte başlıyoruz." diyen Lavin'in şaşırmış bakışlarıyla birlikte, dikkatimi omzumun gerisine verdim.

Şalvar tipi pantolonunun paçalarını uzun çizmelerinin içine sıkıştırmıştı, üzerine ise yeri beyaz üzeri mavi çizgili gömlek giymişti. Alnına yapıştırdığı saçları, ışıkların altında parıl parıl parlıyordu.

Her adımında, kantindekiler gülmekten yarılıyor millete yaklaştıkça esans kokusundan ötürü burunlarını tutuyorlardı. Kendi kahkahamı duyamayacağım kadar sesli hale gelen ortam da, gülmekten yanaklarımı ateş basmıştı.

Beyaz Şehirde AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin