Eldar'da güneş doğarken yaydığı tatlı ısı yataktaki kraliyet ailesinin üzerine vuruyordu. Işıkla birlikte gözlerini ilk açan Tony olmuştu. Dün gece herşeyin rüya olduğunu düşünerek bir anda gözlerini açmıştı. Ve masum yüzlü uyuyan oğlunun hemen yanındaki sevdiği adamı görünce bunun bir rüya olmadığını anladı.Güneş aydınlatması gereken kişiyi biliyormuş gibi onun saçlarına vurarak altın gibi parlamasını sağlıyordu. Gözleri bu güzel görüntüyle şenlenirken gülümsedi.
Yaklaşıp küçük oğlunun saçlarına bir öpücük kondurdu ve hemen sonrasında başını kaldırıp eşinin dudağından öptü.
Grant hızla gözlerini açarak "Günaydın hayatımın aşkı."dedi.
Tony mutlulukla sırıttı. "Günaydın gönlümün kralı."
Ondan bakışlarını çeken Grant oğluna baktı. Saçlarına öpücük kondururken kokusunu içine çekti. Chris gülmeye başlayınca ikisi de onun uyumadığını anladı.
Tony onu gıdıklamaya başlayarak "Seni yaramaz seni. Demek uyandın da numara yapıyorsun?"dedi.
Chris'in neşeli kahkahaları odada yankılandı. İkisinin de ihtiyacı olan böyle anlardı.
Kapıya hafifçe vurma sesi gelince Grant hızla yerinden fırladı ve kapıyı açtı.
Peter selam verip "Kralım... Dostlarınızın hepsi dün gece buraya geldi. Ve şu anda kahvaltı için sizleri bekliyorlar."dedi.
Şu anda ihtiyacı olan tek şey ailesiyle vakit geçirmekti. Ama geleli fazla zaman olmamasına rağmen dostları kendisini görmeye gelmişti.
"Mecbur muyum?"
Tony yanına gelip "Onlar hepimizin dostları. Bekletmeyelim. Hepsi seni özledi. Sonra birlikte vakit geçiririz."dedi.
"Pekâlâ. Peter, küçük prense odasına kadar eşlik et lütfen. Üzerini değiştirmesi gerek."
"Onu dadısına emanet ederim efendim."
Grant yatakta zıplayan oğuluna baktı. "Chris! Peter ile odana gidip üzerini değiştir. Sonra yemek odasında görüşürüz."
Hızla yanlarından geçen Chris, Peter ile gitti.
Grant eşine dönüp gülümseyerek ona sarıldı. "Seninle bir süre yalnız kalmayı çok isterim."
Ellerini onun omuzlarında gezdiren Tony "Yeniden hatırlanması gereken şeyler var tâbi."dedi.
Grant küçük bir kahkaha attıktan sonra onu bıraktı. "Bu gece tenini yeniden ezberleyeceğim."
"Aynı şey benim içinde geçerli kralım."
İkili eğlenceli bir diyalog eşliğinde hazırlanmak için soyunma odasına doğru yürüdüler.
***
Steve odasından çıkıp çıkmamak konusunda tereddüt etmiş ve çıkmamaya karar vermişti. Belli ki dün gece gördükleri gibi Grant'ın başka misafirleri de gelmişti. Bunu hizmetlilerin sağda solda koşturmalarından anlamıştı. En iyisi burada oturmak ve fazlalık olmamaktı. Ayrıca Grant ile yüzyüze gelmek istediğinden de pek emin değildi. Onun yüzünden bilmediği bu diyarda ne yapacağını ya da nasıl yaşayacağını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IN SEARCH OF BLUE EYES "SOUL CARRİER" (STONY)
FanfictionHEART STEALİNG BLUE EYES kitabının devamıdır. Anlayabilmek için önce onu okumanız gerekmektedir. B×B