"Kısaca anlatmak gerekirse sen lanetlenmeden önce annem ölmüştü. En azından ben böyle olduğunu düşünüyordum. Seni kurtarmak için Magnus'dan yardım istedim."
Loki'nin bir anda kaşları çatıldı.
"Magnus mu?"
"Evet, buz devi olan."
"Şu ünlü büyücü."
Hızla kafamı salladım.
"Fakat Magnus'la düzgün bir konuşma yapabildiğimiz söylenemez."
Dediğim şeyle birlikte her zamanki sinsi gülümsemesi yüzünü sararken bana baktı.
"Bu duruma nedense hiç şaşırmadım."
Gülümseyerek gözlerimi devirdim ve devam ettim.
"Sana yardım etmeye çalışmış ama tam olarak çözemeden saray askerleri seni götürmüş."
Kafasını hızla 'evet' anlamında salladı.
"Magnus bana bir kitaptan bahsetmişti. Senin lanetin gibi lanetlerin olduğu özel bir saray kitabı. Ben de bu kitabı annemin aldığını düşünmüştüm ama öldüğünü bildiğim için bu fikrimden vazgeçtim. Fakat bir süre sonra bu fikir tekrar bana mantıklı gelmeye başladı."
Derin bir nefes alıp verdim.
"Geçen gün Frigga beni özel saray kitaplarının tutulduğu kısma götürdüğünde her şeye baktım ve her ihtimali değerlendirdim ama orada yoktu. Sonra evime gitmeye karar verdim."
Loki kaşlarını çattı ve seslice nefesini verdi.
Bu tepkisi üzerine gözlerimin dolmasını engellemek için derin bir nefes aldım.
"Annemin kimsenin girmesine izin vermediği bir çalışma odası vardı. İçeriye giren herkes işten çıkarılırdı. Ben girdiğimde ise bana çok kızardı, bu yüzden hiç girmezdim. Ama eve ışınlanmadan önce aklıma eski bir anım geldi."
Loki merakla dikleşti.
"Annemin başka bir büyücüyle, büyülerden ve lanetlerden konuştuklarını hatırlıyordum. Bu evrenin değişmesi gerektiğini konuşuyorlardı. Bu fikri düşündüğümde; bahsettikleri değişime, Asgard gibi önemli bir yerin taht varislerinden başlamaları çok mantıklı bir fikir gibi gelmişti. O yüzden eve gitmeye karar verdim. Kendi gözlerimle görmeden hiçbir şeye inanmazdım."
Buradan sonra anlatacaklarım aklıma gelirken derin bir nefes aldım ve gözlerimi tavana çevirdim. Gözlerim dolarken hızla birkaç kere kırptım. Ne olursa olsun kimsenin önünde güçsüz görünmek istemiyordum.
Loki'nin elini omzumda hissettiğimde ona döndüm.
"Kendini zorlamak-"
Hızla kafamı iki yanıma salladım.
"Hayır, sorun değil. Sadece-" cümlemi yarıda kestiğimde merak eden gözlerle bana baktı.
Ağzımdan elimde olmadan histerik bir kahkaha kaçarken işaret parmaklarımla kendimi işaret ettim.
"Nasıl bu hale geldiğimi anlatacağım da."
Söylediğim şey üzerine Loki'nin kaşları çatıldı ve bir şey söylemek için ağzını açtı. Fakat sonra vazgeçti ve kapattı.
"Eve gittim. Gittiğimde ev çok dağınıktı. Sanki evin içinden bir hortum geçmiş gibiydi. Ayrıca evde başka birinin nefesini hissettim."
Loki sinirle bana döndü.
"O zaman neden-"
"Çünkü bir daha gitmek istesem izin vermeyeceğini biliyordum!"
Sözünü kesip sinirle konuştuğumda kafasını cama çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daughter of Loki | Enya
FanfictionHer zaman gördüğüm kabuslardan biriyle gözlerimi hızla açtım. Artık bir şey hissetmiyordum. Alışmıştım. Kanıksamıştım. Fakat tüm bu olanları anlamlandıramıyordum. Annem öleli tam bir yıl olmuştu. Bir koca yıl. Fakat bu rüyaları son iki haftadır...