İşgal bitti her yerde, yaralar sarılıyor.
Gözler yorulmuş, kaybetmiş,
Çok kötü yıkılmış bedenler,
Şiirler yazılmış şehrime.
Sesimi duysunlar diye.
Duyan olmuşta aslında.
Geç öğrenmiş herkes şehrimi,
Geç kurtarmışlar herkesi,
Hızlı kurtardıklarını sanmışlar aslında.
Görmemişler toprağın altını,
Kaybedilen aileler, anneler, babalar,
Görmemiş onları kimse.
Senin işgalin küçük gözükmüş.
Herkes teselli etmiş şehrimi,
Şehirde ses çıkarmamış aslında.
Anlatamamaktan korkmuş,
Sen yıkmıştın bu şehri.
Gelip darmadağın etmiştin.
Sonra uzaklaştın, çok uzaklaştın.
Bilmiyorum, bu şehir seni özleyecek mi?
Bilmiyorum hala bir umut var mıydı?
Bekliyor muydu şehrim seni?
Bilmiyorum hala istiyor mu imkansızı?
Olmadı sanki böyle gitmen.
Zor durumda bırakmayacaktın hani.
Gitmeyecektin şehirden.
İsyan etmekte yoktu demiştin.
N'olmuştu? ne yapmıştım?
Bir şey demeden gitmiştin.
Şehrimden, kalbimden,
Sana ait olan şehirden.
Şairlerin tek sana şiir yazdığı yerden.
Özlemiyor musun bilmiyorum.
Bekliyorum ama biliyor musun?
Bir gün tekrardan en baştan,
En güzel yerden,
Bir gün tekrardan, en baştan.
En son kaldığımız yerden.
En mutlu olduğumuz günden.
Festival varmış gibi şehirde .
Öyle mutlu et beni,
Bu şehir bekliyor seni.
Sessizliğe boğan seni, gözlerini...
#İnanmadığınşairden
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KITALAR
PoetryKendinden bir parça en karanlık yerlerden bir parça aşk, nefret ve ölüm.