❄️9.BÖLÜM❄️

352 31 7
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar, kitap için kilit niteliği taşıyan bölümlerden birisi ile karşınızdayım. Yazarken duygular bana büyük oran da geçti, umarım siz de beğenirsiniz.

Satır arası yorumlar yapın ki, düşüncelerinizi görebileyim. Söylediğim gibi düzenli bölümler gelecek, finale kadar hep beraber olacağız.

Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin,

Keyifli okumalar, seviliyorsunuz...

--------------------------

Hayatta kalmanın ağır bedelleri vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatta kalmanın ağır bedelleri vardır. Bilir misiniz bilmem ama ebeler kız çocukları doğup da yaşadıkları zaman, 'çekeceği var demek ki ' derlermiş.

Çünkü kız çocuğu olmanın, önce eve rahmet daha sonra ise ömre biçilmiş bir Kader'i mevcuttur. Ve ben belki de doğduğum o günden bu yana, ilk defa bu kadar ağır bir bedel ödüyordum.

Başkasının yaşama umudunu, daha şimdiden kamburlaşan sırtım da taşıyordum. Kanımdan umduğum medet ile çok önemli bir şeye ön ayak oluyordum.

Babam, Erzurum Şehir Hastanesi'nin 'Hematoloji' polikliniğinde ayakta durmuş bizi beklerken, onu bu kadar çaresiz bulmayı beklemiyordum. Yanımda benimle birlikte yürüyen annemin terli avuçları, hafifçe elimi sıktı.

Kan tahlili vermeye gelmiştik ve eğer kan tahlili hasta ile uyumlu olursa kardeşimin donörü olacaktım. Babamın, kısılan bakışları, annemin üzerinde birkaç dakika oyalansa da bende karar kıldı.

" Hoş geldin Esin," dediğinde gülümseyerek, elini ayağını bir yere sığdıramıyormuş gibi yerinde hafifçe sallandı," Merhaba, Pınar." diyerek anneme kısaca selam verdi.

Annem, başıyla babamı onaylarken dolu dolu olmuş gözleri üzerimde dolaştı. Boşta ki elini sırtıma sarıp, hafifçe vurduğunda burada olduğunu belli etmek istediğini anladım.

" Birazdan geleceğim anne," diyerek gülümsedim ve boğuklaşan sesimle boynuna sarıldım," Geleceğim kurban olduğum."

Babam önde, ben arkada doktorun odasına ilerlerken düşüncelerim hızla beynime üşüştü. Yıllar sonra gördüğüm babamla, bir hastane koridorun da kardeşim ölümün eşiğinde sallanırken tanışmıştım.

Birbirine sarılamaz büyük yaralar bırakan iki insan ise sadece kuru bir merhabayla geçiştirmişti tüm birikmişleri. Geriye dönüp baktığımda, annem ellerini yüzüne gömmüştü ve omuzları sarsılıyordu.

Babam doktorun kapısını tıklatınca, içeriden kibar bir 'gel' sesi duyuldu. Ellilerinin sonunda olan erkek doktor, profesör unvanına sahipti. Babamı, kırk yıllık dostu gibi selamlayıp sarılınca şaşırmadım desem yalan olurdu.

Beyaz Şehirde AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin