Gün gelecek yer ile göğün birleştiği çizgi de kıyılacak nikahınız.
İmzanızı atacaksınız her şeyi beyaza boyayan bu şehrin meydanına.
Herkes bilecek bu aşkın gerçeğini ve herkes dinleyecek en güzel efsaneyi.
Herkese merhaba arkadaşlar, yepyeni bölümle karşınızdayım. Severek okuyacağınız bir bölüm olduğuna eminim.
Lütfen oy verip, yorum yapmayı unutmayın,
Keyifli okumalar...
-----------------------------------------
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yalnızlık, yaratana mahsustur cümlesi üzerine düşündüğüm bir alıntıdır. Çünkü yalnızlık, etrafın kalabalıkken dahi kendi sesini unuttuğun zamanlardır. Yalnızlık, anlatsan da seni anlamayacak insanlarla çevrili olmaktır.
Çocukluk yıllarımı ve ergenliğimin doruk noktalarını yalnızlıkla geçirmiştim. Ailem hep kalabalıktı evet ama arkadaşım yok denecek kadar azdı.
Üniversite'de ki grup arkadaşlarım ise geçip giden günlerin mükafatıydı. Lavin'in eğlenceli halleri, Bilge'nin durumu kurtaran tavırları olmasaydı hayat hiç de katlanılır olmazdı. Serkan'ın umursamazlığına, Çoban'ın sabrına özenirdim.
Arkadaşlarım bana, kim olduğumu göstermiş olduğum gibi de sevilebileceğimi bana kanıtlamışlardı. Erzurum kalesi, turistik bir cezbe sahip olduğundan Serkan'ın patronu butiğin çekimlerini kale civarında istemişti.
Taşınabilir kabinin, yanında demir askılıklar vardı ve yeni ütülenmiş kıyafetler asılıydı. Serkan, ilkbahara uygun biçimde kot gömlek ve keten pantolon giyinmişti. Omuzlarına attığı, kiremit renk salaş kazak lacivert gözlerini ortaya çıkarmıştı.
Ahşap ve tarihi yapılara yaslanarak verdiği pozlar son derece profesyoneldi. Öyle ki yaptığı işten sıkılmış bile olabilirdi. Lavin, boynuna astığı fotoğraf makinesiyle bir o yana bir bu yana koşturup duruyordu.
Aracından inerek yanımıza gelen butik sahibi hoşnutsuz bir ifadeyle yapılan çalışmayı inceledi. Ben ise bu sırada bankta keyif çatıyordum.
" Olmuyor bugün Serkan," diyen butik sahibi ellerini ceplerine koyup volta atmaya başladı," İlkbahar aşkı temsil eder, bizim de aşk temasını işlememiz için sana partner lazım."
" Tamam patron, ararım şimdi Lara'yı gelir." dediğinde Serkan, butik sahibi yüzünü ekşitti.
" O kızın çenesi hiç çekilmiyor kardeşim, hem bize daha natural daha asil duran bir model lazım." diyerek eliyle tasvir etmeye çalıştı.
Lavin, konuşmalardan faydalanarak koşar adım gelip yanıma oturdu. Yorulduğu için bir süre bacaklarını ovarak sızlandı. Serkan ile patronu konuşurken etraftan geçen kişilerin özellikle kızların Serkan'ı incelediğini fark ettim.
" Bana istediğim gibi bir model bulursan, iki katını veririm," diyen patron, Serkan'ı yükseltmek için devam etti," Ona da hakkını ayrıca veririm."
