Steve üzerine mavi bir gömlek, siyah pantolon ve deri bir ceket çekip hemen Tony'nin yanına geldi. "Ben hazırım. Gidelim hadi."Tony onunla birlikte evden çıktı ve arabaya binene kadar konuşmadı. Steve birden bire sessizleşen Tony'e bir bakış attıktan sonra aracı çalıştırıp sakince sürdü.
"Ne oldu Tony?"
Koltuğuna iyice yaslanan Tony "Yok birşey."dedi.
Elbette bir sorunu vardı ama söylemiyordu. Steve bundan emindi. Şimdilik onu zorlamayacaktı. Ama eve gidince bunu ona soracaktı ve hatta anlatması için üsteleyecekti.
Yarım saat içinde Kızıl Şeytan gece kulübünün özel otoparkına girdiler. Birlikte araçtan inip kulübün kapısına geldiler. Natasha'nın burada olup olmadığına baktı. Kapının önünde buluşacaklardı.
"Steve!"
Steve arkadaşının sesinin geldiği tarafa döndü. Arkadaşının üzerinde bir bacağını açıkta bırakan yırtmaçlı siyah bir kıyafet vardı ve birinin koluna girmişti. Siyah saçlı, gözlüklü bir adamdı.
Yanlarına gelince Natasha, Tony'i süzdü. "Demek yanında getireceğin arkadaşın bu. Tam bir bomba. Seni şanslı." Bunu söyler söylemez bir gözünü kırptı.
Steve'in yanakları utançtan hemen pembeleşti. "Natasha!"
Tony kendisinden de bu Dünyada bir tane olabileceğini düşündü. Kolunu Steve'in beline doğru sararak "Ben Robert."dedi.
Sanki mümkünmüş gibi Steve'in yüzü daha çok kızardı. "Şeyy... Biz..."
"Biz sevgiliyiz."
Steve şaşkın bir yüzle ona döndü. Ne oluyordu?
Natasha küçük bir sevinç çığlığı attı. "Çok sevindim. Bu arada ben Natasha. Steve'le birlikte bir spor salonu işletiyoruz. Bu yanımdaki beyefendiyse sevgilim Bruce. Kendisi mükemmel bir bilim adamıdır."
"Bana sevgilin olduğunu söylememiştin Natasha."
Natasha gözlerini kısıp "Bu konuda eşitiz sanırım."dedi.
Steve başını sallayarak onayladı. Gerçi Tony ile sevgili değildi. Sadece onun eşinin ruhunu taşıyordu.
"Hadi içeriye girelim."
Natasha Bruce ile önden giderken, Steve de Tony ile onları izledi.
"Tony... Ne yapıyorsun?"
Çalan müzik sesine rağmen Steve'in kısık sesle sorduğu soruyu duyan Tony ona bir bakış attı. "Steve... Başka türlü sana yakın hareket etme şansım olmaz. Hava karardıktan sonra senin yanından ayrılmamam gerek. Hatta spor salonunun adresini de bana vermelisin. Akşamları seni almaya geleceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IN SEARCH OF BLUE EYES "SOUL CARRİER" (STONY)
FanfictionHEART STEALİNG BLUE EYES kitabının devamıdır. Anlayabilmek için önce onu okumanız gerekmektedir. B×B