Üzgünüm arkadaşlar ama son bölümdesiniz. Az da olsa bir okuyan kitle vardı. Onlara buradan teşekkür ediyorum.***
Vücudunda yorgunluğun getirdiği tatlı bir sıcaklık ile gözlerini açtığında beyaz kürkün altında yalnız uyumadığını fark etti. Tenine değen elin etkisi ile gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Neden Bucky ile aynı yatakta yatıyordu? Dün gece içtiği içki aklının bulanık olmasını sağladığı gibi aynı zamanda başının ağrımasına da sebep olmuştu.
Hafifçe uzaklaşırken arka tarafındaki ani acı inlemesine neden oldu ve işte tam o anda Bucky gözlerini açıp ona baktı. Ona sarmış olduğu kolunu iyice daraltıp vücudunu kendine doğru çekti.
"Benden uzaklaşma bebeğim. Kokundan uzak kalmak istemiyorum."
Steve, kendisini çekmesine izin verdi. Dün geceyi tam hatırlayamasa da aralarında olan yakınlaşmanın farkındaydı. Ayrıca sıcaklığı iyi geliyordu. Gözlerini yeniden kapattı. "Bucky... Biz..."
"Evet biz... Ne güzel söyledin. Artık sen ya da ben yok. Biz varız. Sevgilim... Sana bağlandım. Her şekilde."
'Fazla hızlı.' diye düşünen Steve ne diyeceğini bilemedi. "Bucky... Ben gerçekten senden hoşlanıyorum."
"Sadece hoşlanıyor musun? Kendi Dünyandaki geride kalan adama duyduğun duygularla aynı zayıflıkta mı?"
Steve gözlerini açıp başını kaldırdı. "İlk başta öyleydi ama artık daha fazlası. Bucky ben sevmeyi ve sevilmeyi daha önce hiç tatmadım. Bunu nasıl anlarım bilmiyorum. Eğer sen nasıl bir duygu olduğunu biliyorsan öğret lütfen. Öğret ki anlayayım."
Onun bedenini yeniden altına alırken "Sana herşeyi öğreteceğim. En çokta sevilmeyi."dedi ve dudaklarını onunkilerle birleştirdi.
Yanında nedense hep rahat hissediyor ve kendi gibi olabiliyordu. 'Belki de onu seviyorum. Sadece bunu anlayamadım.' diye düşünürken kollarını onun boynuna sardı. İstediği tek şey bu hissin ölene kadar sürmesiydi.
***
"Pietro'ya büyüyle mesaj yollayabildim. Durumun acil olduğunu söyledim. Umarım gelir-"
"Geldim bile kardeşim."
Dörtlü arkalarını dönüp baktılar. Ve sesin sahibini gördüler. İlk başta görünen beyaz kanatları şeffaflaşıp kaybolmuştu. Demek ki melekler Eldar'daki herkesten varlıklarını böyle gizliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IN SEARCH OF BLUE EYES "SOUL CARRİER" (STONY)
FanfictionHEART STEALİNG BLUE EYES kitabının devamıdır. Anlayabilmek için önce onu okumanız gerekmektedir. B×B